Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gece yastığa başını koyduğunda aldığın nefes boğazını yakmıyorsa işte o zaman bulurdun huzuru. Eğer yatağının altında hayaletler varsa ya da bir yastığın bile yoksa başını koyacağın ne anlamı vardı ki bunca şeyin? Biraz mutlu olmak için değil miydi her şey? O zaman en büyük mutluluk neden en gizli huzur anının içindeydi?
Seni aradım. Bulamadım. Gözlerimi kapattım. Ondan geriye doğru saydım. Geldin sandım. Gözlerimi açtım. Oradaydın. En mutlu anımızı ben yarattım. Sen bizi bir mektup zarfına koydun. Dudaklarımızdı mührü sevgilim. En sevdiğin beyaz güvercin uçurdu onu. Nereye gitti bilmiyorum. Belki de sen onu benden sakladın. Ben eğer bulsaydım en derinlere gömer asla çıkarmazdım. Bizi hapseder, kendi ateşimde ısıtırdım. Yorgan olur seni örter, yemek olur seni doyururdum. Hasta olsan dudaklarından öper şifa olurdum.
Yuvayı dişi kuş kurmuş da erkek kuş onu bir küçük meltemden koruyamamış. Dişi kuşun kanatları olmasa nasıl kurtulurmuş?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
