"Beni gördüğüne şaşırmış gibisin, sen çağırmadın mı?"
"Yani beklemiyordum gelmeni, içeri gel" Melis içeriye girdi. "Yemek yeriz demiştin ne yiyoruz"
"Seni yesem ben mesela" Melis dudağını büzdü. Buraya gelirken ne olacağını tahmin ederek gelmişti ama barışa istediğini bu kadar hızlı vermeye niyeti yoktu.
"ciddi ol barış, buraya seni belki affederim diye gelmiştim şansını zorlama" koltuğa oturup bacak bacak üstüne attı. Zaten kısa olan eteği bu hareketiyle daha da kısalmıştı. Barış bu gece iradesinin fazla sınanacağını fark etmişti. Melisin bacaklarından gözlerini çekip yanına oturdu.
"Sen ne yemek istersen onu yiyebiliriz. Pizza söyleyebilirim" Melis barışın dudaklarına baktı. Onun için de karşı koymak çok zordu.
Melisin bu hareketinden cesaret alan barış, dudaklarını buluşturdu. Alt dudağını ısırmasıyla melis inlemişti. Kucağına çektiği kızın bacaklarını okşadı. Ardından ellerin daha yukarıya çıktı kalçasını sıktı. Nefes nefese ayrılmalarıyla boynuna yöneldi.Boynuna kondurduğu küçük öpücükler bir süre sonra emmeye dönüşmüştü. Melis ise altında hissettiği sertlikle olayların kontrol çıktığını anlamıştı. Bu işin artık dönüşü yoktu. Kendini barışa daha fazla bastırdı. Barışın boynunu sertçe ısırmasıyla daha sesli inledi Melis.
