Benden asla hoşlanmayacağını anladım. Beni sadece arkadaş olarak görüyor.
Zaten hoşlandığı biri varmış. Aslında bunu duyunca hiç tepki veremedim. Sanki dünya o sırada dönmeyi bıraktı ve benim duygularımda aynı zamanda durdu.
Artık onunla eski anılarımızın olduğu şeyleri görünce hemen geçiyorum. Ondan hoşlandığımı unutmak istiyorum.
Ama o bana en ufak iltifat yazınca hala mutlu oluyorum. Ya da olmuyor muyum?
Artık bilemiyorum. Bütün her şey yıkıldı. Hislerim bile. Bu yüzden kendimi anlamakta daha çok güçlük çekiyorum.
Ama tek istediğim o ilk başta sende hoşlandığını fark eden, hoşlantısı yüzünden mutlu olan bana geri dönmek.
O zamanlar çok güzeldi.
O zamanların geri dönmesi için Tanrıya yalvardım. Ama bunun çok saçma olduğunu şu an anlıyorum. Hiçbir şey yapmaya cesaret etmiyor isem Tanrıdan birşey isteyemem.
Aynı şekilde sen bana duygular beslemiyor isen, senin söylediğin şeylere umut bağlayıp seni olmadığın başka biri gibi hayal edemem.
Bu benim en büyük hatam mıydı? Açıkçası tam olarak böyle birşey yapmadığım için Tanrıya şükrediyorum.
"Aşık olmak bir suç mu?" sorusunun cevabını artık biliyorum.
Aşık olmak bir suç değil.
Aşık olmak en büyük ceza.
15.06.2024
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşık Olmak Ceza Mı? -Shin Soukoku
Fanfiction"Bu sefer anlatabiliyorum, ama bu seferde anlatabileceğim biri yok." -Atsushi'nin Akutagawa'ya olan hislerini anlamasına yardımcı olması için kendi kendine yazdığı küçük notlar.