Gözlerimi karanlık bir odada değil ışıklı bir odada açtım nasıl oldu bende anlamadım.
"Lan hadi kaçırdınız niye ışıklı odaya koydunuz amına koyayım." Söylenerek kapıya doğru ilerledim ve kolu aşağı indirdim.
"Hay yapacağınız işi oğlum insan hiç mi düşünmez kaçar falan diye kapıyı kitlememek nedir?" Söylene söylene merdivenlerden aşağıya indiğimde kafamı sağa sola çevirdim kimse var mı diye kimsenin olmadığını görüp ilerleyecektim ki birine çarpıp göt üstü yere düştüm.
"Sen kimsin be?" Pis pis sırıttı ve elini uzattı elini es geçip ayağa kalktım.
"Yav hadi her şeyi anladım insan hiç mi düşünmez bu kız kaçar kapıyı kilitleyeyim diye? Bu nasıl sistem amına koyayım." Söylenmeye devam ettiğimde put gibi durmuş bana bakıyordu.
"Ne bakıyorsun lan avanak." Diyerek yanından geçtiğimde arkamdan geldiğini işittim.
Kendimi koltuğa bıraktığımda geri yaslandım.
"Anıl ben," dedi bir anda öylece kaldığımda biraz sonra ona döndüm.
"Siktir lan." Gülmeye başladığımda onun ciddi olduğunu fark ettim. Yutkundum.
"Sen ciddisin?"
"Evet?"
"Lan sen benim evimi nasıl buldun."
"Zor olmadı." Göz kırpıp kalktığında bende peşinden gittim.
"Ha sen ciddi ciddi mafyasın." Günaydın.
"Yeni mi anlıyorsun? Halbuki demiştim." Yaptığı imayı anlayıp geri önüne döndü.
"Sende mafya karısı olursun belki." Güldüğünde bende anırdım.
"Hobilerim de insan öldürme yok maalesef." Diyerek yanından geçtim ve geri odaya çıktım.
^^^
Biraz uyuduktan sonra başka bir yerde olduğumu fark ettim.
"Burası neresi ya." Bu sefer gözümde bir siyah bez ve her yerim bağlıydı. Işıklar da yanmıyordu.
Tam o sırada içeri biri girdi.
"Evet uyanmış uyuyan güzel." Dedi e'leri uzatarak.
"Sen kimsin be?"
"Semih ben Anıl'ın en yakın ve bir o kadar da en yakın ve en büyük düşmanı.
Şu an yeni yeni aydınlanıyordum.
"Hasiktir." Gerçekten hasiktir yine kaçırılmıştım. Bu sefer ki lavuğu tanımıyordum ama.