Ölü deniz

1. Bölüm ; Hayal kurma.

Yine her zamanki gibi işi bitmeyen, o tozlu kulübeyi sildi ve süpürdü. Dışarı çıkmak için çok heyecanlıydı. İşlerini hemen bitirmek istiyor, bir an önce sahile gitmek istiyordu. Çünkü orada sakin, ve sessizce hayal kurabilir, koşabilir ve hüngür hüngür ağlayabilirdi.

Yine her zamanki gibi işlerini bitirdi.
kumsala gitmek için heyecanlıydı,
Biraz bekledi, bekledi bekledi ve..
Tam vakti gelince saat 18:00'ı gösterince 
âlel acele, koşa koşa soluksuz sahile gitti. Ama bu sefer niyeyse sahilde tek başına değildi. Bir çocuk vardı karşı kayada. Saçları sipsiyah, gözleri ap acı kahverengi, dudakları kıpkırmızı bir çocuk. 16-15Yaşlarında bişeyler.

Yanına gitti ve ona "Selam?" söyledi.
"Burda ne arıyorsun?" dedi.
Çocuk ise "Hiçbirşey yapmıyorum, buraya yıllar yıllar önce hep gelirdim ve tek olurdum. Burası benim mekanımdı, ama görüyorum ki şuan başka birisi satın almak istiyor?"

Kız çocuğun dediklerinden hiç birşey anlamamıştı. Ona laf mı sokmuştu ki?
yoksa kendi bölgesinde, kendi sınırında istenmiyor muydu?

"Seni anlayamadım ama" dedi nazik bir ses tonuyla. "ama bende buraya yıllar yıllar önce gelirdim, hala daha da geliyorum zaten!" ve ardından güzel bir tebessüm çıkardı.

"Bende seni anlayamadım, ama neyse tanışalım mı?" dedi çocuk,

"olur, tanışalım" dedi sevinçle kız.

"Ben serhat"

"Bende Elra, memnun oldum serhat"

"bende memnun oldum elra, yaşını.. öğrenebilir miyim acaba sakıncası yoksa?"

"Ah tabiki serhat, 14 yaşındayım. Peki sen?"

"Aslında daha büyük gösteriyorsun ama.. neyse. Bende 16 yaşındayım."

"Nerede yaşıyorsun serhat? buraya yıllar öncesinden de geldiğini söylemiştin?"

"Ben Nevşehir'de yaşıyorum elra, burada dedem yaşardı eskiden. Bi kulübesi kalmış burada ve onun içinde de değerli eşyaları varmış. Kulübeyi bulmaya gelmiştim, ama burda biraz dinlenmek ve eski anılarımı hatırlamak istedim."

"Seni anlıyorum.. Benimde vefat etmiş çok yakınımdaki birisi yaşardı buralarda. Yani annemle beraber yaşardık buralarda, tabii hastalanmasaydı hala daha beraber yaşıyor olacaktık ama"

"Hey, tamam elra. Anladım devam etmene gerek yok, belli ki bu konuyu anlatırken çok üzülüyorsun. Çünkü gözlerin dolmuş."

"Haklısın"

"Elra bu arada çok güzelsin"

Elra gülümseyerek;
"Teşekkür ederim serhat, Sende.. Sende çok yakışıklıymışsın"

"Elra birşey sormak istiyorum?"

"Tabii sor dinliyorum"

"Hiç sevgilin oldu mu yada sevgilin varmı?"

"Evet sevgilim oldu, ama şuan sevgilim yok"

Serhat içinden mutlu oldu;
"Hmm anladım"

"niye sormuştun serhat?"

"Hiç elra. Merak ettim öyle"

"Peki tamam sorun yok istediğin soruyu sorabilirsin, çekinme."

"Tamam aklıma soru gelirse sorarım o zaman"

"Serhat şimdi ben sana sorayım o halde"
"Hiç bu sahilde hayal kurdunmu?"

"Evet kurdum."

"Peki nasıl bir hayal kurdun?"

"Benim çok mutlu olduğum, beni çok seven ve beni hep destekleyen bir kadınla evlendiğimi hayal etmiştim."

"Peki elra sen?"