Okul Gezisi

4 0 0
                                    

Telefonumun alarmı saat 7'de çaldı. Fakat çok zeki olduğum için kaçırdım!
Saate baktığımda saat 8'di. Hemen yataktan kalktım ve üstümü değiştim. Ağzımada iki lokma birşey atıp çantamı kaptım ve okula koştum.

Okula vardığımda çok terlemiştim ama gezi için gelen servisi kaçirmadığıma şükrediyorum. Servisin içine girip etrafa göz attım ve sonra Seungmin'i gördüm ve yanina gidip oturdum. Çok yorgundum zatende 10-15 dakika sonra uyudum.

Çok şiddetli bir çarpma sesiyle uyandım ön cam kırıldı ve yüzüme cam kırıkları geldi daha birinci şoku atlatamadan alavler yükseldi ve büyük bir sesle otopüs patladı bir kaç kişiyle baraber otobüsten dışarı fırladık duyduğum ve gördüğüm en son şey insan cığlıkları, ağlama sesleri ve etrafa kaçışmalarıydı. benim ise gözlerim kararmaya başldı.

Uyanmıştım ve vücudumun her yerinde acılar hissediyordum kolumu tutarak ayağa kalktım ve etrafa baktım canım acısada alevler içinde yanan otobüse telaşla yürüdüm içine baktım içi kan gölü olmuş kimse hareket etmiyor ve yanıyolardı. O an biri acı içinde yanarken bağırmaya çalıştı

"Git buradan!"

Gözlerim dolmuştu ve o da konuştuğu için korkuyla otobüsten tam uzaklaşacakken çantamı fark ettim. hemen alıp ormanın içine koştum tam durup soluklanacakken üstüme doğru gelen bir ayı fark ettim. Çığlıklar içinde çantamı atıp koşmaya başladım ama o an birine çarptım ve düştüm. O ise elindeki yayla ayıya 3 defa ok fırlattı oklar tam ayının kalbine hedef almışlardı. Kafamı kaldırıp ona baktım benden büyük görünüyordu ama o anki korkuyla kalkıp koşmaya başladım.

Herşey çok garipti ilk önce servisin kaza yapıp patlaması, ormanda beni ayı kovalaması ve o çocuğun ok ve yayla ayıyı öldürmesi.

Korkuyla koşmaya devam ettim ve bir süre sonra durdum hala ormanın içindeydim ve hava kararmaya başlamıştı ve karanlıktan dolayı daha çok korkmaya başladım.

Bir yerde dinlenmem gerekiyordu   ayrıca çok acıkmıştım. Bir yere oturdum. Resmen gözümden uyku akıyordu  kısa süre sonra gözlerim kapandı ve uykuya daldım...

Ne kadar geçti bilmiyorum, sanırım bayılmışım. Uyandığımda yaprakların üzerindeyim. Burası baya büyük bir mağaraydı. Hemen endişeyle doğruldum ama kimse yoktu ben ayağa kalkıp mağaranın ağzına doğru yürüdüm sanki dünya ayaklarımın altındaydı.

Bir ses duydum ve hemen arkamı döndüm. O çocuk, sanki beni ayıdan kurtaran çocuktu. Büyük ihtimalle o beni buraya getirmişti şimdi ise elinde meyveler vardi. Gelmemi işaret etti, bende gittim. Beni oturttu o ise meyveleri önündeki yaprağın üstüne koydu ve kısık bir sesle

"Yiyebilirsin"dedi.

Uzanıp elmayı aldım biraz etrafına bakıp tereddüt ederek bir ısırık aldım ve sonra karınımın guruldaduğını duydum. Acıkmıştım ve elmayı hızlı bir şekilde yemeğe başladım. Karnım doğduğunda çocuğa baktım. O da 'tamam' dercesine kafasını salladı. Kalan meyveleri alıp el yapımı gibi duran sepete koydu ve üstünü kapadı. Bana dönüp kısık bir sesle

"Sana birşey göstermem gerek"dedi.

Sonra kolumdan tutup biraz çekiştirerek beni içeri doğru götürmeye başladı. Tam o sırada kolumun sarılı olduğunu fark ettim ve artık acımıyordu.

Çocuk bir an durdu ve bende durmak zorunda kaldım.

"Ne yapı-"

Tam konuşurken çocuk ağzımı kapadı.
Bir yere doğru yürüdü ve ordaki yaprakların altından bir çanta çıkardı.
Aman Allah'ım! O benim çantamdı.

"Ne?!" Diyebildim sadece.

Çocuk kısık sesle

"Bu senin mi?" Dedi

Hala şoktaydım

"Evet..." Dedim

Çantayı bana uzattı bende aldım. Üstümü gösterip.

"Değişmelisin" dedi ve dışarı çıktı.

...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 30 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ormandaki çocuk/MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin