8. bölüm1

6 1 0
                                    

İYİ OKUMALAR

1 GÜN SONRA

Dünden sonra yine çağan'ın yanına gitmek için hazırlanmıştım. Aslında onun yanına değil şirkete gidiyorum onun yanına ne gidicem ya ama aklımdan bir türlü çıkmadı bana dün güneşim diyişi yakında öğrenirsin diyişi hiç aklımdan çıkmadı, çıkamıyor da of bu adam benim aklımla oynamaya başladı bir türlü çıkmıyor aklımdan ya

Ben bu düşüncelere dalmışken birden telefonum çalmaya başladı arayan kişiye bakınca kumralım yazdığını fark ettim kim olduğunu anlamadım ama sonra numaranın sonunu gördüğümde çağan olduğunu fark ettim iyi de ben çağan'ı kumralım olarak kaydetmedim ki TLF tam kapanacakken açtım

T:alo,çağan

Ç: meraba güenşim seni aşağıda bekliyorum hazırlanıp aşağıya in ama çabuk ol

T: ben hazırım hemen iniyorum

☎️

Ben öyle diyince tm diyip kapattı ben de hemen çantamı alıp çıktım.

Merdivenleri inerken aynı zaman da da şarkı mırıldanıyordum bugün sanki enerjim bambaşkaydı en sona geldiğimde kapıyı hızlıca açıp çıktım tam karşımda durmuş bana bakan bir adet çağan görmem bir oldu.

"Günaydın güneşim" dedi bu çocuk niye her defasında güneşim diyip duruyordu ama hoşuma gitmiyor da değil yani ben de ona günaydın diyip neşeyle şarkımı yine mırıldanmaya başladığım da bana gülüp "bugün çok neseliyiz maşallah,bu neşemizin kaynağı ne acaba sorabilir miyim naz hanım" dedi ne dicem ki ben neşemin kaynağını ben bile bilmiyor ken ona nasıl söylicem ki "valla ben dahi anlamadım ama galiba içimden geldi" dedim bana bakıp tebessüm etmeye başladı ondan sonra da arabaya binip şirkete geldik

Çağan zaten benim onla olmamı istediği için onla aynı adaydık bana ayarladığı küçük ama tatlı bir masa vardı. Masaya oturup çalışmaya başladı aslında çok zor bir şey yapmıyordum sadece gelir-gider işleriyle ilgileniyorum bir de bazı dosyalar getiriliyordu onları gözden geçiriyordum

1 SAAT SONRA

Başımı kaldırıp odaya göz gezdirdim sonra telefona bakınca bir saat geçtiğini gördüm

Çağan'ın yine bir toplantısı olduğu için bı 15 dk önce gitmişti ben de kalan dosyaları bitirip odanın koltuğuna oturdum aslında bakınca odası fena değildi ama çok boğuyordu insanı duvarları siyahtı ama etrafındaki çoğu eşya beyazdı kısacası ada siyah-beyaz uyumu vardı ama koltuklar ve benim masam farklıydı benim masam ten renginde koltuklar ise kırmızı renkti ben böyle düşüncelere dalarken kapı sesi duyuldu arkamı dönmemele çağan'ı görmem bir olmuştu.

Yanıma gelip"napıyorsun koltukta böyle oturup" dedi bende "hiç sadece odaya bakınıyordum öyle" dediğimde "hmmm" dedi dudaklarını birbirine bastırıp birden bana yaklaşıp yanıma koltuğa oturdu "beğendin mi bari" dedi gözlerini bana dikmiş bakarken ben sanki o hiç soru sormamış gözlerine dalıp giderken "çook" dedim uzatarak halbuki ki odaya değil onun o gözlerine demiştim. Birden yine bana daha fazla yaklaşıp "o kadar diyorsun" dediğinde başımı sallamakla yetindim ağzımı açıp bir şey dersem dudaklarımız birleşicekti ben de sessiz kalmayı tercih ettim

Birden kapının açılmasıyla birbirimizden uzaklaşmamız bir oldu daha doğrusu benim uzaklaşmam

Kimin geldiğini görmek için kafamı kaldırdığımda yağız'ın geldiğini gördüm hemen yanında da bir kız vardı ama ben bu kızı ilk defa görüyordum

GÜNEŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin