geçmiş

24 4 3
                                    

Hayata nasıl bakacağız?

Olayları nasıl değerlendireceğiz?

İnsan olarak,bizim bu dünyadaki öncelikli görevlerimiz nelerdir?

Ve en önemlisi,hangi özellik ve alışkanlıklarla kendimizi sıradan ve basit bir yaratık olmaktan kurtarabiliriz?

Sıradan ve basit bir yaratık olmak...

Daha da kötüsü, çevresini rahatsız eden, üzen bir dert küpü olmak...

Bu soruları hayatınızda en az bir kere kendi kendinize sordunuz mu?ben hep sordum her gün en az bir kere sordum.

Cevabını kendim veremedim ama bir başkası verdi hayatın gerçeklerini görmemi sağladı, herşeyin toz pembe olmadığını yüzüme vurdu biraz sert vurdu ama olsun ben anca böyle akıllanırdım.

Ona kızgın değilim kesinlikle hatta ona teşekkür bile etmek istiyorum ama sanırım onu görmek istemiyorum aslında onu görmek istemediğimden de değil sadece geçmişimi unutmak isterken tekrar hatırlatmak istemiyorum.

Jimin beni aldattı...

Böyle söyleyince kulağa biraz tuhaf geliyor çünkü birbirimizi gerçekten çok seviyorduk yani düne kadar seviyorduk.

Artık seviyor muyuz?pek emin değilim ama nefret etmiyoruz birbirimizden aslında sadece benim nefret etmem gerekiyor ama olmuyor işte.

Onu bunu geçtim Taehyung benden daha çok sinirlendi bu duruma. Taehyung
Jimin ve benim ortak arkadaşımdı bizi o tanıştırmıştı Jimin beni aldatınca araları açılmıştı hatta Taehyung Jimine karşı kin besliyordu artık.

Ben dün Jimine sürpriz yapmak için evine gitmiştim onu evinden alıp sahilde yürüyüş yaparız diye düşünmüştüm ama müsait olmadığını hiç düşünmemiştim.

Fazla detaya girmek istemiyorum çünkü midem kaldırmıyor artık.Jiminin beni aldattığını evine gidince kendi gözlerimle görmüş oldum zaten kendi gözlerimle görmesem inanmazdım böyle bir şey yapacağına.

O gün gözüme bir gram uyku girmedi.Yemek yemiyordum, dışarı çıkmıyordum sadece ağlıyordum acımı dindireceğini bilsem nefes bile almazdım...

Taehyung bin kez aramıştı çünkü Jiminle sahile gittikten sonra onun yanına geleceğimi söylemiştim ama sahile bile gidememiştik ki.

Telefonunu açtığımda ağzımı açıp tek bir kelime bile edemedim çok merak etmişti en azından ona iyi olduğumu söylemem gerekti ki söylesemde inanmazdı o benim sesimden tanırdı nasıl olup olmadığımı.

Herkese böyle arkadaş lazım.

Sadece 'Taehyung' diyebilmiştim heyecanlı bir şekilde art arda bir sürü soru soruyordu hiçbirini cevaplamamıştım.

En sonunda dayanamayıp 'eve gel' demiştim.5-10 dakika sonra kapım çalmıştı kapıyı kırıcakmış gibi çalıyordu resmen.

Ondan sonrası tahmin ettiğiniz gibi herşeyi anlatmıştım o ise sadece bana sarıldı tek ihtiyacım olan şeydi zaten.

Aradan bir kaç saat geçtikten sonra ben biraz daha rahatlamış ve ağlamayı kesmiştim o ise Jiminin yanına gitmek istemiş fakat ben izin vermemiştim.

Zaten çok kötüydüm o da beni zorlamayıp 'peki' diyip geçiştirmişti.Yanımda olduğu için ona binlerce kez teşekkür etmem gerekiyordu,etmiştim de.

Zaten çok hastaydım ve Taehyung sayesinde yalnız ölmeyecektim o hep benim yanımdaydı hep.

Kendimi acındırmıyorum zaten neden birilerinin bana acımasını isteyeyim ki? ha bu acınası bir durumda olmadığımı göstermez tabiki çünkü acınası bir durumdaydım maalesef.

Belki ilerleyen zamanlarda unuturum sonuçta acım daha taze ve karşıma bir sürü insan çıkıcak belki ondan daha iyileri fakat ben onu unutamayacağımı biliyorum kendimi tanıyorum çünkü.

Belki ölür ve kurtulurum bu acıdan.

Ona hep kırmızı saçlarını çok sevdiğimi söylerdim bu yüzden 5 yıldır hep aynı renge boyatırdı saçını.

Artık benim ne düşündüğümün bir önemi yok ben onu kırmızı renkle görmek istiyordum ama artık yüzünü bile görmek istemiyorum.

Beni aldattığı günün üzerinden 1 ay geçmişti kendimi biraz daha toparlamıştım o günden sonra yüzünü bile görmemiştim tabiki aramıştı beni, evimin önüne gelmişti fakat ben pencereden bile bakmamıştım ona bir ay böyle geçmişti işte.O da pes etmişti artık.

Dışarıya çıkıyor, Taehyung ile eğlenmeye çalışıyordum sadece çalışıyordum işte.Bir gün yine böyle Taehyung ile eğlenmeye çıktığım bir gün onunla karşılaştım.

Gerçekten hiç beklemiyordum onunla karşılaşmayı hiç değişmemişti saçları bile halâ kırmızıydı.

Sinirlenmiştim neden sinirlendim bende bilmiyorum ama onu kırmızı saçlarıyla görmek beni sinirlendiriyordu.

Taehyung'a iki dakika beni beklemesini söyleyip onun yanına gittim.Taehyung ne kadar gitme desede dinlemedim.

Onun yanına geldiğime şaşırmış olmalı ki gözlerini kocaman açtı ve sadece bana baktı hiçbir şey söylemedi, gerçi ne söyleyebilirdi ki?

"Hiç değişmemişsin Jimin"

"Sende hiç değişmemişsin"

"Neden değişeyim ki?"

"Bilmem aradan 1 ay geçti sonuçta"

"Saçların halâ kırmızı"

"Hmm evet sen seviyorsun kırmızıyı"

"Artık sevmiyorum farklı bir renge boyat"

"Hayır istemiyorum"

"Siyaha boyat o zaman sana yakışır"

"Sen siyahı sevmiyorsun ki"

"Evet doğru peki sevmeme sebebimi biliyor musun?"

"Hayır"

"Sensin Jimin bu boktan hayatımıza hep siyah renk kattın"

Hiç bir şey diyememişti bana çünkü haklı olduğumu o da biliyordu hem de benden daha çok biliyordu.

Ama bu hayatta haksızlık yapan insanlar olduğu sürece haklı olmanın bir önemi yok.

.
.
.

Biraz geçmişi aydınlatmak istedim kafanız karışmasın diye.

Bu arada ben medyaya şarkı koymuyorum siz
kafanıza göre takılın.






Dark Red/yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin