!3!

34 7 35
                                    

Levi'ın gözleri karanlık odasında titreyerek açıldı. Soluk soluğaydı, çünkü bilinçaltının derinliklerinde dolaşırken yaşadığı kabustan henüz sıyrılamamıştı. O an için gerçeklikle rüyanın arasındaki sınırlar bulanıktı; nefes almakta zorluk çekiyordu. Yatağında oturdu, terli elleriyle yüzünü sildi ve etrafı gözden geçirdi. O an odası sessizdi, ancak zihni hala rüyanın dehşetiyle doluydu.

Kabusunun ilk sahneleri hafızasına kazınmıştı. Babasının soğuk ve acımasız yüzü belirdi gözlerinin önünde. Levi, o anlardaki çaresizlik ve ihanet duygularını yeniden yaşadı. Babasının yüzü kaybolduğunda, bir anda etrafı siyah bir ormanla çevrili buldu kendini. Ağaçlar karanlık gölgelerle doluydu, dalları üzerinde yosunlarla kaplanmıştı. Her adım attığında, yere basılan toprak hışırtısı bile korkunç bir yankı uyandırıyordu.

Levi ilerledikçe, karanlığın içinde oyuncak bebekler belirdi. Camdan siyah gözleriyle ona bakıyorlardı, her biri bir önceki acı dolu anısını temsil ediyordu. Bir bebek babasının yüzüne dönüştü, bir diğeri zorbalarından birinin sesini yankıladı. Levi'ın kalbi hızla atıyordu, çünkü bu bebeklerin hiçbiri masum değildi; hepsi onun içindeki karanlıkla besleniyordu.

Ormanda ilerlerken bir an için rahatladı, ancak kabusunun daha korkunç kısmı henüz gelmemişti. Aniden, ormanın siyah gölgeleri parçalandı ve karşısında okul koridorları belirdi. Zorbalar, ellerinde bıçaklarla ona doğru yürümeye başladılar. Korktuğu başına geliyordu, yaptıkları için cezalandırılacaktı. Levi geriye doğru adımladı, ama ayakları yerden kesilmiyordu. Gözleri, yüzleri babasının yüzüne dönüşen zorbaların alaycı gülümsemelerini ve bıçaklarının parıltısını gördü.

Koridorlarda geri çekildiği sırada, bir an için durduğunda cesetlerin etrafını gördü. Zorbaların ölü bedenleri yerdeydi, kanları kurumaya başlamıştı. Levi'ın içindeki karanlık ses daha da güçlendi, ona sürekli "İntikam al" diye fısıldıyordu. Levi'ın yüzü ifadesizdi, çünkü artık rüya ve gerçeklik arasındaki farkı ayırt edemez hale gelmişti.

Koridorlarda adımlarını hızlandırdı, ama hiçbir yere gidemeyeceğini biliyordu. Oyuncak bebekler yavaşça onu çevreledi, cam gözleriyle derinlere bakıyorlardı. Levi'nin içindeki karanlık büyüdü, çünkü o artık onların bir parçasıydı. Anıları bir anda kafasında canlandı, babasının onu sattığı adamın evindeydi, raflarda bir sürü oyuncak bebek vardı, o acı çekerken Levi'ı izliyorlardı. Sanki o adamların elleri vücuduna her değdiğinde hissettiği nefrete ve tiksintiye birer şahitti o bebekler. Gözlerini kapattığında, karanlık bir çukura sürükleniyormuş gibi hissetti. Derinliklerde bir yerde, o çocukken babasının ona yaptığı şeyi hatırlayan küçük Levi vardı.

Birdenbire odasındaydı, ancak odası da aynı kabusla doluydu. Duvarlar siyah gölgelerle kaplıydı, her biri geçmişin korkunç anılarıyla şekillenmiş gibiydi. Bir köşede kocaman, gümüşten yapılmış, kuğ desenli bir ayna vardı; Levi'ın içindeki karanlık yüzü gözlerini dikmiş şekilde ona bakıyordu. Levi, yüzünü görmek istemedi, ama aynanın karşısında durdu.

Yavaşça ayna, onun gerçek yüzünü yansıtmaya başladı. O yüz, kaybolduğu ve içinde kaybolmaya devam ettiği yerin simgesiydi. Ayna yüzünde, yarı deli bir gülümseme belirdi; o gülümseme, içindeki acının ve intikam arzusunun yansımasıydı. Levi'ın kalbi hızla atmaya başladı, çünkü bu yüzü tanıyordu ama ondan korkuyordu. Bu yüz kendi yüzüydü.

Sonra odası tekrar değişti. Duvarlar kayboldu, yerini karanlık bir labirent aldı. Levi, labirentin içinde kaybolmuştu ve karanlık koridorlar birbirine geçiyordu. Aniden, labirentin derinliklerinden bir çığlık duydu; o bir çocuktu, bir zamanlar sadece Levi olan bir çocuk. Çığlık, onun içindeki çaresizlik ve acının yankısıydı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 20 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

˜"*°•.˜"*°• Levi x Y/N !ANGST! •°*"˜.•°*"˜Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin