Güvenlik Sistemi (Giantess Hikayesi)

BELGİN - Habersiz Anne

"Erdem, PARTİ YOK!" Belgin, işe gitmek için hazırlanırken oğluna söyledi. Naylon kaplı taytını iş ayakkabılarına geçirirken çantasını almak için döndü. Belgin, oğlunun bu sözlere tepkisini görmek için Erdem'e döndü. Erdem, akşam yemeği masasında telefonuyla ilgilenirken sadece omuz silkti. 19 yaşındaki genç, gece vardiyasına gitmek üzere olan annesini pek dinlemiyordu. Sinirini bastırarak Belgin hızla oğluna sordu, "Ne dedim ben?"

Erdem, yaşıtlarının ebeveynlerine karşı sergilediği tipik bir tavırla, mırıldanarak yanıt verdi, "Aman anne, duydum seni... Parti yok."

Oğlunun tonlaması neredeyse onu çıldırtacak kadar sinir bozucuydu ama bu şekilde işe gitmek istemiyordu. "Teşekkür ederim," diye iç çekti Belgin, işe gitmek için ihtiyaç duyduğu son şeyleri alırken. "Baban yarın öğleden sonra evde olacak. Eve geldiğimde dağınık bir evle karşılaşmak istemiyorum, anlaştık mı?" Yine oğlundan aynı yanıt geldi, hiç tepki yoktu. Bunun alabileceği en iyi yanıt olduğunu fark eden Belgin, ön kapıya yöneldi. "İyi geceler tatlım, uyumak için çok geç kalma."

Erdem, annesine ruhsuz bir şekilde "Hoşça kal," dedi.

Annesinin işe gitmek için arabayla uzaklaştığını duyana kadar ruh hali değişmedi. Sonrasında hemen arkadaş grubuna mesaj gönderdi, "Annem gitti. Gelin, parti zamanı!"

Erdem sadece birkaç arkadaşını ve kız arkadaşını davet etti. İlk gelen Berkay'dı, çünkü en büyükleri oydu ve bira alabiliyordu. Birkaç yaş büyük birini tanımanın faydaları. Sonraki gelen Selim ve kız kardeşi, Erdem'in sevgilisi Defne'ydi. Selim, Erdem'den bir yaş büyük olup, en iyi ihtimalle sinir bozucuydu ama Defne'yi görmek istiyorsa onu da davet etmek zorundaydı. Onlar bir paket gibiydiler. Son olarak, Erdem'in en iyi arkadaşı Emre vardı. Çocukluktan beri kardeş gibiydiler.

Emre kapıyı açan Erdem ile hızlı bir tokalaşma yaptı. "Hey adamım. Üzgünüm geciktim, tütünüm bitmişti. Tekele gidip almak zorunda kaldım," diye açıkladı Emre.

"Her şey yolunda, yeni başladık," dedi Erdem, kapıyı kapatırken. Kapıyı kapattıktan sonra, geçen ay annesinin aldığı güvenlik sistemine hızlıca kodu girdi. Mutfaktaki birasını alıp Emre'yi içeri almadan önce bıraktığı yerden devam etti.

Parti daha öncekilerden farksız devam ediyordu. Herkes içiyor ve kendi halinde takılıyordu. Berkay ve Selim video oyunu oynuyordu. Defne, Emre ve Erdem mutfakta oturup sohbet ediyordu. Defne, Erdem'in kucağında oturuyor, Emre arada bir boş bira şişesine tütün tükürüyordu. Çok geçmeden mutfak ve oturma odası, boş bira kutuları ve şişeleriyle doldu. Erdem, Defne'ye odaklanıyordu.

Selim'in, Erdem'in annesi hakkında sürekli yaptığı yorumlar onu rahatsız etmeye başlamıştı. "Annen ne zaman gelecek? Ona iyi geceler öpücüğü vermek istiyorum. O geldiğinde kucağıma oturtacağım.'' Defne orada olmasa, Erdem çoktan Selim'i kovmuş olurdu.

Selim dışında her şey yolundaydı. Bira bitti ve herkes yorgun düşmeye başladı. Selim birkaç dakika önce tuvalete gitti ve Defne içkisinin sonunu getirmek üzereydi. Emre, çiğnediği tütünün başka bir parçasını eski bira şişesine tükürüyordu. Berkay telefonunda ne yapıyorsa bitiriyordu.

Selim odadan çıkınca, Erdem, kız arkadaşından bir öpücük almak için fırsatı değerlendirdi. Bütün gece çıldırmıştı. Defne'yi öperken, Berkay'ın banyoya doğru gittiğini fark etmedi. Birden, "Adamım, kapıyı kapat bir dahaki sefere, lanet olsun!" diye tiksinti sesleri duydu. Berkay, herkesin olduğu odaya geri dönerken, "Ben çıkıyorum," dedi. "İdrar yapmam gerekiyor, o ise..." baş parmağıyla koridordaki banyoyu işaret etti, "büyük tuvaletini yapıyor."

Erdem, Defne'yi öpmeye devam ederken Berkay ya da diğerlerine pek dikkat etmiyordu. Bu yüzden ön kapının kilidinin açıldığını ve açıldığını duyduğunda, alarmın çaldığını fark etmedi. Ancak birkaç yüksek bip sesinden sonra, herkesin dikkati cihaza yöneldi. Herkes alarm çalarken güvenlik sistemine bakıyordu.