Bölüm 1

250 77 30
                                    

365 gündür buradayım. Aynı sabahlar, aynı akşamlar ve aynı yüzler. İlaçlar, serumlar, bitmek bilmeyen detaylar. Başlarda neler oluyor anlamıyordum. Buraya geldiğimde her şey çok karışık, puslu ve anlamsızdı. Korku nöbetleri, kâbuslar, sancıyla geçen sayısız gece. Bambaşka olmasını isterdim. Rüya olmasını, zihnimin içindeki tiyatro sahnesinde oynanan bir oyun olmasını dilerdim. Çoğu zaman öfkemi arttıran şeyler hissediyorum. Durdurmaya çalışıyorum. İyiymiş gibi yapıyorum. Çünkü bu tımarhaneden çıkmam lazım. Nerede olduğumu nasıl tarif edeceğimi bilmiyorum. Duvarları beyaz renkte olan bir odadayım. Sağ köşede bir musluk ve hemen dibinde de tuvalet var. Küçük bir oda. Nefes almak için açtığım pencere demir parmaklıklarla kaplı. Aslında bakılırsa zihin hapishanesindeyim de denilebilir.

Buraya alıştığımı söyleyeyim ya da alışmak zorunda kaldığımı. Elbette ardıma baktığımda anlatacağım korkunç bir öykü var. Zihnimdeki ben, duvarlarımı yumrukladıkça deliye dönüyorum. Buradan çıkmam gerektiğini biliyorum. Çıkmak zorundayım. Gerçekten delirdiğimi düşünebilirsiniz. Mantığınıza yatmayan şeyler anlatacağım hissine de kapılabilirsiniz. Ama beni dinlemek zorundasınız. Anlatacaklarımı dinlemek zorundasınız. Dinlemenize ihtiyacım var. Eğer sonucunda gerçekten delirmiş olduğumu söylerseniz; siz haklısınız. Ancak, eğer haklı olduğumu ispatlarsam yeryüzüyle gökyüzü arasındaki bu yerde çok eğleneceğiz.

Akıl hastanesine geldiğimde doğum günümdü. Güzel geçeceğini düşündüğüm o gün bana cehennemin kapılarını aralayan bir grup insanın eğlencesine dönüştü. Ailem, arkadaşlarım, sevgilim... Hepsine sonsuz inançla bağlı olduğum bütün anlar, hayal kırıklığıyla birlikte üzerime yıkıldı ve ben altında kaldım. Ezildim, nefes almakta güçlük çektim ve çığlıklarla birlikte bu kapana getirildim. Doktorlar başlangıçta bir nöbet geçirdiğimi düşündüler. Benimle konuşmaya çalıştılar ve anlattıklarıma inanmayıp beni buraya kapattılar.

Adım Mona, on yedi yaşına gireceği gün ateşe atılan Mona. Kahkahalarımı özgürce bıraktığım her cadde korkulu rüyam oldu. Bunları başlatan kişiyi asla bulamadım. Bulmak için çok vaktim de yoktu açıkçası. Birazdan doktor gelecek ve bugün nasıl olduğumu soracak. Konuşmalarımla onu ikna edebilirsem yakında buradan çıkacağım. Ama buradan çıkmadan önce bu zamana kadar gerçekleşen her şeyi size tek tek anlatmak istiyorum. Dediğim gibi, dinlemek zorundasınız.

Doğum günüme tam iki hafta var. Aşırı heyecanlıyım. Bu yıl büyük bir parti ve sonsuz eğlence istiyorum. Ailemi de bu konuda ikna ettim sayılır. Okula hazırlanmak için gün ışığıyla yataktan kalktım. Annemin aşağıdan seslenişine cevap verdikten sonra çantamı alıp odadan çıktım. "Günaydın" diyerek masaya oturdum ve neşeli birkaç espri yaparak bizimkileri güldürdüm. Ardından annem ve babamı öperek evden ayrıldım. Birkaç yıl sonra üniversiteye gidecektim ve bu düşünce şimdiden beni heyecanlandırıyordu. Yolda en yakın kız arkadaşımla buluştuk ve okula gittik. Eve çok uzak değildi. O yüzden kaçma, dersi asma gibi şeyleri yapamıyordum. Okula girdikten sonra yüzünü şapkasıyla kapatan, uzun siyah saçlı bir kız gördüm. Birkaç kere arkamı dönüp baksam da kim olduğunu anlayamamıştım. Dönemin ortasında yeni gelen bu kız da neyin nesiydi diye düşünürken ders kitaplarımı dolaptan alıp arkadaşım Lisa ile sınıfa geçtik.

Sınıf kapısından girdiğimde bana bakan bir çift siyah göze denk geldim. Bu Michael'dı. Ona sarılıp, dudağına küçük bir öpücük kondurarak sıraya oturdum. Birkaç dakika geçtikten sonra içeriye öğretmen ve yanında da az önce dışarıda gördüğüm şapkalı kız geldi. İsminin Mila olduğunu öğrendiğim bu kız fazla içine kapanıktı. "Merhaba" demekte bile zorlanan bu kişi, şimdiden, sınıftakilerin alay konusu olmuştu.

Dersler güzel geçse de okul yine de sıkıcıydı. Yaz tatilini iple çekiyordum. Teneffüste Mila'ya hoş geldin demek için yaklaştım ancak beni iterek hızla sınıftan çıktı. Bu saçma sapan tavra anlam veremeden Michael'ın yanına gittim. Arkadaşlarımla inanılmaz derece de iyi anlaşıyoruz. Çok uzun süredir arkadaşız ve onlar iyi ki varlar.

IŞIKLAR SÖNDÜĞÜNDE KORKMAK YOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin