0.0

61 10 73
                                    

"Bir dur amına koyayım ne fuhuşu? " Sunghoon önündeki dosyaları incelerken Hyein güldü."Sen herhalde yapacağın meslek hakkında bir bok bilmiyorsun?"

"Ananı biliyorum Hyein, ananı." Sunghoon yakasındaki gözlüğünü gözüne taktı."Karınca yazısı gibi sikerim böyle işi!" Hyein nefesini dışarı verip işine döndü.

Sunghoon lisedeyken de böyleydi.

Küçükken babasıyla izlediği polisiye film ve diziler Sunghoonda polis olma merakı uyandırmıştı, atandığı ilk haftadan böyle bir görevi ona verdiği için Yeonjun'a içinden küfretti durdu.

Yine de işi kimsenin üstüne yıkamamıştı, teker teker yazıları okumaya başladığında Hyein tekrar konuştu."Sadece kızları değil, erkek çocuklarını da para karşılığı satıyorlar. Geneli reşit bile değil bazıları ise yıllardır onlarla."

Sunghoon elindeki dosyada yazana göre sırayla isimleri okudu, ilk olarak siyah saçlı bir çocuğa baktı."Nishimura Niki.."

"japon uyrukluymuş." Hyein başını salladı."On sekiz yaşından beri para için bu işi yapıyor, onun için gelen müşterilerden çoğu da erkek, şaşırtıcı değil mi?"

Sunghoon çocuğun fotoğrafına baktı."Eşcinsel olsaydım böyle birini asla kaçırmazdım diyebilirim."

"Lisede arkadaşlarınla şakalaşırken gay panik yaşamıyor muydun yani?" Hyein dediğinin arkasından gülmeye başladığında Sunghoon masadaki kalemlerden birini alıp kıza fırlattı."Lee Hyein kes sesini!"

Hyein bu kalem atışını savaş olarak nitelendirmişti ve oda boşta kalan kağıtları Sunghoon'a atmaya başlamıştı. Sunghoon ayağa kalkıp Hyein'in oturduğu yere gitti ve onun attığı kağıtlardan birini yerden alıp ağzına sokmaya çalıştı.

Bu sırada odasından çıkan Komiser Yeonjun tanrıya şükür ki odasında içtiği dördüncü ki daha fazla da olabilir, şüpheli, kahvesini bitirmiş dışarı çıkmayı akıl edebilmişti.

Sunghoon ve Hyein Yeonjun'u görünce saygı niyetine ayağa kalktı, Yeonjun kahve bardağını masaya koydu."Ben gideyim az daha fingirdeşin?"

Fingirdeşmek?

Ulan Hyein az önce resmen kağıt yutacaktı amına koyayım.

Hyein Yeonjun'un dediğine karşın ciddi bir ses tonuyla konuştu."Liseden beri arkadaşız biz Bay Yeon."

"Banane." Dedi Yeonjun."Merkezde sizin bu hâllerinizi mi görüp duracak millet? Kreş değil burası." Daha sonra Sunghoon'a döndü.

"Sana da aman aman bir görev verdik yat anca dana gibi tamam mı?" Sunghoon tek bir mimik oynatmadan Yeonjun'a bakıyordu ve bu Yeonjun'un sinirini bozuyordu."Siktir git lan, az sonra çetedeki kızlardan biriyle buluşman var."

Oha hayatında ilk defa date çıkacaktı.

Sunghoon anlamamıştı."Baskına gitmeyecek miyiz? Ne buluşması?" Yeonjun bu çocuğun salaklığına dayanamayıp sinirle onun oturduğu yere doğru yürüyüp dosyaları eline aldı.

Sonrasında Sunghoon'un yanında durup tek tek dosyaların kapaklarını açıp resimleri ve ad kısımlarını inceledi, aradığı kişiyi bulunca dosyayı Sunghoon'un gözünün önünde tutup parmağı ile sayfaya vurdu.

Jang Wonyoung.

"Bu kim komiserim?" Yeonjun Sunghoondan aldığı soruya karşılık alay edercesine güldü."Tek birine bile bakmadığını biliyordum."

"Yoo, baktım Nishimura Niki olana."

Hyein ağzını kapatıp gülerken Yeonjun ona döndü."Git odama bir kahve daha götür, ben geliyorum." Hyein başını salladı sonrasında ise çay ocağına doğru yol aldı.

too late, jangkkuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin