°²°

37 8 137
                                    

Selamlar, nasılsınız? Umarım iyisinizdir.

Birazcık sizi bekletmiş olabilirim özür dilerim.

Jeon Jungkook..
...

Gözlerimi ay gibi parlayan kişiye çevirdiğim de korku dolu gözler ile bana bakıyordu. Eliyle atını tutup sakinleştirmek için hamle yaptığında yayımı bir kere daha germiştim.

Buralarda ilk defa böyle biri ile karşılaşıyordum. Böyle ışık gibi parlayan biriyle.. ilk karşılaşmamdı.

Eliyle atını sevmeye başladığında yayı yavaşça indirmiş gözlerimi her türlü olasılığa karşı gezdirmeye başlamıştım.

Tanımıyordum sonuç olarak.

"Sen kimsin..?"

Sesin sahibine döndüğümde maskeyi ve şapkamı indirdiğim de kafasını sağa doğru eğmiş net görmeye çalışmıştı.

"Jeon Jungkook. Asıl sen kimsin?"

"Kim Taehyung."

Kim krallığındandı demek. Güzelliğini duymuştum ancak görmek nasip olmamıştı. Ancak gerçekten dedikleri kadar asil ve güzelliği dikkat çekiyor.

"İsmini duymuş olmam gerekiyor mu?"

Sorduğu soruya karşılık adımlarımı onun yanına atmaya başlamıştım.

"Gerekiyor sanırım."

"Jeon.. sen jeon krallığından mısın?"

Daha fazla yaklaşmamış yanındaki ağaca yaşlanmış okumu sırtıma aşmıştım.

"Öyleyim."

"Ancak.. Jeon krallığı burdan çok uzakta prens Jungkook."

"Prens olduğumu söylememiştim prens'im?"

"Ha.. sizi çok duydum. Yani isminizi ve yakışıklılığınızı.. ayrıca sizi bir davette de görmüştüm."

Güldüğüm de hala bazı sorular vardı kafasında.

"Kaçtım.."

Elini ağzına götürdüğünde bir kere daha bu masumluğuna gülmüştüm.

"Nasıl yani.. siz bir kaçak prens misiniz?"

Düşünür gibi yaptıktan sonra cevabını vermiştim.

"Galiba öyleyim prens taehyung."

Arkamızdan bağırış çağrısı duyan Taehyung biraz gerilemiş daha sonrasında korku dolu gözler ile bana dönmüştü. Ben hala yerimde duruyor ne yapacağını izliyordum.

"Prens jeon. Atıma binmenizi emrede bilir miyim?"

Elimi buyrun anlamında ata doğru uzattığımda binmiş daha sonrasında ata yavaş adımlarla yaklaşıp arkasında yerimi almıştım.

At ani bir şekilde hızlandığında neden böyle kovaladığını merak etmiştim.

"Sizi mi kovalıyorlar yoksa beni mi?"

Kafamı yana yatırıp ona bakmaya çalıştığımda onu neden kovaladıklarını anlamamıştım. Benim için geldiklerini düşünüyordum.

"Sizin için neden gelsinler?"

"Bende saraydan kaçtım prens Jeon."

"Hah, mükemmel. Desenize o zaman iki kaçak, atılmak üzere olan geçici prensler birbirini buldu diye."

"Sanırım öyle oldu prens Jeon."

Altın sarısı saçları uçuştuğunda nasıl bu kadar güzel kokabilir diye düşünmeden edememiştim..

magic sevensHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin