Bölüm 2:

9 4 0
                                    

Sabah uyandığımda bambaşka bir evdeydim. Oldukça lüks, bir o kadar kara şık ve gene bir o kadarda gizemli bir evdi. Gece ne olduğunu hatırlamıyordum ama üzerimdekilerden anlayabiliyordum.

Uyandığımda yanımda kimse yoktu. Evde de aynı şekilde. Bende öyle olunca koltuktaki kıyafetlerimi alıp eve geçmiştim ve şimdide iş için hazırlanıyordum.

Üzerimde yılların yorgunluğu vardı adeta. Dün gece eğlendiğimi, bir o kadarda üzüldüğümü hatırlıyordum. Burak haftaya evleniyordu. Anka ile hemde. İlk defa gördüğüm bir kızla.

Dün gece üzülsemde şu an yas bağlayacak değildim. Zaten burakla olsaydım saçma bir çift olurduk. Bu hoşlantı da bu yüzden saçmaydı oldukça.

Banyodan yeni çıkmıştım ve şu anda saçıma kıvırcıklaşması için birşeyler sürüyordum. Şekil vermeme gerek yoktu, bu gün oldukça önemli bir gündü. Gösterinin önceki günüydü. Sabaha kadar çalışmam ve çalıştırmam gerekiyordu. Yani oldukça yorucu bir gün olacaktı.

Üzerime gösteri için olan siyah şık bir bikini giydim. Belime ise etek şeklinde olan pareomu bağladım. En son ise rahat salaş pembe bir elbise giyinip ayağıma beyaz terliklerimi geçirdim. Eğitim günleri böyleydi işte. Bu kadar özensiz giyindiğim bir gün oluyordu.

Çantamı alıp odamdan çıktığım sırada esmer sultanın sesi duyuldu.

"BAŞAAK!" Başak kadar başına taş düşe be sultan. Yetti gari...

"Buyur, esmer sultan?"

"Uşakların çamaşırları yıkanivedi, gitmeden katlayive," mutfakta limonata yapmaktaydı kendisi.

"Hiç kusura bakma anneanne. Sırf kardeşlerimin donlarını katlamak için işime geç kalamam."

Bana öyle bir dönüşü varki, sanırsınız samara. Başını kusursuzca çevirdi bana. Gözleri ise 1 km pörtlemişti.

"Sen ne didin?"

"Dimedim,"

"Didin, didin,"

"Dimedim, dimedim,"

O sırada dedem giriş yaptı ortama. "Din din dimedim din," sonra kendine kahkaha attı. "Ben katlarım onları, karıcığım!"

Elinde kepçeyle dedem döndü esmer sultan. "Viii, ha sen ne diysun, sapik adam! Kizlarin donlarını mı katlayacağsun?"

"E ne olcak canım, anaları benden çıktı."

"Ha benden çıktı, benden! Herifler katlayamaz gacı donları monları, içeri sen hayde!" Tekrar limonatasına döndü.

"Ama karıcığım, sana yardım ederim işte."

Tekrar dedeme döndü. "İçeri, herif. De hayde!"

"Peki karıcım..." dedi dedem alınmış bir halde. İçeri döndü ardından.

Bu seferde bana döndü sultan. "Bakmayive bana öyle kesilmemek için sırıtan danalar gibi. Siktir git işine."

Kahkaha attım bu haline. "Çok sağol sultan, kaçtım ben." Dedim ve apar topar çıktım evden. Kırk saat asansör beklememek için hızlıca merdivenlerden indim. Ardındanda arabama bindim ve işin yolunu tuttum.

Az bir yol vardı aslında ama bu havada asla yürüyemezdim.

İçimde garip bir utanç vardı. Dün gece ne yaşandığıyla ilgili. Hiçbir şey hatırlamıyordum. Ama adamın yüzü sanki aklımdaydı. Aslında o da aklımda yoktu. Görsem tanırdım, ama görmeden yüzünü imkansız bulamazdım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 25 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DELFİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin