"Sende benim hatalarımdan birisin,
Sen en büyük günahların bedelisin... 🎶""Heryer dumanaltı oldu, şu zıkkımı içme diyorum."
Dudaklarımın arasında dururken tekrar içime çektim, rahatlama yöntemimdi.Stresliyken, üzgünken, kızgınken hep içerdim, farkındaysanız iyi bir duygu belirtisi söylemedim.
"Tamam söndürdüm." Son kez içime çekip dumanı üfledim, ayağımın dibine atarak üstüne basıp sönmesini sağladım.
"Çok sıcak ya, piştim!" Yanımda Ecrinin söylenmelerini dinlerken gelen geçenleri izledim bir süre. Bu Haziran sıcağı falan değildi, düpedüz Ağustos sıcağıydı tek üzüldüğüm açık alanda çalışan işçiler.
Oturduğum yerden kalkıp içeriye geçtiğimde hala balkondan sesini duyuyordum, nefesimi verip masamın başına geçtim.
Haftasonuna doğru yoğunluk olmazdı. En sevdiğim günler diyebilirim.
Bugün ise Perşembeydi. Az sonra iki hasta gelicekti, birisi benim diğeri Ecrinindi. Akşamüstüne doğruda gelecekler vardı. Son olarak yarını kontrol ederek telefonumu elime aldım.
Kafe hikayeleri, maç paylaşımları, kırk yılın başında dışarı çıkıp bunun paylaşımını tüm haftaya sığdıranlar, aynı yerde aynı kareleri defalarca paylaşanlar yada boş magazin haberleri yapanlara baktığımda daralarak telefonumu bıraktım.
Ne yapsam olmuyordu, herşeye daralıyordum. Aklıma sürekli o geliyordu, iğrençliklerine rağmen, herşeye rağmen o geliyordu.
Aptal kafamdan çıkartamıyordum. Onu en yakınımla yatakta yakaladığım günden beri iyi değildim, elimden geleni yaptıkça ters tepti.
Ne yapsam o anları silemedim. Kötü hissettim, belkide kendimi yetersiz buldum. Yanlış düşünce yapısı ve hissiyat olabilirdi ama o anı yaşarken bunu ayıramazsınız. Herşey, her ihtimali göz önünde bulundursunuz.
Aldatmasına, yalanlar söyleyip beni 2 sene boyunca kandırmasına rağmen neden hala aklımda o vardı?
Bazenleri düşünüyorum. Bu bana ritüel yada büyü mü yaptı, onca şeyden sonra aklımda onun olması normal değil.
Seviyor muydum? Hayır, bence hayır. Bana bunları yaşatan birisini sevemezdim. Nefretti benimkisi. Tamamen nefret.
Bir insan ona iyi hissettirenden çok kötü izlenimler bırakanı çıkartamazdı aklından, o hesap.
Öyle acıydı ki kalbimin ortasına oturan, onu oradan söküp atasım geliyordu. İmkanım olsa hiç birini hissetmemeyi eylerdim.
Yine aynı düşünceleri hissederken yanıma gelen Ecrin'i farkettim.
"Azıcık gülsen, mutlu mu olsan? Nemrutsun yine."
"Şaklaban arıyorsan yanlış yerdesin." Göz devirip masanın önündeki sandalyeye geçti.