Üstünden bir saat kadar geçmişti, oturmuş televizyon izliyordum.
Televizyonda onu gördüm, yavaş yavaş yaklaşmaya başladı.
Bende koltuktan geri geri gitmeye başladım çünkü başka bir çarem yoktu.
Son çare koltuktan geri atladım ve üstümden geçti, evet evet yanlış duymadın, koltuğun arkasına saklanmasam ezebilirdi beni.
Eteaftan gülme sesleri geliyordu, hızlıca odama koştum, peşimden geliyordu.
Odama girerken kapıyı tuttu, hemen aşağıya koştum odanın banyo kapısından, koltuğun arkasına tekrar saklandım .Korkuyla televizyona baktım, bir şey yoktu, ama arkamda bir şey duruyordu.
Bu neydi?
"Keyfimden yapıyorum Minho, kormana gerek yok, zaten denizler cinayet işlemez ki?.."
Arkamdan gülme sesleri ve bıçak sesi.
Derken uyandım.
Evet, hepsi ama hepsi bir rüyaymış.Uyandığımda tekrar aynı yerde uyuya kalmışım, aynı program açılı.
Tam aynı sahnede yine aynı kişi, ve bu sefer geriye sıçramadım, direk koltuktan geriye atladım.Yine aynı şekilde odama koştum, bu sefer hızlı davrandım ve kapıyı kapattım ama kapıyı kırdı ve yine kulağıma fısıldadı Yutkunuyordum.
Eli boğazıma gidiyordu yavaşça, ve şunları diyordu;
"Keyfimden yapıyorum Minho, kormana gerek yok, zaten denizler cinayet işlemez ki?.."
Etraftan gülme sesleri ve bıçak sesi.
Ne yaşadım bilmiyorum ama rüya içinde rüya gördüm galiba, çünkü tekrar uyandım.
Saçlarım dağılmıştı, terlemistim ve boynum acıyordu.
Birden karşımda o belirdi.
"Keyfimden yapıyorum Minho, kormana gerek yok, zaten denizler cinayet işlemez ki?.."
Ne oluyor bu lânet olası şeyi biri bana açıklasın lütfen.
Bağırdım, nefesimin yettiği kadar.
Sonrasında ağlamaya başladım, 2 senedir ağlamıyordum ama cidden yetmişti. Ne olduğunu anlayamıyordum.
Gerçeklik algım bozuluyor, yemek yiyemiyorum, o sürekli geliyor, o rüyaları görüyorum, arkadaşım yok, halisülasyonlar görüyorum..
Galiba kafayı yiyorum.
Evet evet, deliriyorum değil mi?
Umrumda değil, delirsem daha iyi olacak çünkü bıktım.
Dışarı çıkmak belki kafamı dağıtır ??
☆
Koşar adımlarla evden çıktım, sadece koşuyorum.
Başka bir seçeneğim yok.
Caddelerden koşarak gidiyordum, haliyle insanlar bakıyordu ama umurumda değil.Deniz kenarında oturuyordum ama çığlık sesi duydum.
"MİNHO YARDIM ETT NOLUR YARDIM ET!!!!"
Hayır hayır hayır hayır
Değil dimi?
Hahah yaşamıyor o, gözümün önünde öldü?
Öldü…
Gözümün önünde öldü..
Han, hayır.
Hayır hayır hayır hayır
Tamam, sadece nefes al ver
1-2-3 nefes al ver 1-2-3
Şimdi say ona kadar1-2-3-4-5-6-7-8-9-10
Tamam tamam o gerçek değil.
Eve gitmeliyim geç oluyor.♪
Geldiğimde saat gece yarısını gösteriyordu.
Kafamda sesler dönmeye başladı.Bağıranlar, çığlık atanlar, beni suçlayanlar, kahkaha atanlar, alay edip aşağılayanlar, kızanlar.
Çığlık atmaya başladım, başımı tutarak yere çöktüm, bağırmam hala durmadı, bağırarak ağlamaya başladım.
Kafamı duvarlara vurmaya başladım, susmuyorlar.
Kafam kanamaya başladı, umrum dışı.
Başım dönmeye başladı, artık sesim çıkmıyordu.
Ağlamam öyle bir seviyeye geldi ki artık göz yaşlarım da akmıyordu, sadece hıçkırıyordum.
Karşımdaki ayna.
Neden mi?
Beni gösteriyor?
Bir yumruk attım, çok sert bir yumruk.
Ama ayna kırılmadı.
Çünkü sertdi.Yumruk ata ata elim kanamaya başladı umrum dışı.
Sonunda ayna çatladı, her tarafım kanıyordu.Sadece gittim ve yatağa oturdum, sonra uyuya kalmışım.
☆
Uyandığımda beyaz çarşafım kanla kaplıydı.
Ellerim, kollarım, kafam, yüzüm..
Hepsi kanla kaplıydı.Ama umrum dışı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İhanetin Kabul Edilemez
Short Story-Denizler ihanet etmez ki? +Sen deniz değilsin, okyanussun. Ceset dolu bir okyanus.