O!RUL8,2? | taekook

16 [1]

jungkook...

Şuan ne yaptığım hakkında en ufak fikrim yoktu. Yoongi'yle beraber mutfakta üst komşumun evine gitmek için portakal sıkıyorduk.

"Anasını satim başka içecek bişi mi yok niye portakal sıkıyoruz biz. Hem neden dışardan almak yerine kendimiz yapıyoruz?" diye söylendim.

"Jungkook işine odaklanır mısın lütfen!?"

Aslında bakarsanız okuduğunuz gibi cıvık ve bir o kadar da şımarık bi kişiliğe sahip değilim. Hatta size şuana kadar hiç düzgün bir ilişkim olmadığını bile söyleyebilirim. Dışarıda yansıttığım karakterimle kendi karakterimin alakası yok.

Gelin size kendimden biraz bahsedeyim...

Küçüklüğümden beri hep dışlanır hatta çoğu zaman zorbalıklara bile maruz kalırdım. Bazen bu zorbalıklar o kadar ileri giderdi ki eve kan  ter içinde dönerdim. Annem ne olduğunu sorduğunda ise gittiğim tekvando kursunu bahane eder ve bu olaydan sıyrılırdım.

Zamanla fark ettim ki insanlar sadece çıkarları için beraberler. Mesela bana zorbalık yapan çocuklar birbirleriyle arkadaştı. Çünkü bana okul içinde zorbalık yaparken itibarları artıyordu ve böylelikle tüm ilgiyi üzerlerine çekiyorlardı. Ah orospu çocukları şimdi olsa onları...

Bende gün geçtikçe insanların çıkarlarına göre davranmaya başladım. Birbirinden farklı pek çok arkadaş grubum oldu ve her birine farklı bi yüzümü gösterdim. Böylelikle insanlar yavaş yavaş benimle arkadaş olmaya başladı. Ama biliyordum ki hiçbiri gerçek arkadaşlar değildi. Bunu da çoğu kişinin beni sırtımdan bıçaklamasıyla anladım.

Tüm bu yaşadıklarımı tecrübe edindim ve bu sayede insanların yüz ifadelerinden duygularını anlamaya başladım. Mesela birisi benimle konuşurken kolaylıkla onun yalan söyleyip söylemediğini anlayabilirdim yada onun samimi ve çıkarcı biri olmadığını. Anlayacağınız şerefsizin tekiydim.

Fakat zamanla insanlarla aramdaki sahte ilişkilerden. Çevremdekilerin yüzüme gülüp arkamdan dalga geçmesinden bıkmaya başlamıştım. Bende beni gerçekten sevebilecek ve bana sevgi gösterecek birisini aramaya başladım.

"Ailen sana sevgi göstermedi mi?" diye sorarsanız da ben ailedeki söz dinlemeyen ve kafasına göre hareket eden o çocuktum. Benden bir bok olmayacağını anlayan ailemde hemen işe koyulup dünyaya yeni bir çocuk daha getirdiler. Bana göstermedikleri ilgiyi ona gösterdiler. Bana almadıklarını ona aldılar. Bana söylemedikleri sevgi sözcüklerinin hepsini ona söylediler. Bana dedikleri tek şey ise "şımarık bir çocuk" olmammış.

Anlayacağınız benim küçük ve güzel kardeşimi(!) olabilecek en şımarık şekilde yetiştirdiler. Türklerin kullandığı "el bebek gül bebek" deyimi tam olarak burada geçerli. Bende her  zaman ki gibi bu konuda da başarısız oldum ve işte o zaman hayatımın aşkını aramaya başladım.

Kendime bir çok sosyal uygulamada hesap açtım ve önüme gelen herkese yazdım. Çoğundan cevap alamasamda bazıları bana olumlu cevap vermişti.

Neredeyse her gün başkasıyla buluşup randevuya çıkıyordum. O kadar umutluydum ki karşıma birisinin çıkacağından. Fakat işler yine istediğim gibi gitmedi. Çoğu randevunun sonu kötü bitiyordu tabi. Aralarından bazılarıyla çıkmaya başlamıştım sonunda. İlişkimiz çok güzel gidiyordu. Ama her güzel şeyin bir sonu vardır değil mi.

Bu ilişkilerin çoğu genelde yatakta bitiyordu. Çünkü fark ettim ki bu insanların ilişkilerden tek çıkarı zevk ve kendini tatmin etmekti. Kiminle iyi gitsem hepsi yatakta devam ediyordu ve ben yine başarısız olmuştum.

O sıralarda da Hoseok ve Yoongi'yle tanıştım. İki kuzenin beraber didişmesini izlemek zevkliydi aslında. Daha nasıl tanıştığımızı anlamadan beraber yaşamaya başlamıştık işte.

Baktım ki okul hiç iyi gitmiyor. Bende okulu bırakıp kendi pastanemi açtım. O çok merak ettiğiniz amcalardan para koparma işini de tamamen zevk için yapıyorum. Bu zamana kadar hep ben çıkarlar için kullanıldım birazda ben onları kullansam nolur sanki? Zaten pastanenin çok iyi gittiği söylenemez. Ben de amcaları kullanarak bir kaç masrafı hallediyorum.

İşte tam o sıralarda her şeyden ümidimi kesmişken karşıma birisi çıktı. Aslında her şey ufak bir hoşlantıydı. Fakat kendisi wi-fi'mi isteyerek daha doğrusu hackleyerek bana yazmasıyla tüm sönmüş umutlarımı tekrardan fişekledi. Siz sormadan ben söyleyeyim -ki zaten biliyorsunuz- kendisi yakışıklı mı yakışıklı karizmatik mi karizmatik neredeyse tüm Güney Kore'nin tanıdığı yayıncı Kim Taehyung'dan başkası değil.

🎀🎀🎀🎀🎀🎀

eveeet selamlar uzun bir bölümle karşınızdaym 🙋🏻‍♀️🙋🏻‍♀️🙋🏻‍♀️

yazarken biraz zorlandım ama neysee düz yazı bana göre değil

neyss bebisler lafı uzatmayalım ben kaciyorum oy ve yorum dilenmicem gorusuruz bebitolarim 😘 😘 😘 😘 😘
(oyyy verinn lann 🔪 🔪 🔪 🔪)