Hayat sandığımızın aksine o kadar kısa ki. Çoğumuz ölüm denilen gerçeği unutuyoruz. Oysa ki ölüm ansızın geliyor ve arkasındakileri darmadağın edip gidiyor.
Babam da aynen öyle bizi bıraktı. Çok mutluyduk hiçbir şey yoktu. Her zamanki gibi pikniğe gidicekti. Ne olduğunu hiç anlamadım.
Babam mangal yakıyordu. Beraber şakalaşıp,gülüşüyorduk. Ve aniden babam başını tuttu. "Baba iyi misin?dedim."İyiyim kızım merak etme" dedi. Ama iyi değildi. O kötü olmasına rağmen bize asla belli etmezdi. Masaya tutundu. Ve aniden gözleri gitti, bayıldı. Ne olmuştu birden,o iyiydi.Ne yapacağımı bilemedim. Elim ayağım birbirine girdi. Annem bağırıyordu, bir şeyler anlatmaya çalışıyordu lakin hiçbir şey anlamıyordum. Sanki söyledikleri kafamda yankılanıyordu. Ne dediğini anlamıyordum.Ambulansı aramak istiyordum ama asla hareket edemiyordum. Ambulansı kim aradı, ne ara hastaneye geldik hiç bilmiyorum. Başta doktor"Basit bir bayılma sıkıntı yok" dedi. Çok rahatladik. Ama dediği gibi çıkmadı. Bu basit bir bayılma değildi. Yapılan kan tatlilerinde kan kanseri olduğu ortaya çıkmıştı. Dünyam başıma yıkıldı sanki. Ben babamsız ne yapardım bilmiyordum. Ya ölürse diye kaç kere kafamdan geçti. Korktuğumda başıma geldi zaten. Aylar sonra her zamanki gibi kemoterapiye gitmişti. Bu sefer çok fenalaştı. Yoğun bakıma aldılar. Birkaç gün sonrada ölüm haberini aldık. Kendime gelmem çok uzun sürdü. Haftalarca hastanede yattım belki de. Şu an psikyatirist ilaçlarlarıyla ayakta durabiliyorum.
Ve bugün babamın ölümünden tam 1 sene geçti ve annem evleniyo. Evet yanlış duymadınız,evleniyo. Sanki kocam ölsün de hemen evleneyim der gibi...
Şu an arabadayız. Annemle beraber yeni hayatımıza adım atıyoruz. Ona göre bu değişiklik banada onada çok iyi gelicek. Evleneceği adamın evine yerleşiyoruz. Ben bunu asla istemiyorum tabiki ama annemin zoruyla geldim. Bu adamın bir oğlu varmış. Benden 2 yaş büyük.Onların tabiriyle üvey abim. Daha adını bilmiyorum. Gidince tanışıcaz. Acaba gıcık biri mi?
"Sena vardık kızım" dedi annem. Hiç varmamış olmayı dilerdim.Baya lüks bir evleri vardı. Zengin olmalılar. Annem zengin olmasa adamın yüzüne bile bakmazdı zaten. Annem tam bir para avcısı. O adama çok acıyorum. Annem adamı sevgisi için değil parası için seviyor.
Hadi bakalım tanışalım yeni aileciğimle. Kapıda anladığım kadarıyla üvey abim ve babam bekliyordu. Üvey babam yani Mehmet Bey ilk önce annemi öptü sonra bana yaklaşıp sarılarak"Yeni evine hoşgeldin kızım" dedi. Hiç samimi olmaya gerek yoktu bence. " Hoşbuldum " dedim isteksizce. Şu an babama ihanet ediyormuş gibi hissetmem normal mi? Hayır,hayır bu düşünce doğru değil. Mehmet Bey'in hemen yanında üvey abim vardı. "Sanada merhaba abicim"dedim alaycı bir ifadeyle. Ters bir bakış atıp cevap vermeden içeri girdi. Neye uğradığıma şaşırdım. "Siz onun kusuruna bakmayın" dedi Mehmet Bey. Umrumda değildi zaten.
İçeri geçtik. "Yukarı çık ilk kapı abinin odası o sana yeni odanı gösterir ya da istersen bende gösterebilirim." dedi üvey babam. Suratsız bir şekilde kafa salladım. Yukarı çıktım kapıyı çalmadan içeri girdim. Arkası dönük ve üstü çıplaktı.Vücudu yapılıydı. Sırtında bir melek dövmesi vardı. Acaba anlamı neydi? "Kapıyı çalmayı bilmiyor musun küçük kız?" dedi alaycı bir gülüşle. Ne diyeceğimi bilemedim. Birden üstüme gelmeye başladı. Geri geri gitmeye başladım. Taa ki sırtım duvara değene kadar. Kapana sıkışmış gibi hissettim. O da tam önümde durdu.Bir elini duvara yaslayıp bana eğildi. "Odaları karıştırdın sanırım senin odan benim odamın hemen solundaki oda" dedi fısıltıyla. Kalbim çok hızlı atıyordu. Daha önce hiç böyle hissetmemiştim.Cevap bile verecek gücü kendimde bulamadım. Aniden kolunun altından çıkıp hızlı adımlarla odama gittim. Odama girer girmez kapıyı hızlıca kapattım. Kapıyı sırtımı yaslayıp nefes alıp verdim. Sakinleşmeye çalıştım. Acaba neden böyle hissediyordum?Kendimi yatağa attım. Kafamdaki düşüncelerden kurtulmanın tek yolu uyumaktı. Kendimi huzurluyum bir uykuya bıraktım.