LÜTFEN/Seungchanlix Smutshot.

[l]

"Chan.. Lütfen,lütfen,lütfen. Yeter dayanamıyorum."
Chan sekste acımazdı. Kendi istediği olana kadar karşısında kim olursa olsun siklemez,kendi zevkini düşünürdü. Şimdi olan Seungmin'e oluyordu. Saatlerdir beceriyordu Chan onu. Defalarca boşalmış,hem zevkten hem acıdan defalarca ağlamış ve defalarca bütün binayı ayağa kaldıracak kadar yüksek sesli çığlıklar atmasına rağmen hemde.

"Seungmin,susar mısın güzelim artık?"
Sekste sessizlik isterdi,güzel inlemeler dışında. Ama şimdi onları da duyamıyordu.
"Siktir!"
Bayılmıştı güzel sevgilisi. Sike sike bayıltmıştı onu.
İçinden çıkmış,zorla kaldırmak istemediği için peçeteyle üstün körü temizlemişti.

Küfürler ederek odadaki banyoya yürüdü. Tam girecekken odanın kapısı açıldı. Sadece kapıyı çok az aralamış ve kafasını araladığı yerden çıkaran civcivini görünce fazlasıyla sevinmişti.
Diğer sevgilisiydi Felix. İlk önce bir aşk üçgeni olduğu halde daha sonra hepsi birbirlerine alışmış ve gayet mutlulardı. Garip gelsede gerçekten öyleydi her şeyi beraber yapıyorlardı. "Normal" olarak tanımlandırılan sevgililer gibi.
Tek bir şey hariç.. Seks.
Seungmin ve Chan'a katılmazdı Felix. Korkuyordu. Üçlü olmaktan değil,seksten korkuyordu. Chan çok istiyordu,istediğini her fırsatta dile getiriyordu ama ilki olacağını bildiği için pek zorlamıyordu onu. Şimdi ise Felix kendi isteğiyle gelmişti.
Rüyalarına giren bedenin kendini becermesine ihtiyacı vardı artık. Aşağıda uyurken Seungmin'in çığlıklarıyla uyanmış,çığlıklar kesilene kadar yatak gıcırtısı ve ikisinin inlemelerini dinlemişti. Fazlasıyla çok gelmişti ona. Kendine dokunmak istemiş,fakat yukarda kendini bu hale getiren bedenin olduğunu hatırlamıştı. Böyle bir durumda kendine dokunmak aptallık olurdu.

"Şey.. Chan."
Kapıyı tamamen açmış ve Chan'a doğru yürümüştü. Chan zaten Felix'i anlamış,o da ona doğru ilerlemiş. Daha hızlı buluşmalarını sağlamıştı. Chan kollarını hızla Felix'in beline dolamış,dudaklarını birleştirmişti. Dudaklarından boynuna,boynundan dudaklarına. Her yeri emmiş yarına kalmaz moraracağına emin olmuştu.
"Ben şey diyecektim... Seungmin bayıldıysa... Beni becer lütfen. Lütfen."
Chan gerçekten şaşırıyordu,inleme sesleriyle bu hale geleceğini bilse daha önceden duymasını sağlardı.
"Bebeğim benim.."
Dudağından bir buse çalıp devam etti.
"Emin misin bakalım?"
Felix cevap verme gereği duymadan dudaklarına atıldı Chan'ın.

En azından sorarak vicdanını rahatlatmıştı Chan. Şimdi yavaş olmasına gerek yoktu. Felix'in alt dudağını ağzının içine çekip ısırmıştı. Hala belinde olan kollarını sıkılaştırmış kendini sertçe bastırmıştı. Kollarını aşağı indirmiş,Felix'in kalçalarını sertçe sıkıp bırakmış;güçlüce kavramıştı en son. Kucağına almaya çalıştığı hafif bedeni zıplatmış,ellerini bacaklarına kaydırıp sabitlemişti onu. Yatağa kadar yürüyecek olsalar bile Felix'in konforunu düşünüyordu Chan.
Yatağın başına geçip Seungmin'in olmadığı tarafa bırakmıştı Felix'i. Şöyle bir yatağa bakmış,ağzı sulanmıştı. İkisini de kendi yatağında bu şekil görmek... Kirli konuşmasına sebep olabilirdi.

"Felix,benim için soyunur musun sevgilim?"
O kadar dalmış ve o kadar yükselmişti ki hiçbir cümleyi idrak edebilecek durumda değildi. Önünde yalnızca alt tarafında havluyla duran sevgilisi de hiç yardım etmiyordu ona. Sadece nasıl hissettirebileceğini düşünüyordu.
"Ne? Ah şey. Hmhm"
Üstündeki kolsuz ve kendine oldukça büyük olan Chan'ın tişörtünü çıkarmış,altındaki şortu Chan'a bırakmak istemişti.

"Bunu çıkaramıyorum."
Tek kaşını kaldırıp Felix'in gözlerinin içine baka baka sırıtmıştı Chan. Yatağın uç kısmına geçmiş,hiç uğraşmadan şortun lastiklerinden tuttuğu gibi hızlıca çekmişti. Altında hiçbir şey yoktu. Alt bacaklarından üst bacaklarını okşamış biraz daha kendine çekmişti. Atik bir hamleyle ters döndürmüş,yüz üstü durup bacaklarını ittirip kalçasını kaldırmasını sağlamıştı. Felix'in aldığı derin nefesleri duyuyor,duydukça daha da hızlı olmak istiyordu.