İbrahim Paşayı gördükten sonra hamama gittim. Paşa'nın yüzüne utandığım için bakamıyordum .
Topkapı Sarayı
Hürrem Sultan'ın dairesi
İçeriye Gül ağa girer.
"Sultanım Hünkarımız dün gece Hatice Sultanımızın sarayında kalmış. Bir de...""Noldu söyle?"
"Halvet olmuş Sultanım Elif denilen hatunla sabaha kadar çıkmamış odadan."
"ÇIK DIŞARI!"
Hürrem Sultan kendi kendine söylendi. "Bana bunu nasıl yaparsın Süleyman."
"Esma söyle arabayı hazırlasınlar. Hatice Sultanımızın Sarayına gidicem."
"Emredersiniz Sultanım."
***
1 ay sonraBende yolunda gitmeyen bir şeyler vardı. Baş dönmesi, bulantı, âdet dönemi gecikmesi. Gebe olduğumdan şüpheleniyordum.
Kendimce plan yaptım saraydan kaçıp çarşıdan bir ebe kadın kadın bulacaktım.
İlk önce bahçeye çıktım. Hem geziyordum hem de kaçacak yer arıyordum. Duvarın üstünden atlayıp kaçacaktım. Her şey yolunda gidiyordu. Kaçabilmiştim yüzümü iyice örttüm. Kimse tanımasın beni diye etraftakilere sordum ebe kadın nerde bulabilirim diye. Biri bana bir evi söyledi oraya doğru giderken esnaf çarşısından da geçmem gerekiyordu ve daha dikkatli olmalıydım.Yürürken İbrahim Paşa ve Sultan Süleyman'ı gördüm. Beni fark etmediler esnafla konuşuyolardı. İbrahim Paşa kafasını kaldırdı ve göz göze geldik. Hemen ordan uzaklaştım. Ben olduğumu anlamaması için dua ettim. Denilen yere gelmiştim. Kapıyı tıklattım bir kadın açtı.
"Züleyha ebeye gelmiştim ben."
"Buyur geç içeri."
İçeriye girdikten sonra ebe kapıyı açan kadınmış.
"Ben... Muayene olmak için geldim."
"Yat şöyle bakayım."
Muayene ettikten sonra.
"Muayene ettim kalk giyin hadi."
"Eee gebe miyim?"
"Hayırlı olsun gebesin kocana hayırlı haberi verirsin artık."
O an donup kalmıştım. Başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüş gibiydi.
"Aldırmak istiyorum."
"Çok tehlikeli bebeği aldırmak göze alabiyor musun?"
"Evet, sen yapabilir misin?"
"Yaparım ama olacaklardan sorumlu değilim söyleyim."
"Tamam, ne vakit geleyim?"
"Yarın yine bu saatlerde gel."
Kapıdan çıktım saraya döncektim. Bir an önce varmalıydım yokluğumu anlamışlardır bir yalan da uydurmalıydım. Yakalanırsam zindana atarlardı beni sonra da idam edilirdim.
Saraya gelmiştim duvara tırmandım ve atladım. Hemen üstümü başımı düzelttim. Sarayın bahçesinin ordaydım. İbrahim Paşa beni gördü. Önümü kesti.
"Napıyordun çarşıda? Gördüm seni hatun."
"Paşam ben... Bir önemli işim vardı."
"Neymiş o önemli iş söyle çabuk."
"Şey söyleyemem paşam."
"Söyle yoksa seni zindana atarım."
Söylemekten başka çarem yoktu.
"Ebeye gittim paşam. Gebeymişim bebek sizden efendim."
Donmuştu gözlerime bakıp gitti.
***
Akşam yemek vakti İbrahim Paşa Hatice Sultanla yemek yerken dedi ki
"Sultanım ,Matrakçı Elif Hatun ile evlenmek istiyor. Gönülleri kaymış birbirlerinr sende uygun görürsen en kısa zamanda evlendirelim."
"Madem seviyolar birbirlerini o zamann evlendirelim."
Bölüm sonu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sır Aşkın İzinde: İbrahim Paşa ve Elif'in Gizli Aşkı
Historical Fictionİstanbul'un tarihi sokaklarında, Topkapı Sarayı'nın görkemli duvarları arasında, genç bir cariye olan Elif'in kalbi, İbrahim Paşa'ya doğru atan bir ok gibi titriyordu. İbrahim Paşa, Osmanlı İmparatorluğu'nun en güçlü vezirlerinden biriydi; cesur, ze...