Kalbindeki donukluk, hissizlik veya duygusuzlukla savaşırken chris'in yardıma ihtiyacı vardı.
Minho da ona her daim yardım edecek biri'ydi, ama içlerinde arkadaşlıktan daha farklı duygular oluşmuştu.
Aslında hesapta yoktu,
ama seni görüp büyülendim...
Yine günün başlangıcında ağrılarım bana eşlik ediyordu, yataktan kolumu uzatıp masada olan telefonumu aldım ve mesajlara baktım.
Koca bebe'den 3 yeni mesaj.
Sohbete girdim.
Koca bebe: Günaydınnn Uyandın mı? Geç kalma sakın (07:32)
Uyandım şimdi Günaydın yavrum Gönderildi 07:45 Görüldü
Nasılsın?
Bildiğin gibiyim işte sen nasılsın?
İyiyim Hadi yemeğini ye uçağa 3 saat kaldı Sen kesin çantanı da hazırlamamışsındır İşim bittikten sonra yanına gelirim beraber geçeriz
Tamam ben yemek yiyeyim sonra hazırlarım
Tamamm
____
Mesaja ifade bırakıp lavoboya gittim ve yüzümü yıkayıp mutfağa ilerledim ve başımın dönmesiyle hızlıca sandalyeye oturup gözümin kararmasını geçmesini bekledim, geçtiğinde dolaptan bardak alıp biraz su içtikten sonra bu gün çalışana gelmemesini söylediğimden kendime salata hazırlayıp yedim. En azından salatayı güzelce yiyebiliyordum, ellerimi yıkayıp odama geçtim ve bavulumu yatağın üzerine koyup dolabımı açtım. Klasik gömlek ve kumaş pantolonları özel askılarına asıp fermuarını kapatarak dikkatlice bavulun içine koydum, boxer ve gerekli bir kaç eşyayı da koyduktan sonra kısa bi duş alacaktım. Minho ben çıkmadan gelirse diye anahtarı alıp kapının önündeki saksının içine koyup Minhoya bilgilendirme amaçlı mesaj atıp ondan onayı aldığımda hızlıca banyoya girmiştim. Üstümdekileri çıkartıp kirli sepetine attıktan sonra suyu ayarlayıp ısındığında duşakabinin içine girdim ve ilk vücudumu köpükleyip güzelce duruladıktan sonra saçlarımı da güzelce yıkadım ve suyu kapatıp kabinden çıktım, belime havlu sarıp aynadan yüzüme baktım ve saçlarımı geriye atıp taradım. Yapılı üst vücuduma bakarken memnun bir biçimde kendimi süzüp banyodan çıktım, çıktığım gibi karşımds yatağa oturmuş bana bakan bir Minho beklemiyordum tabi.
M- Maşallah paşam
-Noldu etkilendin mi güzelim
Sırıtarak söylediğim şeyle Minho da kıkırdamıştı, siyah gömlek, kumaş pantolon ve diğer eşyalarımı alıp giyinme kabinine doğru ilerlerken Minho'nun yanağından makas alıp göz kırptım.
M-Baya etkilendim şahsen dışardan bu kadar güzel gözükmüyor
Hızlıca üstümü giyinip çıktıktan sonra gülerek Minho'nun yanına oturdum.
-Ne sanıyorsun oğlum sen beni
M-Tam bi' öküzsün var ya insan bana da bi iltifat eder
-Dememe gerek yok zaten mükemmelsin gülüm
Utanmış olacak ki gülüp omzuma vurmuştu, kolumu beline sarıp kendime çektikten sonra sıkıca sarıldım Minho'ya. O da kollarını belime sarmaya çalışmıştı ama ulaşamayınca bıraktı ve kafasını omzuma koyup konuşmaya başladı.
M-Bazen çok romantik oluyorsun ama bu yine de Facebook 2010 dayılarından olduğunu değiştirmiyor
-Bu fikrine katılıyorum ama hadi kalk geç kalmayalım
Minho kafasını omzumdan çekince yataktan kalkıp bavukun ağzını kapattım ve telefonumu alarak Minho'yla beraber evden çıktım. Minho kendi arabasından bavulunu çıkartıp bizi havalimanı'na götürecek arabaya koydurtmuştu, kendi bavulumu da çalışanlara verip arabaya bindik. Araba çalışıp havalimanı'na doğru ilerlerken biz de Minho'yla genel sohbet yapıp arabanın durmasıyla Minho'nun elinden tutup arabadan indim, çalışanlar biletlerimizi aldıktan sonra bavullarımızı alıp uçağa geçtik. Yerlerimizi bulduktan sonra ben bavulumu koyup cam kenarına oturdum ve uyarılar yapılıyordu, Minho bavulunu koyarken uçak sarsılmıştı, belinden tuttum ve dengesini sağladığında bıraktım. Yerleştirip yanıma oturdu, dizindeki elini alıp kendi elimle birleştirip tuttum. Kafamı cama yasladım k da kendi kafasını benim omzuma. Ben yolu seyrederken Minho çoktan uyuya kalmıştı, telefonumu çıkartıp fotoprafını çektim ve instagrama yükledim.
Chriswst
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
4.746 beğenme 859 yorum
Chriswst burda koca bir bebek uyuya kalmış..
_
Bildirimlere bakmadan telefonu kapatıp cebime attım, Minho'nun saçlarını okşayıp ona baktım. Bi' süreliğine aklımdaki tek şey onun nasıl bu kadar güzel yaratılmış olmasıyla alakalıydı. Tanrının yarattığı en güzel çiçek budur diyebileceğim bir varlıktı Minho, o beni veya benim gibileri hak etmeyecek kadar güzeldi her her kavramda. En sonunda uyuya kalmıştım ve uyandığımda minho hala uyuyordu, eğilip yanağına bir öpücük bıraktım ve yavaşça açılan gözleriyle bana gülümsedi.
-Günaydın güzellik
M-Günaydınn
Uzanıp yanağıma bir öpücük bıraktı ve hosteslerden birini çağırıp menüyü istedim, kendim için tavuklu bir salata istedim Minho da kendine makarna almıştı. Yemekler gelince güzelce yedik ve lavoboya gitmek için kalktık. İlerleyip ikimiz de ayrı kabinlere girdikten sonra çıkınca ellerini yıkayan Minho'nun yanına gelip ben de ellerimi yıkadım. Minho'nun arkasına geçip kalçasını sıkıp gülerek arkasını dönen sinirli Minho'ya baktım
-Kasa da sağlammış
-Chris ağzını sikmekten çeneni çıkartırım böyle ağzın açık gezersin
Sinirli hali çok komik olduğu için onunla uğraşmayı seviyordum hem yapamıyacağı şeyleri söylemesi de ayrı komikti, lavobodan çıktım ve Minho da yanıma oturduğunda bi süre sonra Avustralya'ya varmıştık, bavullarımızı alıp kalacağımız otele gitmek için arabaya binip yol aldık. Vardığımızda aynı odada kalacağımız için daha rahattım, bavulları odamıza bırakıp çıktılar biz de yerleştirip hemen uyumuştuk zaten.
