Tanıdık gelmeyen bir sokaktaydım. Koşmaktan nefes nefese kalmıştım. O adamdan onun saçma sapan düşüncelerinden kaçmaktan yorulmuştum doğrusu. Etrafıma baktığım zaman bayağı ıssız bir sokakta olduğumu fark ettim. Cebimden telefonumu çıkartım saate baktım. Saat 23.34'tü. Hemen Dilara'ya mesaj attım.
Gönderilen: Dilara
Müsait misin?
Kısa bir zamandan sonra hemen cevap geldi.
Gönderen: Dilara
Her zaman güzelim :)
Vakit kaybetmeden Dilara'yı aramaya koyuldum. Hemen telefon numarasını tuşlayıp aradım.
"Alo"
"Alo"
" Deniz iyi misin?"
"İyi diyelim iyi olsun sen nasılsın?"
"İyiyim."
"Niye böyle nefes nefesesin Deniz?"
"Gene bildiğin gibi Babam içmiş bana saldırmaya kalktı.Vakitte geç oldu size gelebilir miyim? Evde teksen?"
"Tabiki kardeşim hemen gel istersen. Ben seni almaya geliyim?"
"Yok Dilara ben kendim gelirim."
"Pekala."
"Ben gelirim yarım saate."
"Bekliyorum."
Diyerek telefonu kapattım. Hızlı adımlara yürümeye başladım. Hava iyice soğumuştu.Soğuktan ellerim buz kesmişti. Allah'tan ileride bir taksi durağı görmüştüm.Hızlı adımlarla içeriside kimsenin olmadığı taksiye doğru yaklaştım. Ve içine binip kornaya bastım. Bey amcanın biri içeriden çıkıp. Taksiye yaklaştı ve kapıyı açıp bindi. "Hanım kızım nereye?" dedi. Telefonumdaki not bölümünü açıp amcaya uzattım. "Amcacığim buradaki adresi gideceğim." dedim. "Tamam kızım." dedi. Yaklaşık 15 dakika sonra Dilaraların kapısının önüne geldiğimde arabanın kapısını açtım. Ve inmek üzeyken amcaya cebimden çıkarttığim parayı uzattım. Ve kapıyı kapatıp indim. Bahçeyi geçip kapının ziline bastım. Dilara " Kim o?" diye sordu. "Dilara benim Deniz" dedim. Kapıyı açıp bana tuhaf bir şekilde baktı. İçeriye girip bana sıkı sıkı sarıldı. Kapıyı kapatıp salona doğru ilerledim. Üzerimdeki kot ceketide koltuğun üzerine bıraktım. Dilara "Anlat bakalım gene neler oldu?" dedi. "Şirketten eve gelip çalışma odasına kapandı. İçki içmiş sanırım. Aşağı inip bağırmaya başladı. Kırıp döktü annemi özledi sanırım bende noluyo diye odamdan çıkip aşağıyaya indim. 'Baba iyi misin?' diye sordum. Hep senin yüzünden diye üzerime yürüdü. Kazayı hatırlattı. Bende dayanamayıp evden kaçip geldim gene." dedim. "Anladım güzelim." dedi.
"Şimdi nasılsın iyi misin peki?" dedi. "İyiyim." demekle yetindim.SEKİZ SENE ÖNCE;
Arabada ailemle birlikte benim için lunaparka gidiyorduk. Babam arabayı kullanıyordu. Annemse babamın yan koltuğunda oturuyodu birlikte gülerek gidiyoduk. Ben bir anda babamin yuzunu bana cevirerek saçma sapan şebeklikler yapıyordum. Babam 'kızım yapma!' dedikçe ben daha da yuzunu bana çevirmiştim. Babam arabanın hakimiyetin kaybederek yan şeritten gelen arabaya çarpmıştık. O kazadan sonra annemi kaybettik. Benim eğlenmek uğruna yaptığım saçmalık yüzüne annemin ölmesine sebep olmuştum. Kazadan sonra 11 gün yoğun bakımdan çıkamadı benim biricik güzel annem. O günden sonra annemin masallarını dinleyemedim, okula bırakan annem değilde şöforümüz Celal Amca bırakıp getirdi, ödevlerimde artık annem değilde Hacer Teyze yardımcı oldu, kötü rüya görünce annemin yanına gidip beni koruyup kollayan bi annem olamadı. O kazadan sonra ben annemi değil babamıda kaybetmiştim. Babam ilk aşkını kaybetmişti. Onun yokluğunu benimle teselli etmek yerine her zaman beni suçladı. Benim yüzümden olduğunu söyleyip durdu. Zamanla yumuşak kalpli babam acımasız bir insana döndü...