Sex, Drugs, Etc. | ChanChang

11- *M*

Selooo

_________

Çift beraber salonda oturuyordu.

"Burnum kaşınıyor! Galıba hapşuracağı-"

Cümlesini tamamlayamadan hapşırdu, fakat hamilelikten dolayı da altına kaçırmıştı.

"Eyvah.."

"Changbin? Tamam güzelim sorun yok temizleriz"

Changbin utanç ve suçluluk hissi ile başını öne eğmişti.

"Changbin'im bana bakar mısın?"

Biraz başıkı kaldırıp, karşısında çömelen eşine baktı.

"Özür dilerim.."

"Sorun yok demiştim ya aşkım hadi sen şimdi kalk ben koltuğu temizlerim"

Cümlesini bitirdikten sonra eşinin boynundan öptü. Changbin koltuktan kalkıp, küçük çocuklar gibi başı eğik şekilde odasına gitti. Christopher banyoya gidip, tenizleyici fısfıs ve bez aldı, geri gelip ıslak yeri temizlemeye başladı.

Changbin temiz pembe eşofman ile gelip, sehpaya oturdu.

"Baak tertemiz oldu!"

Changbin dolu gözler ile ıslak yere baktı.

"Changbinnie! Lütfen ama! Üzülme bak ben temizledim artık kendini suçlu hissetmeeee"

"B-ben bu karnımdaki k-küçük şey yüzünden b-böyleyim normalde seninle eskiden o-oda arkadaşıyken boyle biri d-değildim.."

"Biliyorum bebeğim biliyorum artık sil o gözyaşlarını bakayım hm?"

Christopher eşinin önüne çömelip, onun gözyaşlarını sildi. Eşinin karnını okşayıp, öptü.

"Papatya tarlalarının olduğu yere gidelim mi? Papstyadan taç yaparım sana"

"Oluuuuur!!"

"Kayısılı meyve suyu ister misiiiin??"

"Eveeett lütfennn!!"

"Hemen geliyorrr!"

Christopher mutfağa gidip, dolaptan meyve suyunu çıkarıp bir bardağa koydu, içeri götürdü. Changbin'in en sevdiği meyve kayısıydı, fakat Christopher kayısıdan nefret ederdi.

"Meyve suyunu içtikten sonra gidelim balım"

"Hmhmmm"

"Al bakalııım"

"Teşekkür ederiiim"

Changbin hızlıca bardağındaki meyve suyunu içmeye başladı, kısa süre içinde de bitirdi.

"Bak bitti! Hadi gideliiiim!!"

Christopher gülümseyerek eşini oturduğu yerden kaldırdı. Changbin heyecanlı bir şekilde odasına gidip ince pembe hırkasını aldı, geri eşinin yanına geldi.

_______________

Papatyaların arasında iyice eğlendikten sonra tekrar eve geldiler, beraber banyoya girip, yıkandılar. Salona gidip, yemek saati gelene kadar televizyon karşısında en sevdikleri tv showunu izlemeyr başlamışlardı.

"Binniem"

"Hm?"

"Yemekte ne istersin?"