were you ever a falling star?

episode:1-starwell,milk bucket and Cecilia

~.... . .-. / .--.. . -.-- .. -. / -... .- .--.. .-.. .- -. --. .. -.-. ..~

 
Duyulacak başka çığlık kalmadığında savaşların galibi belli olur.

    WERE YOU EVER A FALLING STAR

   Güneşin kızıllığı suya karışırken haritalarda unutulan küçük kasaba güne yeni başlıyordu.Küçük olduğuna bakmayın bazılarına cehennemi yaşatırdı.Ne yazık güzelliğine...Denizin kenarına serilmiş,kim bilir kimin yaptığı o ahşap evleri ve en uçta yer alan deniz feneri bu kasabayı katlanır hale getiriyor muydu.Hayır.Sadece nefes alacak boşluklardı bunlar.Cennet görünümlü cehennemde.

  İnsanların yargılayıcı bakışları her yerde var olabilir.Derin bir okyanusun yanı başında yaşayan sığ düşünceli insanlarda pek tabii dahil.

  Birilerinin kesilen nefesi,dünyadaki ızdırabı olabilmesi için bir yerin tek bir insan evladı dahi yeter.O yüzden küçük kasabanın küçük düşünceli küçük insanları kendilerinden katbekat büyük ızdırabı mini mini bir saf ruha yaşatabiliyordu.

  Elvis.Belki kurban belki avdı.Ne olursa olsun zarif ruhunu incinmekten alıkoyamayan,sevgiye aç mini bir çocuk.Çocuk dediğimize bakmayın genç sayılır aslında.Ancak henüz ağzı süt kokan bir bebek gibi saf olduğundan mütevellit bizim için tatlı mı tatlı bir çocuk olsun yolculuğumuz boyunca.Yolculuğumuz nerede mi başlıyor? Tam olarak burada.

  Aslında bize başlangıç başkalarına roman olacak bir gün değildi o gün kasaba için.Gayet sıradan bir gündü.Balıkçılar misinalarını suya atmış,çocuklar sırtlarında çanta okula gidiyorken ve Elvis herkesten uzakta olan kütüphanede bir köşeye sinmiş usul usul ağlarken neredeyse asır vakittir hiç yabancı geminin yaklaşmadığı iskeleye bir gemi yaklaştı.Ama ne gemi.İhtişamlı ve görkemli.Kasabadakilerin hayatları boyunca görmediği müchevlerle kaplı,ahşap gemi.Parlak güvertesi ve mor bayrağının dalgasıyla,gelişi kasabanın sıradan gününü bozmakla kalmıyordu.Bize de yolculuğumuzun başlangıç noktası oluyordu.Daha da ötesi bir köşede zarar verilmiş,ağlamaktan harap olmuş Elvis için hayatının dönüm noktası oluyordu.

  Peki bu kadar etkili bir gemi içinde kimleri taşıyordu?