Monika:"Anladım, peki Mery için ne yapacağız? Kendisini kontrol edemediğini söyledin. Dışarıya çıkamayız çıkarsak Mery bize saldırır."
Haklıydı dışarıya çıkarsak Mery bize saldırırdı ama burada oturamayız. Ben tam düşünmeye başlamıştım ki yan odadan yüksek bir ses geldi.
Martin:"Neee! Lütfen birisi bana şaka yaptığınızı söylesin! Ben ve Mery gerçekten vampir mi olduk?"
Olamaz Martin konuşmalarımızın hepsini duymuştu. Vampirlerin çok iyi duyduğunu nasıl unuttum ben?
Viktoria:" Martin, öncelikle senden sakin olmanı istiyorum. Senin yanına geleceğim tamam mı?"
Martin:"Tamam sakinim. Ama sen yanıma nasıl geleceksin? Kapıdan dışarıya çıktığın anda Mery sana saldırır. Ben yanınıza gelecek olsam kapılara dokunamam, biliyorsun bakır vampirleri yakar ve bütün kapılar da bakır."
O konuşurken odamdaki dolabı kenara çekiyordum. Tehlikeli bir durum olursa diye Mery ve benim odam arasında bir geçit yapmıştım. Bunu benim dışımda kimse bilmiyordu.
Viktoria:"Martin, şimdi sana söylediğim şeyi yapmanı istiyorum. Üzerinde kırmızı güller ve alev desenleri olan dolabı kenara çek. Orada Mery ve benim odamın arasınd gizli bir geçit var onu görünce dur. "
Martin:"Tamam çekiyorum."
Nihayet dolabımı kenara çekebildim. Karşımda duran bakır kapağı kaldırmadan önce elime bakır bir kılıç aldım.
Monika neden elime kılıç aldığımı sorgular gibi bakıyordu. Ona susması için elimle işaret yaptım. Kapağı kaldırdığım zaman bana endişeli ve korkmuş bir şekilde bakan bir çift zümrüt yeşili gözle karşılaştım.
Beni görünce endişesi biraz azalmış gibi görünüyordu. Ona gülümsedim ve Mery'nin odasına girdim. Onu benim odama almıyordum çünkü benim odamda birsürü önemli evrak ve değerli eşyalar vardı.
Martin:"elinde neden kılıç var Viktoria? Yoksa sana saldırmamdan mı korktun"
Ne demişti o bana? Viktoria mı demişti? Ah hayır olamaz gözleri tekrar kırmızı oluyordu. Elimdeki kılıcı ona doğrulttum ve geri geri yürümeye başladım.
Viktoria:"Martin bana yaklaşırsan sana asla acımam."
Martin:"Ay Viktoriacık sinirlenmiş mi. Ne o yoksa beni gerçekten öldürecek misin?"
Viktoriacık diyor ya ban bu çocuğu boğarım
Viktoria:"Martin karşında kim olduğunu unutma ve evet gerekirse seni öldürmekten çekinmem."
Ah neler diyorum ben. Ben nasıl kıyarım Martine.
Ayağıma çarpan kapak ile rahatladım. Geçirdin olduğu yere gelmiştim. Elimdeki kılıcı daha sıkı tutmaya başlamıştım.
Gözlerimi Martin den ayırmadan yere eğildim ve kapağı elime aldım, kapağı kalkan gibi kullanacaktım. Bakır kapağı görmemi engellemeyecek bir şekilde önümde tutuyordum.
Martin bana yaklaşmıyordu çünkü bakıra dokunamaz.
Duvara arkamı döndüm ve geçidin kapısının önüne geldim.
Martin:"Ne oldu? Yoksa benden kaçıyor musun küçük Viktoria"
Viktoria:"Hayır senden kaçmıyorum sadece kendimi ve Monika'yı güvence altına alıyorum. Ben gittim.
Dedim ve hemen benim odama geçip kapağı kapattım.
__________________________________________________________
Kontrol etmeden atıyorum bir hatam olursa oraya bir nokta koyarsanız sevinirim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı varis
Vampirekız kardeşim ve Monika'nın erkek kardeş yerdeki kan birikintisinde oynuyordu