15

612 82 109
                                    

yeonjun
taehyun kanka sevgiler anneni sikeyim ben sana manifestleme demedim mi (10.22)

taehyun
ne diyon sabah sabah
maketteyim bir sey istiyon mu
görüldü.
taehyun
AMCIK GÖRÜLDÜ NİYE ATIYON
görüldü.

_______

Yeonjun, Taehyun eve gelir gelmez ona nefes bile aldırmadan bir solukta Soobin’le olan konuşmalarını ve ardından gördüğü rüyayı anlatmaya başladı.

“Kısacası, rüyamda Soobin’le yangında kalmıştık ve onu kurtarmaya çalışıyordum. Of Tae ya, ya Soobin’i kurtaramazsam? Bu rüya da bana bir işaretse… Çünkü dün Soobin’le konuşurken onu kurtarmaktan bahsettim ve o da…” Hararetle konuşurken aniden duraksadı.

“Sabah sabah kafamı siktin, götün açıkta kalmış ondan görmüşsündür,” dedi Taehyun, elindeki poşetleri buzdolabına yerleştirirken.

“Şurada iki dakika overthink yapışımı anlatıyorum, biraz ciddi dur ya,” diye çıkıştı Yeonjun.

Taehyun boş poşeti yere attı ve arkadaşına dönerek mutfağı salondan ayıran tezgâha yaslandı. Gözlerini Yeonjun’a sabitledi.

"Anlat, dinliyorum. Ama neden rüya gördüğün belli. Soobin’e o kadar acıdın ki rüyana girdi."

Yeonjun, sandalyeye otururken başını olumsuz anlamda salladı. İçinde hissettiği duyguları ve gece Soobin’le paylaştıklarını anlatıp anlatmama konusunda tereddüt ediyordu. Artık daha fazla yalan yok diye karar verdi.

"Suçluluk duyuyorum çünkü Soobin’in hoşlandığı kişi benmişim. Hâlâ benden hoşlanıyormuş. Ama merak etme, Soobin’in bir planı varmış. Zaten bunca şeyi o plan için yapmış. Beomgyu ve seni de bu plana dahil etmiş..." Sözünü bitiremeden, Taehyun daha sinirli bir şekilde araya girdi.

"Ne demek Soobin senden hoşlanıyormuş? Beomgyu ile tanışman planlı mıymış? Ne diyorsun sen amına koyayım?" Taehyun’un gözleri öfkeyle parlamıştı.

Yeonjun, onu sakinleştirmek için derin bir nefes aldı ve koltuğa oturması için Taehyun’u kolundan çekti. Taehyun kaşlarını çatmış, hikâyenin devamını merakla bekliyordu. Yeonjun ise artık kaçacak yer kalmadığını düşünerek telefonunu uzattı.

"Al, kendin oku. Anlatmamdan daha faydalı," dedi.

Taehyun, sinirle telefonu eline aldı ve derin bir iç çekerek okumaya başladı. Yeonjun, konuşmaları hatırladıkça, Taehyun’un soracağı her sorunun cevabını bulacağını biliyordu.

"Soobin senden hoşlanıyormuş? Amına koyayım…" dedi Taehyun, şaşkınlıkla.

"Okumaya devam et. Ben içecekleri hazırlamaya gidiyorum, misafirlerimiz gelecek. Oku ve şoku atlat, sonra yardıma gel," diyerek mutfağa doğru ilerledi Yeonjun.

"Yarın değil miydi o?" diye sordu Taehyun, gözleri hâlâ telefonun ekranında.

"Okumana dön de sinirin yatışsın," diye seslendi Yeonjun, arkasına bakmadan.

Taehyun, okumaya devam ederken mırıldandı. "Hmhm…"

Bir süre sonra, sinirle saçlarını karıştırarak söylendi. "Bu Mijun denen piçin amına koyayım, yapmadığı bok kalmamış. İyice kıl oldum herife."

Yeonjun kıkırdayarak mutfaktan seslendi. "Herkes onu istiyor." Yeni doldurduğu buz kalıbını buzluğa atıp arkadaşının yanına geldi ve telefonu elinden aldı.

"Çenen açıldığına göre okudun herhalde," dedi Yeonjun, hafif bir gülümsemeyle.

Taehyun gözlerini devirdi, yüzünü sıvazladı. Gerçekler, ona tokat gibi çarpmıştı. Arkadaşına o zor anlarda sırt çevirmiş olması, içinde büyük bir suçluluk duygusu uyandırmıştı.

nippleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin