1. BÖLÜM

6 2 0
                                    

    Sabah gözümü açar açmaz ayağa kalktım. Sanırım okula geç kalmıştım. Masamın üstünde duran küçük saatimi elime alıp saate baktım. Saat 10:02 idi. Evet biraz geç kalmıştım ama hala gidebilirdim. Üstüme okul kıyafetlerimi giydim ve evden çıkmadan kapımın karşısında duran aynanın önüne geçtim.

"Hala şeytani duruyorsun" diye mırıldandım ve evden çıktım. Okula geldiğimde kapıdan içeriye adımımı attığım an bir ses duydum.

"Geldi çirkin ördek" ve ardından gülme sesleri...

Sırama oturdum ve başımı öylece masaya koydum. Dış görünüş bu kadar önemli miydi?

"Kes sesini Violet! " diye sert bir ses duyunca sıçrayarak başımı sıradan kaldırdım. Ne!? Bunu söyleyen kişi gerçekten benimi savunmuştu? Ah hayır hayal görüyor olmalıydım. Bu çocuk beni savunmuş olamazdı.

Violet kaşlarını çatarak Adam'a baktı.

"Sen bu çirkin ördeği mi savunuyorsun?" dedi. Beni savunmasına bende şaşırmıştım.

"Bu seni ilgilendirmez" dedi soğuk bir ses ile. Bu çocuk sene başından beri hep böyleydi. Soğukkanlı ama sert biri.

Öğretmenin içeri girmesi ile ayağı kalktım.

"Oturabilirsiniz çocuklar" bütün sınıf oturduktan sonra öğretmen dersi anlatmaya başlamıştı.

DERSTEN SONRA

Teneffüs zili çalınca sınıftan çıktım. Lavaboya doğru giderken arkamdan gelen sesi umursamadan yürümeye devam ettim.

"Bana bak çirkin ördek!" ondan korkuyordum ama kendimi onun kölesi haline getiremezdim.

"Sana bana bak dedim!" Korkumdan arkamı dönmüştüm. Ama orada kimse yoktu. Bir dakika bir dakika, delirmeye mi başlamıştım?

Kaşlarımı çatarak lavaboya girdim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra sınıfa gittim.

Adam, "Sana o kıza zarar vermeyeceğini söylemiştim değil mi?!" dedi. Ne oluyordu burada?

"Adam o kızı bana karşı savunamazsın" Adam'ın cevabı hızlı gelmişti.

"Sana ne yapacağımı mı soracağım?" dedi Violet'e bir adım atarak. Violet ise hızlıca kaçmıştı.

Adam başını kapıyı çevirdi. Orada beni görünce sırasına oturdu. Bende içeri girerek sırama oturdum. Onun sırası, benim çaprazımda kalıyordu. Teneffüs boyunca kafamı sırama koyarak gözlerimi kapattım.

Kafama gelen sert bir darbe ile hızlıca başımı kaldırdım. Yanımda duran Violet'i görünce içimi büyük bir korku sarmıştı bile.

"Şimdi seni koruyacak biriside yok minik ucube!" sertçe yutkundum.

"Ben yokken ona zarar verebileceğini kim söyledi?" başımı kapıya döndürdüğümde Adam'ı gördüm. Bu çocuk gerçekten niye beni koruyordu?

Violet inleyerek sırasına oturdu. Adam sınıftan tekrar çıkmıştı. Ayağı kalkıp Adam'ın peşinden gittim.

"Hey! Niye beni koruyorsun!" Beni hiç umursamıyordu.

"Sana diyorum!" Arkasını dönüp bana baktı.

"Bende sana diyorum, kendini savunmayı bil!" sert sesi ile söyledikleri kafamın içinde yankılanıyordu.

Kendini savunmayı bil.
Kendini savunmayı bil.
Kendini savunmayı bil.

Önüne dönüp yürümeye devam etti. Sınıfa girdim ve yine sırama oturdum. Ardından öğretmen sınıfa girmişti. Ama Adam daha sınıfta yoktu. Niye gelmemişti ki?

Ders bitmişti ama hala Adam sınıfta değildi. Sınıftan çıkarak koridorları aramaya başladım.

1.Kat, yoktu
2.kat, yoktu
3.kat, yoktu

4. Kata geldiğimde etrafa iyice göz gezdirdim. Burası son kat ve normalde öğrencilerin girmesi yasak olan bir yerdi. Neden yasak olan bir yere girsin ki? Yada belki de bunu yapabilecek birisidir.

Başımı sola çevirdim. Arkasını dönük bir şekilde duran kişiye gözlerimi kısarak baktım. Burası kullanılmadığı için karanlıktı.

"Sen ne yapıyorsun burada?" dedi. Hala arkasını dönük bir şekilde duruyordu. Sesinden anladığım kadarıyla bu Adam'dı.

"S-seni merak ettim." dedikten sonra bir kez öksürdüm. Boğazımı temizleyerek,

"Buraya girmek yasak değil mi?" dedim.
"Evet yasak burada ne işin var" dedi. Bunu derken bana dönmüştü. Ona doğru yürürken bir kez daha öksürdüm.

"Sana bakmaya geldim işte" bu sefer hapşırmıştım. Sanırım toz alerjim tutmuştu.

"Hasta mısın?" dedi kaşlarını çatarak. Bu onu alakadar etmiyordu.

"Söylesem ne işine yarayacak? Ve bunu neden merak ediyorsun sen ya" dedikten sonra bir kez daha hapşırdım. Güldüğünü görünce kaşlarımı çattım ama ardından hır kez daha hapşırmıştım.

"Neye gülüyorsun sen ya?" gülmesini sonunda durdurmuştu.

"Yardım istemeyecek misin?" Burnumdan gülerek,

"Neden yardıma ihtiyacım olsun ki?" dedim ve tekrar hapşırdım.

"Alerjin bedenini uyuşturmadan yardım iste bari" dedi gülerek. Bir dakika ya! Benim alerjim olduğunu nerden biliyordu???

"İstesem ne yapacaksın?"
"Bilmem" dedi gülerek. Öksürmem ve hapşırmam git gide artıyordu. Burası kullanılmadığı için oldukça tozluydu.

Gözlerim kapanmaya başlamıştı. Hayır onun bana yardım etmesini sağlayacak bir şey yapmamalıydım. Ama çoktan gözlerim kapanmıştı. Bedenim yer ile buluşmadan tutmuştu beni.

"Çirkinim ben çirkin ördek" dedim son kez...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 09 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ŞEYTANİ AYNA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin