Gelen bildirim sesi ile ürkmüştüm.Zarif ellerim ile telefonumu elime aldığımda Seungmin'den bir mesaj aldığımı gördüm.Saatin ne ara bu kadar geç olduğunu sorgularken bildirimin üstüne tıkladım.
(watsap)
Yakışıklım(Minho)
Naber güzelim
Bu benim sevgilim Minho. 3 gün sonra ilk yıl dönümümüz. Mühendislik okuyor.İyi biri ama bazen mala yatıyor ve hiçbir şeyi sikine takmıyor ve beni delirtiyor.Mesajına görüldü attığımı fark edip onu aradım çünkü mesaj yazmaya çok üseniyordum.Tek çalışta açtı başında nöbet bekliyor herhalde.
-Naber güzelim
-İYİYİM Minho, sen nasılsın?
-İyiyim saatlerdir yazmadın merak ettim.Buluşalım mı?
-Olur ben de sikiliyordum zaten.
-5 dakikaya aşağıda ol bebeğim.
Ben daha hazır değildim ki! Hemen şık bir şeyler giyip saçlarımı düzelttim.Neyse ki çok güzeldim de hep güzel görünüyordum.Ayakkabılarımı giyip aşağı indiğimde Minho beni bekliyordu."Kapatalı 3 dakika olmuş neredeydin ki geldin hemen?" "Evinin önündeydim zaten,gelmeseydin kaçıracaktım." Kıkırdayıp arabasına bindim.Nereye gideceğimizi kararlaştırıp yola koyulduk.Kafeye oturduktan sonra en yakın arkadaşım Seungmin'den mesaj geldi.Hemen chate girip konuşmaya başladık.Çok komik çocuktu garsonun geldiğini ve bana ne istediğimi sorduğunu bile far etmemiştim onunla konuşurken.En sonunda Minho koluma dokunup beni geri döndürdü."Bebeğim sipariş vermeyecek misin?" Utanıp garsondan özür diledim ve siparişimi verdim.Garson gidince Minho kiminle yazıştığımı sordu.Seungminin ismini duyduğu an suratı asıldı ve kaşları çatıldı."Yine mi Seungmin?" "Aşkım sadece arkadaşım olduğunu biliyorsun.""Biliyorum Pınar,benden önce tanıştığınızı da çok komik çocuk olduğunu da tamam boşver." Yine triplenmişti aq malı.2-3 dakikalık sessizlikten sonra aklıma gelen şey ile konuştum."Eee Minho aldın mı?" "Neyi?" "Ne demek neyi Minho yıl dönümümüz için alacağın şeyi." "Ne alacakmışım Pınar?" Sinirlenmeye başlıyordum. "Ne diyorsun Minho birbirimize alacağımız hediyeleri kararlaştırdık ya." "Ne zaman hiç hatırlamıyorum ya özür dilerim." Cidden sinirleniyorum. "Geçen hafta ben sana istediğim kolyeyi gösterdim sen de bana istediğin ayakkabıyı gösterdin Minho almadın mı yoksa?" "Aşkım ben onu benden istediğini anlamamıştım kı."
Tek hissettiğim şey sinirdi şu an.Aptala yatıp istemediği bir şeyden sıyrılabileceğini sanıyordu. Aptal değilim.Çok güzel anladığını ama mala yattığını anlayabiliyordum."Minho ne diyorsun istediğin ayakkabının her detayını gösterirken hiç anlamamışa benzemiyordun.Yıl dönümümüze 3 gün var şimdi sipariş versen de gelmez." "Bebeğim 1 kolye işte nesi önemli anlamıyorum gerçekten.İstersen biraz para atayım hesabına istediğin kolyeyi al."Ağzım açık ağzından çıkanları dinliyordum."Kolyenin önemi bir kere bana değer verdiğini göstermendi ama alacağın şeyi sana göstermeme rağmen parmaklarını yoramamışsın.İnanamıyorum sana." "Çok mu ders çalıştın anlamıyorum neyi bu kadar büyütüyorsun? Bi hediye işte zorla aldırırsan ne anlamı var? Beni yorma gidiyorum işlerim var kendine gelince ararsın." Kalktı,hesabı ödedi ve gitti.Ben bu çocuğun amına koyarım.Sinirden karşı sokağa geçmiş kendisine bardak atmamak için çabalarken Seungmin aradı.Eve gitmek için kalktım ve yürürken telefonunu açtım.
-Naber Pınosss
-Fena değil Seungmin sen nasılsın?
-Noldu sana bıkkın geliyor sesin
Birden patlamışım herhalde.Ev ve kafe arası 15 dakika boyunca Minho'nun ne kadar büyük bi mal olduğunu anlatırken Seungmin de susup beni dinlemişti.Yatağıma uzanıp biraz daha sövmeye devam ettim.En son ağzım yorulunca öyle işte diyip sustum.Seungmin de benden bir tık daha kibar bir şekilde Minho'nun aptallığına söverken söylediklerinden sadece bir şey dikkatimi çekti."O orospu çocuğu seni hak etmiyor.Senin gibi mükemmel biri çok daha iyilerine layık ama o değerini bilmiyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baba Tahliye
FanfictionHukuk okuyan Pınar,sevgilisi Lee Minho ile en yakın arkadaşı Kim Seungmin arasında kalır.