Joongkook okulunun tamamını bitirmeden gruba dahil olmuştu.bir yıl kadar bir süre okulu bırakıp kendini çalışmaya vermişti.menejerleri okulu henüz bitirmediğini öğrenince eğerki okulunu bitirmezse gruptan atılacağı haberini jongkook'a vemişlerdi.ne kadar ısrar etsede kabul etmemişlerdi..grubun come back yapmalarına az bir zaman kalmıştı çalışması gerekiyordu..grubun makneası (en küçüğü) olduğu için bir çok hyung 'u (abisi)vardı..onlarada baş vurmasının gerektiğini düşünerek onlarada sordu. onlardanda aynı cevabı alınca sinirlenerek tekrar menejer 'in yanına gitti.ne yazıkki hem okula gidip hemde come back çalışması yapıcağı haberini almıştı.
"Ya!hyung!okula gitmemi istiyorsunuz ama hangi okula? böylece kurtulacağınızı düşündüyseniz yanıldınız bence!"
"Jong !bir okul biliyorum ..nerdeyse henüz okulunu bitirmemiş ünlüler o okula gidiyorlar !bence oraya gitmelisin."
Ama bu fikir Joongkook 'a pekte cazip gelmemişti.çünkü o biraz gösteriş meraklısıydı. Eğer o okula giderse diğer ünlüler yüzünden onun pekte havası kalmıyacaktı.
"Ya!kook-ah ne düşünüyorsun sen?"
Menejerin bu sorusu onu kötü düşüncelerinden bir an olsun uzaklaştırmıştı.
"Hyung!ben o okula gitmek istemiyorum !kendim daha güzel bir okul bulabilirim.."
"Peki..nasıl istiyorsan öyle olsun."
'En azından sadece benim ünlü olduğum bir okul •-•'
menejerin yanından ayrılarak çalışma odasına gelip yere uzandı..soğuk çok iyi gelmişti tam o sırada cebinde bir titreme hissetti.telefonu çıkartarak mesaj'a baktı.bu mesaj line'dan gelmişti.hemde en yakın arkadaşı hwang jey soo 'dan !hemen hızlıca kalkıp oturdu.ismin üzerine basarak mesaj'a baktı."kook-ah duyduğuma göre bir okula gidecekmişsin..menejer daha demin haber verdi şuan benim gittiğim okula gelmeye ne dersin? "
evet!o okula gitmek daha iyi olacaktı!hiç bir ünlünün gitmediği ve kendisinin daha çok pofpoflanıcağı bir okul'a benziyordu. Hemen cevap yazmalıydı.
"Tabikide geleceğim jey!adını söylemen yeterli!"
Bütün sorunlar çözülmüşe benziyordu..sadece birazcık daha çalışmalıydı.
---
"lee Myung"diye mırıldandı telefonun karşısında..gideceği okulun ismi buydu hemen menejerlere danışıp bu okulu söyledi .onlarda kabul edip okul işlemlerini yapmaya başladılar.bir hafta sonra okula gidecekti.üyelere daha fazla vakit geçirmeliydi çünkü o okulda yatılı kalacaktı.!1HAFTA SONRA
Aynanın karşısında durarak kendisini baştan aşağıya süzmüştü her zaman ki gibi yakışıklı,henüz 18 yaşındaki bir genç duruyordu karşısında.hernekadar mütevazi bir insan olsada kendini övmeyide eksik etmiyordu..siyah gözlüğünü takarak son dokunuşunu yapmıştı.odasından çıktığında karşısında ona bir aile gibi olan hyunglarını gördü.jimin laf'a atılarak " aigoo ..bizim makneamız okulamı gidecekmiş?"
"Bana bebek gibi davranma jimin-ah!"
"Ne-nededin-?"
Jiminin laf söylemesine izin vermeyerek"hadi çocuklar görüşürüz!"
Hepsi bir ağızdan"byee kook-ah!"diye bağırmışlardı.jong kook ise merdivenlerden inerek kapının önüne gelebilmişti elinde tuttuğu bavul'a baktığında okula gittiğine daha çok inanıyordu.
Kapının önünde siyah bir limuzin durarak joongkook 'u almaya gelmişti.korumalar elindeki bavullarını alarak arabaya yerleştirmişti. Arabaya atlarcasına binerek cam kenarına yerleşti.gözlüğünü çıkararak kafasını koltuğa yasladı.uzun zamandır yolculuk yapmıyordu.bulmuşken kaçırırmıydı?yaklaşık 20 dakika filan sonra korumalar limuzinin kapısını açmışlardı.jong kook ise başını kaldırıp kısık gözlerle okul'a baktı, gözlüklerini tekrar takarak ayrı bir havayla arabadan inebilmişti.hayranların çığlık seslerini duyabiliyordu. Korumalar peşinden gelerek bavullarını getiriyorlardı .okuldan içeri girdi kollarını acti ve gözlerini kapatarak kafasını havaya kaldırdı " vee işte ben geldim !tamam tamam çok bağırmanıza gerek yok!.."
Diye söylenirken gözlerini açma ihtiyacı duymuştu.açtıki açmaz olaydı..hiç kimse yoktu etrafında siyah gözlüklerini çıkartarak anlamsızca bakındı.arkasını döndüğünde korumaların bıyık altı güldüklerini görmek çok kolay olmuştu.
"Ya!siz gidebilirsiniz gerisini ben hallederim..sadece bavullarımı odama yerleştirin yeterli."
"Peki efendim." diyerek ciddileşmişti iri yarı adamlar.ama hala anlamadığı bir şey vardı ,o bağırma sesleri nereden geliyordu?sesin geldiği yeri takip etmeye başlamıştı..yaklaştıkça kendi şarkıları olan 'dope'yi duymaya başlamıştı.birazcık daha ilerleyince bir kapının önünde kalakalmıştı.üzerinde konferans salonu yazıyordu kapıyı iterek içeri girdiğinde sesler dahada fazlalaşmıştı.sahnede en önde bir kız arkasında bir kaç kişi daha kendi şarkıları olan 'dope' ile dans ediyorlardı.bu ilgisini çekerek kendisine bir hayran bulma düşüncesiyle bir tane sandalyeye oturmuştu.tam o sırada bir kız arkasını dönerek "sen joong kooksun!" diye bağırmıştı.onun bu çığlığıyla herkes ani bir dalgalanma yaşayarak sıra haline gelmişlerdi bile ..hepsine birer imza verdikten sonra konferans salonu boşalmıştı.jong kook tam kalkıp gideceği sırada sahnede hala dans eden kızı gördü.onu kendine doğru çağırdı.kız şaşkın bir şekilde yanına gelerek"beni mi çağırdın?"
"Evet..adın?"
"Ye rim "
"Pekihala ye rim ..kalemini verde imzalıyım"
"Ama benim kalemim yok."
"Peki hala..benim var sanırım .." diyerek gömleğinin cebinden kalem çıkartarak "peki..kâğıt?"
"Ne yazıkki benim kagıdımda yok.."
"Ahh cidden..o zaman kolunu açta imzalıyım."
"Şey..bir şey dersem kızmazsın herhalde ..ben senden imza istemedimki..!"
"Ahh..doğru.haklısın ama sana bir şey diğeceğim .. Benim gibi bir ünlüyü bulmuşken..bunu yapman biraz tuhaf senin benden imza istemen gerekirdi benim senden değil.daha demin duyduğum kadarıyla dope çalıyordu ve bu benim grubumun şarkısı.."
"Evet haklısın..senin grubunun şarkısı senin şarkın değil taehyun'un şarkısı."
"Nedemeye çalışıyorsun?"
"Açık konuşıyımmı?bu okula niye sen geldin?ya!sen gidsen taehyun gelse olmazmı?"---
Ehe ehem arkadaşlar..bu ilk hikayem olduğu için kısa bir bölüm yaptım zaten bölümleri az olacak galiba sizleri seviyorum yorum ve vote dilekleriyle acemi yazarınız..