Girişteki koridorda ben kapının önünde annem benim yanımda abim ve babam da bizim arkamızda duruyorlardı. Kapıyı açtım.
İçeri ilk olarak Ahmet amca girdi. Babam birkaç adım öne çıkıp Ahmet amcayla selamlaştı. Onların arasındaki dostluğu seviyordum. Ardından Ahmet amca elimi sıkmakla yetindi.
Sonrasında Kuzey'in annesi Selma teyze içeri girdi.
Elinde çikolata vardı. Bu geleneğin bittiğini zannediyordum ancak devam ettiğini şu an öğrenmiştim. Elindeki çikolatayı yerleştirmek için alacakken konuştu."Elmas , tatlım sen bırak abin götürür özlemişim seni. "
Abim Selma teyzeyle selamlaşıp çikolataları mutfağa götürdü ve hızlıca geri geldi. Selma teyze ile birbirimize sarıldık, Selma teyze benim annem gibiydi her zaman.
Ardından Kuzey'in ablası Asel içeri girdi. Yeşil gözleri koyu kumral saçlarının altında âdeta parlıyordu. Asel abla 34 yaşındaydı ancak onu tanımasam benimle yaşıt sanardım muhtemelen. Asel abla kapıda bizimle biraz sohbet etti. O sırada Kuzey'le göz göze geldim gözleriyle beni süzdü ardından yutkundu ve önüne döndü. Asel abla içeri geçince Kuzey de içeri girip bizimle selamlaştı ve salona geçtik. Kuzey'le ben geriden yürüyorduk. Ona eğilmesi için minik bir işaret yaptım. Başını hafifçe eğdi."Normalde damat adayı ilk önce içeri girer sanıyordum. "
"Bilmiyorum ama beni en arkaya attılar."
Elindeki çiçekleri aldım ve mutfağa götürdüm.
Tek boş yer Kuzey'in olduğu çift kişilik koltuktu. Gerçi o tek başına 1,5 kişilik yer kaplıyordu. Yanına oturdum. İlk önce elbisemi inceledi sonra bacağımın neredeyse hepsinin açıkta olduğunu fark etti ve yutkundu, tekrardan.
O sırada Selma teyze konuştu."Elmas senin işler nasıl doktorluk çok yoruyor mu?"
"Çok olmasada bazı günler yorabiliyor, benim çalıştığım hastanede şu an tadilat olduğu için yaklaşık 2 ay kadar tatil sayılıyor."
"Dinlenirsin biraz,sevindim senin adına."
"Eee Elmas gelinliği seçtiniz mi?" diye sordu Asel abla.
"Evet seçtik kabarık olmayan sade bir gelinlik."
"Rahat hareket edersin onunla." deyip göz kırptı. İmasını sanırım sadece ben,Kuzey ve Asel abla anlamıştık çünkü herkes anlamamış gibi bakıyordu. Kuzey ablasına sus artık der gibi baktı. Asel de arkasına yaslandı. Asel abla abimin yanına oturmuştu. Yaklaşık 2 yıldır sevgililerdi. Abim Asel ablanın yaptığı imayı sonradan anladı ve tek kaşını kaldırarak Asel ablaya baktı.
Abim konuyu değiştirmek için konuştu."Size evinizi Asel ile birlikte seçtik ve beğeneceğinizi düşünüyoruz. Birazdan eşyalarınızı eve götürmenize yardımcı oluruz."
Asel abla birden ayağa kalktı." Elmas gel biz kahveleri hazırlayalım."
Birlikte mutfağa gittik.
"Senden başka şekerli içen yok galiba."
"Sadece ben şekerli içiyorum. Elmas tuz nerede?"
"Sağ üst dolapta. "
Tuzu hızlıca çıkardı ve kahveleri yapmama yardım etti. Bir bardağı kenara ayırdı."Onu neden ayırdın?"
"Tuz koyacağız çünkü."
Bardağa yaklaşık 1 tatlı kaşığı kadar tuz koydu."Fazla olmadı mı?"
"İyi oldu iyi geçen hafta bana su getirirken içine tuz koymuştu içememiştim."
"Tamam ama gecenin bir yarısı hastaneye gidersek çok komik olur. "
"Gitmeyiz gitmeyiz Kuzey sağlamdır birşey olmaz ona."
Toplam 7 kahve ve 7 su bardağı olduğu için bardakları paylaşmıştık ben kahve Asel su bardaklarını taşıyorduk.
Salona geçtik ilk önce Ahmet amcaya kahvesini verdim, sonra Selma teyzeye. Asel ablanın bardağını oturduğu yerin karşısındaki sehpaya koydum ve abime kahvesini verdim. Ardından önce babama sonra anneme kahvelerini verdim ve son olarak fazlasıyla tuzlu olan kahvesini Kuzey'e uzattım. Ve tepsiyi mutfağa götürdüm. Asel abla abimin ben de Kuzey'in yanına tekrar oturduk. Kuzey kahvenin tuzlu olduğunu muhtemelen biliyordu ama bu kadar tuzu tahmin etmesi imkansızdı.
Kahvesinden bir yudum aldı ardından bana dönüp:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuzeydeki Elmaslar
RomanceBabası bir mafya olan Elmas KAYA, babası onun evlilik yaşının geldiğini düşündüğü için babasının seçtiği bir adamla evlenir. Elmas KAYA 27 yaşında 1.79 boyunda 63 kilo, kumral kahverengi gözleri var. Kuzey KORKMAZ 29 yaşında 1.97 boyunda 104 kilo (...