"Aish, lanet gelsin!"
"Terliği yemek üzeresin Jeongin?"
"Tanrı'm sana şükürler olsun."
Üzerine bastığı kulaklığın acısıyla söylediği cümle yüzünden uyarı yemiş olan oğlan durumu toparlamak için kapının önünde üç farklı terlikle kendisine bakan teyzesine karşı gülümseyerek öpücük atmıştı. Teyzesi ise yeğeninin hâline gülüp çöpten geçilmeyen odasına göz gezdirmişti. Bir türlü toplamayı akıl edemiyordu ama her teyzesi topladığında da suçluluk duyuyordu oğlan uyumadan önce.
"Yavrucuğum, şu odanı toparlasan mı artık? Elalem kiler sanıyor burayı."
"Ya okuldan sonra halledilir, dert etme sen kuşum. Hem onlarda bakmayıversinler, meraklı Melahatlar."
"Gün arkadaşlarım hakkında düzgün konuş sıpa. Kısırları gömerken öyle demiyorsun, hatırlatırım."
Siyah saçlı oğlan odadan çıkmadan önce yerden kulaklığını alıp çantasınıda sırtına takarken teyzesinin yanağını öpmüştü sulu sulu. Kadın yalandan iteklemeye çalışsada kollarını gencin beline sarıp saçlarına öpücük kondurmuştu bir yandan cebine harçlık koyarken.
"Jisung'ın kalkacağı yok galiba, şu bir haftadır odasından çıkmak istemiyor zaten. Hayalet görmüşe dönmüş çocuk.."
"Ergenlikten çıkamıyor paşam, merak etme teyzeciğim eski hâline gelir o."
"İnşallah evladım. Hadi git okuluna, gelirken de bir kilo kıyma al kasaptan."
"Oo akşama harika şeyler bekliyorum hanımefendi." Teyzesi gülerek kafasını sallarken oğlan ayakkabılarını giymiş 'Dikkat et' sözlerini işittikten sonra evden çıkmıştı. Telefonundan saate bakarken cebine attığı kulaklığını çıkartıp takmış, okula varana kadar dinlemek için 'Lanet okul' adlı playlistine tıklamıştı durağa yaklaşırken.
Eye Eye Eyes'a tıklamıştı fakat farklı bir cızırtı çalmaya başlamıştı.
Yanlış şarkıya bastığını düşünerek şarkıyı duraklatsa da listesinde bu tarz şeyler yoktu. Kulaklığının anlık arıza yaptığını düşünerek başka bir şarkıya tıklamıştı, neyseki bu sefer bir sorun yoktu. Durağa geldiğinde listesine göz gezdirmişti yeni şarkılar eklemeyi düşünürken.
Modunu yükseltmek için yapmıştı bu listeyi, hareketli şarkılar ekleyerek biraz da olsa güne keyifli başlamak istemişti.
Fakat aylardır süren ruhsuzluğunu keyfilendirecek bir şey bulamamıştı henüz.
Durakta birkaç dakika bekledikten sonra minibüs durağa vardığında kendisi gibi olan öğrenciler uyuşuk adımlarla içeri adımlamıştı. Jeongin parayı uzatıp her gün oturduğu yere yerleşirken kulağında çalan müzik az önceki düşünceleri yüzünden diğer kulağından çıkıp gidiyordu artık. Gözlerini camdan dışarıya gezdirip düşünmeye devam etti, elinde değildi düşündükçe düşünesi geliyordu.
Hayatı iyi gitmiyordu.
Yalnızlık hissi içini kemirip duruyordu.
Evet, şuandan itibaren olumsuzluk perileri Jeongin için yola çıkmıştır!
Güvensizlikten ötürü çoğu şeye çekiniyordu, arkadaş çevresi yok denecek kadar azdı, yaptığı tek aktivite mesaj atan birisi var mı diye bakmaktı, kendisini geliştirmek için uğraş göstermiyordu, unutkanlaşmıştı, dikkat dağınıklığı artmıştı, eski hâlinden eser kalmamıştı.
Eskiden pozitifti, hayal çok kurardı, ümidini kaybetmezdi, tanımadıklarına bile gülümseyerek iyi bir izlenim bırakmak isterdi, kişisel işlerine çok dikkat ederdi, ilgisini konuştuğu kişiden ayırmazdı, yapacağı işleri anında hallederdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
No Nightingales
FantasyJeongin'in zor hayat şartlarına yardımcı olan bir meleği vardı.