Saat gece üçtü ama ben asla uyuyamıyordum. Evimden uzaktaydım. Kardeşlerim ne durumdaydı bilmiyordum. Bir şekilde eve uğramam lazımdı. Gece boyunca düşündüm. Bir işte bulmam gerekiyordu. En son olanlardan dolayı patronun beni tekrardan çalıştıracağını düşünmüyordum. Kafam o kadar doluyduki sanki hayatım sonlanmış gibi hissediyordum. Artık ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Bir süre daha kafamdaki düşüncelerle boğuştuktan sonra kendimi uykunun kollarına bırakmıştım.
Uyandığımda saat dokuza geliyordu. Gidecek ne bir işim vardı ne de bir evim. Yataktan kalktım ve lavaboya gittim. Elimi yüzümü yıkadım. Kendime gelmeye çalıştım ama bu aralar pek mümkün değildi. Tam kapıdan çıkacakken içeriden gelen konuşma sesleriyle olduğum yerde kalakaldım.
-"Kız birkaç günlüğüne geldi. Lütfen kızı üzecek bir şey söyleme."
-"Ailesinden başka biri yok muymuş? Ne diye bize kalmaya geliyor ?"
-"Kızın yardıma ihtiyacı olmasa gelmezdi Rıza. Bırak toparlayana kadar birkaç gün kalsın."
-"Sadece birkaç gün ama sonra gitsin. Biz zar zor geçiniyoruz zaten."
Daha fazla dayanamadım ve olduğum yerde ağlamaya başladım. Kendimi hiç bu kadar kötü hissetmemiştim. Toparlanana kadar orada oturdum. Lavabodan çıktığımda odaya geçtim. Eşyalarımı toparladım ve evden ayrıldım. İçimden kimseye bir açıklama yapmak gelmedi. Evin önüne geldiğimde arka bahçenin kapısından içeri girdim. Telefonumu çıkardım ve Büşra'yı aradım.
-"Alo abla sen misin?"
-"Evet canım. Babam evde mi?"
-"Az önce çıkmıştı."
-"Tamam. Arka bahçeye gelir misin?"
-"Tamam hemen geliyorum."
Birkaç dakika bekledikten sonra kapıdan çıkan Büşra'yı gördüm. Hemen ona sarıldım ve saçlarından öptüm. Küçüklüklerinden beri ben bakmıştım onlara. Onlarsız bir hayat düşünemiyordum.
-"Abla artık gitmeyeceksin değil mi?"
-"Özür dilerim birtanem. Ben artık burada kalmayacağım. Ama söz veriyorum alacağım sizi yanıma tamam mı?"
-"ne zaman alacaksın peki?"
Bilmiyordum. Bunu nasıl yapacaktım bilmiyordum ama yapmam gerekiyordu.
-"yakında canım benim. Hadi daha fazla dışarıda durma üşüteceksin. Gir içeriye."
Son kez sarıldım. Öptüm kırmızı yanaklarından. Arkasını döndü ve eve doğru ilerledi. Kapıdan girerken bana kocaman bir gülümsemeyle el salladı. Bende karşılık verdim ve arkamı dönüp arka bahçeden ayrıldım. İlk gelen otobüse bindim ve bir emlakçının önünde durdum.
-"Merhabalar. Kolay gelsin. Bu civarlarda uygun fiyata bir ev var mı?"
-"Hoşgeldiniz. Öncelikle bu civardaki evlerin çoğu doldu. Ama size uygun bir tane ev biliyorum. İsterseniz bir bakalım."
-"Tabi."
Adam dükkandan çıktı ve kapıyı kilitledi. Biraz yürüdükten sonra bir evin önünde durduk. Ev biraz eski gibiydi ama şu an bunu düşünmek için bir seçeneğim yoktu.