LABİRENT

2

Yazar'dan

Amaya için düzenlenen kutlamada herkes çok eğleniyordu. Ancak amaya bir köşede oturup, sorularına bir cevap arıyordu. 'Ben kimim?" dedi içinden. Labirentin duvarlarını izliyordu. Gerçekten bir çıkış yolu varmıydı?
"Selam amaya, nasıl hissediyorsun" dedi ve amayanın yanına oturdu Thomas. "Nasıl hissediyorum, bilmiyorum. Bir belirsizliğin içindeyim"
Thomas gülümsedi.
"Bende çok çaresizce hissettim. Ama bir cıkış yolu olduğunu düşünüyorum en azından"
"Newt, 3 yıldır bir cıkış yolu bulamadığınızı söylemişti" dedi amaya.
"Bulamayacağız anlamına gelmiyor"
"Öyle mi dersin?"
"Evet, merak etme. Çıkacağız buradan"
٭٭٭٭

"Hey çaylak, kendini denemeye ne dersin?" dedi gally. Amaya gelen sese doğru baktı. Gally gerçekten güclü duruyordu. "Neyi deneyecekmişim?" dedi amaya.
"Kuvvetini görelim bakalım, elin ne kadar ağır merak ediyorum" dedi ve sırttı gally.
Amaya sinir olmuş olsa gerek ki tamam anlamında kafasını salladı. Çemberin icine girdi. Gally ise tam kaşısındaydı. Bir yumrukla indirir gibi.
"Hadi, amaya. Başarabilirsin" dedi newt. Amaya'ya yeterince gaz veriyorlardı. Minho ise kollarını bağlayıp dikkatlice amaya ve gallyı izliyordu.

"Hadi, o zaman" dedi gally ve bir yumruk savurdu.
Amaya hızlı bir hamle ile kurtulmuştu. Amaya da tüm gücüyle yumruk attı ve tutturdu da. Herkes 'Çaylağa bak sen' diyordular. Gally ise bu duruma sinirlendi ve amayayı itip tokat atacakken, minho engel oldu.
"Bu kadar yeter" dedi Minho. Gally kaşlarını çatmış minho'ya bakıyordu. "Birşey mi diyeceksin gally" dedi sesini yükselterek. "Evet, birşey diyeceğim, Minho. Sen ne cüretle bana engel olursun" dedi ve minho'yu itti. Thomas araya girdi ve ikisinide sakinleştirmeye çalıştı. Newt ise amaya'a nerede kalacağını gösterme bahanesiyle oradan uzaklaştırdı.

Amaya'dan

"Sen burada kalacaksın. Eğer bir sorun olursa bana ya da minho'ya seslenebilirsin" dedi newt.
"Teşekkürler newt" dedim ve gülümsedim.
"Hadi, o zaman iyi geceler. Yarın çok işimiz var"
"Ne işi? "
"Kendine bir meslek seçeceksin"
"Tamam, anladım. İyi geceler newt" dedim.

Tam uykuya daldığım da biri kapıyı çaldı.
"Amaya, müsaitmisin? Müsaitsen birşey konuşabilir miyiz "
Bu ses thomasın sesiydi. Ayaklandım kapıyı açtım.
"Müsaitim. Bir sorun mu vardı? "
"Beni takip et" dedi Thomas. Ona güvenebileceğimi hissediyordum. O yüzden ikiletmeden peşinden gittim.
Thomas bir ağacın altına oturmuştu. "Ayakta kalma" dedi. Kafamı salladım ve oturdum.
"Öncelikle, nasıl başlayacağım bilmiyorum. Kayran'a ilk geldiğimden beri aynı rüyayı görüyorum"
"Ne rüyası" dedim merakla.
"Anlamadığım, bir yerdi. Sanki laboratuvar gibi birşey emin değilim"
"Neden bana bunları anlatıyorsun?"
"Çünkü seni gördüm" dedi.
"Gördün mü? Gerçekten artık beynim yandı. Anlamıyorum" dedim.
"Görüntüler aklımda net değil ama sanki deney gibi bir şeydi"
"Ne olduğunu bulabilecekmiyiz?"
"Evet, en yakın zamanda. Neyse senide rahatsız ettim kusura bakma" dedi ve ayaklandı Thomas.
Bende yanı sıra kalktım. "Önemli değil Thomas. İyi geceler" dedim.
"İyi geceler, amaya"
Thomas beni odama bıraktıktan sonra gitmişti.

Aklıma gally tam bana vuracakken minho'nun engel olduğu geldi. Nedense hoşuma gitmişti. Gally kadar Minhoda güclü olsa gerek. Az kalsın dalaşacaklar sanmıştım. Ama ne yalan söyleyeyim. Şu minho hoş çocuk.