Bu kitaptaki shiplerin neredeyse hepsi millitakimlar123 den kopya çekilerek yazilmistirrrr.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Yine bir sabah uyanmıştım. Saat 8.43'tü ve bugün önemli bir maçım vardı. Mutfağa gittiğimde abim yine takim arkadaşlarından yakın olduklarını eve toplamıştı. Abim fenerbahçenin futbol takımında oynuyordu. İrfan Can Kahveci. Ve bende Eylül Kahveci. Kendime yulaf hazırlayacaktım. O sırada abim " At mısın kızım sen her sabah yenir mi o şey?" dedi."Abi sanki isteyerek yiyorum. Söyle karına bana adam akıllı yemek yazsin yiyim."
"Ya benim Gözde'min suçu ne. Git zaten bugün heyheylerin üstünde."
"Abicim yanlış anlama ama beyninde bir problem mi var? Gözde abla diyetisyeni ya bizim takımın. Hem sen neden kendi evinde toplanmiyorsun arkadaslarinla? Benim evim ahır mı?"
"Canım karım kızıyor bu sığırları topladığım için. Hem hamile kadın üzülsün mü?"
"Canım Gözde abliskom olmasa gelmezsin zaten"
Dolaptan sütü alırken gözüme birisi çarptı arkadan görmeme rağmen normalde gelen tayfadan olmadığını anladım. Yanına gittim ve oturduğu için üstünden ona baktım. Birisinin ona baktığını anlamış olacak ki kafasını kaldırdı. Yüzünü görünce Kenan olduğunu anladım. Arkamı dönüp yulafimi yapmaya başladım. Kenan ile uzun süredir konuşmuyorduk. İtalya'daki gitmeden önce onunla saçma bir nedenden dolayı küçük bir kavga etmiştik ve o beni yaklaşık bir yıldır aramiyordu. Aslında aramaması çok garip değildi çünkü çok yakın değildik. Sadece abimin antrenmanlarda gittiğimde ve takim organizasyonlarında konuşmuştuk. Yulafimi ocağa koyduktan sonra çilekleri doğramaya başladım. Kahvaltım hazır olduğunda kasemi alıp odama geçtim ve aşk101 izleyerek kahvaltımı yaptım.
Yemeğim bitince hazırlanmaya başladım. Maçım saat 19.00'da başlıyordu ama benim sabah bireysel antrenmanım vardı ve ardından takimca bir antrenman bir de toplantımız vardı. Altıma kısa lacivert ve hafif bol fenerbahce almalı şortumu üstüme ise şortumun takımı olan lacivert fenerbahce almalı tişörtümü giyindim. Çantama ayakkabımı, beyaz dizligimi, formamı, kolluğumu, lacivert sweatimi, eşofmanın koydum. Yanıma muz ve granola bari aldım. Sarı saçlarımı joleleyip yukarıdan sıkı bir topuz yaptım ve topuzumun etrafına gri küçük yıldızlı tokalarimdan taktım. Yüzüme güneş kremi sürdüm. Makyajımı şimdi yapmayacaktım. Şimdi yapsam bile akşama kadar bozulur ve her türlü tekrar yapmak zorunda kalırdım. Bu yüzden makyaj çantamı normal çantama koydum ve mutfağa doğru ilerledim. Mutfağa girdimde abime sıralamaya başladım.
"Dünyanın enn yakışıklı abisi de burdaymışşşş. Canım abim yaaaaa. Karizmaya bak maşallah."
"Ne var eşek sıpası ne istiyorsun?"
"Ben şimdi şöyle düşündüm benim kaslı abim beni burhan feleğe bırakır. Beni kurda kuzuya yem etmez. Doğru düşünmüşümdür di mi abim."
"Yok yanlış düşünmüşsün."
"Ya abi zaten şampiyonluk maçımız olacak bari bugün bırak. "
"Tamam maçı izlemeye geleceğiz takimca ama şimdi bırakamam çok üşeniyorum. Aaaa Kenan'ım sen bıraksana Eylül'ü hem gezmiş olursun."
"Of tamam kendim giderim gerek y-"
"Bırakırım abi."
Tam itiraz edecektim ki Kenan eliyle bana sus işareti yaptı. İlerlemeye başladığında onu takip ettim. Arkadan onu süzüyordum. Şimdi Allah var yakışıklı çocuktu. Benden de uzundu. Yetenekliydi de. Ben bunları düşünürken otoparka çoktan gelmiştik. Arabaya yaklaştığımızda önüme geçip kapımı açtı ve oturmami bekledi. Sonra arabanın etrafından dolanarak kendisi bindi ve arabayı çalıştırdı. Yaklaşık on dk dır arabadaki ve ses çıkmıyordu. Birden bana dönüp
"Nasılsın?"dedi
"İyi sen?"
"Bende iyiyim sağ ol. Sizin şimdi bu maç kiminle?"
"Eczacibasi diye bir takım. Dünya şampiyonu oldular. Şimdiki maçımız Türkiye şampiyonluğu için. Eğer kazanırsak biz şampiyon olacağız."
"Başarılar o zaman sana. Umarım kazanırsınız. Sana güveniyorum."
güldüm.
"Bana güvensen ne yazar? Yedekten kalkmıyorum bile."
"Öyle deme bence. Sen kendi potansiyelinin farkındaysan yapabilirsin. Hem bu takımda şans vermiyorlarsa sana transfer olmayı düşündün mü?"
"Ya bilmiyorum hiç düşünmedim değil. Aslında bana şans verildiğinde değerlendiriyorum ama beni çok büyük fark açılırsa oyuna sokuyor hoca. Anlayamıyorum." dediğimde sahaya gelmiştik. Arabayı durdurdu ve "Başarılar." dedi. Teşekkür ettim ve içeri girdim. Soyunma odasına soru ilerledim ve hazırlandım. Sahaya ilerleyip bireysel antrenmanıma başladım.
Bireysel antrenmanım bitmişti. Soyunma odasına döndüğümde takımdaki çoğu kişi gelmişti. Saçımı başımı düzelttim ve Soyunma odasının kapısı açıldı. İçeriye hoparlörü ile Mile gelmişti. Eda abla hepimizi topladı ve takimca sahaya geçtik. Herkes ısınmaya başlamışken ben antrenmandan yeni çıktığım için ısınmaya gerek duymadım. O sırada Terzic beni çağırdı.
(Buralar İngilizce konuşuluyor)
"Eylul seni ikinci sette oyuna sokacağım. Lutfen benchte suratını asık görmeyeyim."(özellikle eylul yazdım yabancı olduğundan telaffuz edemiyor sesli harfleri)
"Tamamdır hocam"
Sonra antrenman basladi ve antrenman maçı yaptık. İki antrenman bitirmem nedeniyle çok acıkmıştım. Sahadan soyunma odasına geçtim ve terli olduğumdan üstüme bir sweat altıma da eşofmanımı giyindim. Spor kompleksinin olduğu caddede bir lahmacunu vardı. Mile, ben, Eda abla, Aslı abla ve gizem abla oraya gittik ve yemek yedikten sonra geri döndük.
Sırada takim toplantısı vardı. Terzic bu maç için eczacibasi savunmasının en zayıf olduğu yerler, hücum alanları vs. gibi bilgileri bizlere aktardiktan sonra maça bir buçuk saat kalmıştı. Takimca soyunma odasına gittik formalarımız giydik hazırladık ve sahaya geldik.
Sahaya geldiğimizde gözlerim direkt tribünlere baktı. Fener futbol A takımı buradaydı. Birde Kenan. E nasıl olsa şampiyonluk görmek onlarında hakkı canım. Eda abla Ali Koç ile konuştu ve yanımıza geldi. Ellerimizi ortada birleştirip fener diye bağırdık ve ısınmaya başladık. Kollarımı ve belimi isittiktan sonra sıra bacağıma geldiğinde fizyomuz dan destek alarak devam ettim. Isınmamı tamamladığımda topla ısınmaya geçtik. Benim eşim gizem ablaydi nasıl ama smacor-libero ikilisi. Gizem ablaya sert bir smaç vurdum onu yere atlayıp karşıladı bir plase bıraktığımda çoktan ayağa kalkıp ona da yetişmişti eeee boşa savunma bakanı demiyoruz sonuçta. Bence bugün ki extra prime oylamasının sebebi gelen futbol takımıydı. Exi görüp hirslanmak ve sinirlenmek sinirimizi toptan çıkarmamız sağlıyordu ve ben bunun için bugün mert hakan yandaşa teşekkürlerimi iletiyorum. İkili isinmalarimiz netti ve smaca geçtik. 4 numaradan hücum yapıyorduk. Drca bana kurşun pas attı ve bende hızla gelip onu karşıya sert bir şekilde gönderdim. Aynı şekilde 2 numaradan da hücum yaptıktan sonra sıra servise gelmişti. Terzic bana risk alıp smaç servis kullanmami söylediği için smaç servis denemeleri yapıyordum. Biri filede kalmıştı ancak kalanlarını başarıyla karşıya geçirdim. Isınma türü bitmişti. Maç başlayacaktı.
.
.
.
.
.
.
.
Ayyy cookkkk spontane gelişmiş bir hikaye buuuuu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
genç yıldız
Teen FictionGenç yetenek Kenan Yıldız ile genç voleybolcu Eylül Kahveci'nin tanışması.