Victor Kickoff (Benim Futbolum)

40.Bölüm

Ryuuji Furuya

Eve gelmiştik. Mika ile ayrıldıktan sonra pek bir şey yapmıyordum. Şu bir haftada Sümilasyonlarıma daha da yoğunlaşmıştım.

Ama artık onları bir kenara bırakmam gerekiyordu. Özlediğim futbola tekrar başlıyordum. Özlemiştim yeşil sahayı.

Eve girdiğimizde bizi babam karşılamıştı. Üstünde yine mutfak önlüğü ve elinde bırakmadığı kepçesi. Onun bu haline gülüp odama doğru yol aldım.

Odaya çıkarken annemle karşılaştım. Bu saatte evde olmazdı. Ona sorgular bakış attım ve, "Anne" dedim şaşkın sesimle.

Bana gülümsedi ve, "Ryuuji, oğlum beni ilk defa mı görüyorsun" dedi. Ona başımı iki yana sallayarak cevap verdim. "Sadece bu saatte normalde evde olmazsın Ona şaşırdım" dedim.

Gülümsedi ve, "Evet, seninle konuşmak için burdayım" dedi. Benimle mi konuşmak? Neden benimle konuşacaktı ki?

Yanlış bir hareket mi yapmıştım. Bildiğim kadarı ile hayır. O zaman annem benimle neden konuşmak istiyordu. Elini omzuma koydu ve, beni yukarı kattaki salona doğru götürdü.

Salona oturduk. Annem karşıma oturdu ve bana bakmaya başladı. Annem benimle ne konuşabilirdi ki?

Annem gülümsedi ve bana bakmaya başladı. "Seninle ne konuşacağımı merak ediyorsun değil mi?" dedi. Ona başımı salladım.

"Uzun zamandır şöyle anne oğul vakit geçirmiyoruz...Ryuuji sana ne oldu" dedi.

"Neden bahsediyorsun anne" dedim.

Annem bana inanmayarak baktı. "Hadi ama Ryuuji, seni bir haftadır ruha çeviren kişiden bahsediyorum" dedi. Nefesimi tuttum. Annem nerden öğrenmişti ki?

Güldü. "Bak gördün mü sustun kaldın. Ryuuji bana herşeyi anlat oğlum" dedi. Bir haftadır içimdekileri kimseye dökmemiştim, dökmeyecektim.

Susup başımı başka yere çevirdim. Gülme sesi geldi. Kafamı çevirdiğimde annem gülüyordu. Annem bu kadar içten gülmezdi. Benim bu durumum onu güldürmüştü.

"Hadi Ryuuji" dedi annem sabırsızlıkla. Derin bir nefes aldım ve, "Mika ile ayrıldık" dedim.

Bir kaç dakika sessizlik oldu.

"Demek ki seni bu hale getiren kızın ismi Mika" dedi. Ve devam etti. "Peki bu Mika eski takımdaki Mika mı" dedi. Ona başımı salladım.

"Bir dakika Ouzou anlatıyordu. Dört yıl sanaldan ilerlettiniz peki şimdi neden ayrıldınız" dedi.

"Orası biraz karışık. Boşver anne" dedim. Annem yanıma oturdu ve bana bakmaya başladı.

"Ne yaşadığını bilmiyorum ama kız sende büyük etki bırakmış. Bak Ryuuji seni ilk defa böyle görüyorum. Kardeşlerine göre aklı başında olan sensin ama şimdi kafan dağınık. Kendini bir haftadır odana kapattın. Bu kadar üzülme ben sizin barışanacağınıza inanıyorum" dedi ve ayağa kalkıp salondan ayrıldı.

Bende derin nefes alarak ayağa kalktım ve salondan ayrılıp odama doğru yürüdüm.

Mika Lewis

Eve gelmiştim. Yeni kalecimizi şimdi arasam olur muydu? Saate baktığımda geç olmadığını farkettim. Telefonumu alıp kağıttaki numarayı aradım.

İlk, iki çalıştı açmadı ama sonra açtı.

"Efendim" dedi.

"Merhaba sizi bu saatte rahatsız ediyorum kusura bakmayın. Ben Mika Lewis, siz de Ren Toggi olmalısınız. Momoyama kulübünden numaranızı buldum daha doğrusu bulduk. Bizim bir takımımız var ama kalecisi eksik. Bay Momoyama'da sizin numaranızı verdi" dedim.

"Yani demek istediğimi özetlersek, bizim takımımızda kaleci olur musunuz?" dedim.

Bir dakika ses gelmedi. Telefon kapandımı diye kulağımdan çekip baktım hayır kapanmamıştı. Geri kulağıma dayadım.

"Sizin takımın ismi ne peki" dedi.

"Beş yıl önce Momoyama Predators idi, ama şimdi Momoyama Predators Genç Yıldızları" dedim.

"Momoyama Predators mı? Siz ciddi misiniz hani şu İspanyaya giden takım" dedi heyecanla.

Gülerek. "Evet o takım aslında şuan sadece kalecimiz eksik eğer sende kabul edersen herşey tamam olucak" dedim.

"Tamam o zaman yarın yüz yüze konuşma şansımız var mı acaba?" dedi nazik sesi ile.

"Evet tabiki yarın konuşabiliriz saat kaçta" dedim.

"Sizin içinde uygunsa sabah 11 nasıl" dedi. Benim için uygundu zaten yarın bir şey yapmayacaktım.

"Tamam o zaman yarın saat 11 de **** restoranında buluşalım" dedim.

O da tamam diyip telefonu kapattık. Üstümden yük kalkmış gibi hissediyordum. Gözüm duvardaki resme takıldı. Onun burda daha ne işi vardı. Duvardaki resim Ryuuji ile birlikte olduğumuzun resmi idi.

Onu atmaya kıyamamıştım. Derin nefes alarak odama gittim. Banyo alsam iyi olurdu.

Sabah

Konuşma için hazırdım. Bizimkiler eğer Ren de kabul ederse kısa bir anterman yapmak için sahada bekliyorlardı. Hem bu şekilde Ren'i de daha iyi taşıyacaktık.

Üstüme siyah şort ile gri askılı crop giydim ayağıma ise siyah spor ayakkabılarımı giyip evden çıktım.

Yarım saatin ardından restorana geldim. Ren beni ilk defa görecekti tanıyamazdı büyük ihtimalle. İçeri girdiğimde etrafa baktım.

Camların olduğu masada en arkada oturan sarı saçlı, mavi gözlü biri etrafa bakıyordu. Gülümsedim ve yanına ilerledim. Masaya geldiğimde bana bir şey demeden bakıyordu. Masaya oturmadan,

"Ren Toggi sizsiniz değil mi?" dedim. Ren hızla ayağa kalktı ve eli ile karşısındaki sandalyeyi gösterek. "Evet buyrun, lütfen kabalığımın kusuruna bakmayın. İsminiz Mika idi değil mi?" dedi nazik bir şekilde.

Gülümsedim ve başımı iki yana sallayarak ona önemli olmadığını söyledim. Sandalyeye oturdum ve konuşmaya başladık.

Aradan bir saat geçmişti. Ren bize katılmayı kabul etmişti. Ona sahaya gelmeyi teklif ettim beni kırmamıştı. İkimiz sahaya gelmiştik.

Baktığımda herkes buradaydı. Gülümseyerek içeri girdik. Bizi ilk Shou gördü. Heyecandan ağzı kulaklarına değiyordu. Hızla yanındaki Ouzou'nun koluna vurdu ve bizi gösterdi.

"Bana bahsettiğin takım kaptanı o değil mi?" dedi Ren. Ona kafamı sallayarak cevap verdim.

"Shou biraz nasıl desem hiperaktif bir çocuk. Yani şimdiden kulakların için özür dilerim" dedim dudaklarımı birbirine bastırarak.

O ise durdu ve bana ciddi misin der gibi baktı. Bende durdum ve gülerek ona baktım. Parmaklarım ile üçten geriye doğru saydım ve gözlerimi kapattım.

"MİKA BAŞARMIŞSIN. TAKIMA HOŞGELDİN REN" dedi. Gözlerimi açıp baktığımda Ren gözlerini kapatmıştı.

Onun bu haline gülmüştüm. Gözlerini açtı ve bana şaşkınlıkla bakmaya başladı.

Yanımıza diğerleri geldi. Hepsi Ren'in bu haline gülüyorlardı. Sonra yanımıza Koç Hanashima geldi. Ren'e baktı ve elini uzattı.

"Takıma hoşgeldin ben koçunuz, Hanashima" dedi. Ren uzatılan eli tuttu ve gülümseyerek, "Hoşbuldum Koç" dedi. Sırayla diğerleri ilede tanıştı.

Artık tamamdık. Momoyama Predators Genç Yıldızları olarak burada fırtına estirecektik.