"Suna..Nolur yapma böyle.Bir erkek için düştüğün hallere bak."
Nisa'nın söylediklerine karşı bir tepki vermezken göz yaşlarım sessizce akmaya devam ediyordu.
"Nisa salak mısın,sence önceki çocuklar gibi miydi Semih?Koskoca 2 sene."
"Ya ben ne dediğimi mi biliyorum.Baksana şunun haline!"Nisa ile İzem atışırken göz yaşlarımı sildim.
Semihle 2 senedir süren ciddi bir ilişkimiz vardı,tabi ara sıra anlaşamadığımız oluyordu ama iş hiç bu kadar kötüye gitmemişti.
Semih'in şu sıralar performansı yönetimdeki anlaşmazlıklar yüzünden epey bir düşüşe geçmişti.Öyle ki ben bile düzeltememiştim.Hal böyle olunca biraz üstüne gitmiştim ve haklıydı da.Bu durumdan o da memnun değildi ama elinden bir şey gelmiyordu.Sonucundaysa onu çok kırmıştım,hiç bir mesajıma doğru düzgün dönmüyordu.
"Abini ara Nisa,sor bakayım nerdelermiş."
Nisa panikle bana dönerken hemen telefonunu çıkartıp Necip abiyi aramıştı."Ulan sen istersin de aramaz mıyım?Kız konuştu."
Pür dikkat ona bakarken sonunda Necip abi telefonu açmıştı.
"Hah,alo abi?"
".."
"Yok sıkıntı yok,aslında var.Semih yanında mı?"
".."
"Tamam çaktırma ona hiç bir şey.Neredesiniz siz şu an,canlı konum atsana ya bana."
".."
"Abi Suna ölü gibi,bakıcaz bir çaresine."
".."
"Tamam öptüm hadi,saol abim."
Nisa telefonu kapatırken beklentiyle ona döndüm.Derin bir nefes alıp ikimize döndü.
"Hazırlanın,takım otobüsünü yakalamamız gerek."
Nisa'nın dediğiyle günler sonra ilk defa doğru düzgün gülerken üstüme hiç bir şey almadan yalnızca telefonumla kapıya koşturmaya başladım.
"Kızım n'oluyor!?"Annemle babam salondan çıkarken bizde ayakkabılarımızı giymeye başlamıştık.
"Anne,baba!Benim çok önemli bir işim var,gelirim bir kaç saate."
"Hop,hop nereye bu saatte?Saat gece 3 hanımefendi."Babam'a döndüm ve omuzlarını tuttum."Baba,gelince anlatırım.Bana şu an Semih lazım."
Bir şey demelerine izin vermeden evden çıktığımızda apartmanın önünde duran arabaya binmiştik.Nisa canlı konumu açıp takım otobüsünü takip ederken üşüdüğümü fark ettim ve uzanıp klimayı açtım.
"Ya sen salaksın,al şunu üstüne."İzem üstündeki hırkayı bana verirken az da olsa ısınmıştım.Altımda gri bir şort onun üstünde de halter yaka,siyah üstüm vardı.
"Neredeler?"Başımı iki koltuğun arasından öne doğru doğrulturken Nisa konuştu.
"Önümüzdeler,ben bunlara yetişmezsem ne olayım."
"Gerizekalı Kerim abi tin-tin sürüyor zaten,yetişemezsen malsın."Nisa dediğine gülerken bende konumu takip ediyordum.Köprüye yaklaştığımızda ileride gördüğüm büyük otobüs ile hevesle bağırdım.
"Orada lan!Hızlı sür şu arabayı hadi ya!"
"Sus Suna sus."Nisa arabanın tavanındaki camı açarken bende hemen koltuğa çıkarak camdan bedenimin yarısını çıkartmıştım.Bir yandan da telefonumu elimde sımsıkı tutuyordum.
