" Kışın o soğukluğu muydu beni üşüten yoksa ben miydim soğuk düşüncelerle kendimi üzen? Koridordan gelen ayak sesleri gene telaşlı bir biçimde idi. Ne oluyordu kim bilir? Zaten merak etsem de ne bana denirdi ne de ben çıkıp bakabilirdim. Uzun zaman oldu yaşıtım kimseyi görmeyeli. Beklide böyle diyorum ama hiç de görmemiş olabilirim. Hatırlamıyorum ki hiçbir şeyi ben kimim? Burada ne işim var? Ailem var mi? Bu insanlar kim? Bana ne yapmak istiyorlar ? Niye hep beyaz giyiniyorlar? Hep bir şey sorduğumda beni tersleyip duruyorlar . "
-Sen daha küçüksün aklın almaz.
"Doğru boyum kısa olabilir ama genede onlardan daha zeki olduğuma yemin edebilirim."
Dedi küçük beden kendi kendine konuşur iken. O yatakta öylece uzanırken kapının kilidi açıldı. Anlamıştı biri geldi ... Acaba niye geldi? Aklından bin türlü şey geçmeye başladı . Ya o iğne dedikleri şeyi yapacaklardı ya da ilaç vereceklerdi . Minik bedeni hafifçe irkildi. Kafasına yatakta olan örtüyü çekti ve gizlendi. Kapı en sonunda açılmıştı ama her zamanki tonda olan hızlı kapanışı ve o kaba konuşmalar yerine kapı sakince kapanmıştı ve ortam sesizdi. Kafasındaki örtüyü hafifçe açtı ve etrafına bakındı . Gelen kişi de o beyaz kıyafetli adamlar gibiydi uzun sarı saçları ,sakin bakışları ile bir hanım efendi idi ona bakan. Kadın yavaşça yatakta yatmakta olan mink bedene yaklaştı.
-Merhaba , iyi misin?
Küçük beden konuşmadı. Hala tedirgindi kadın ise ona yavaşça yaklaşıyordu.
-Bak benden korkmana gerek yok sana hiç bir şey yapmaya gelmedim hem biliyorum sevmiyorsun sana bir şey yapılmasını .
Küçük beden birazda olsa rahatlamıştı. Kadın çocuğun yanına yavaşça ve temkinli bir şekilde yaklaştı. Ellerini çocuğun saçlarının arasına attı ve hafifçe okşadı kafasını. Mink ona hafifçe gülümsedi. Kadın ise ayağa kalktı ve elini uzattı .
-Hadi gel birlikte dışarı çıkalım. Hem hava alırsın etrafa bakarsın.
Minik beden ona melek gibi gelen kadına baktı ve konuşmaya başladı.
-Hayır ben gelemem... Buna iznim yok bana kızarlar."
Kadın onu kucağına aldı ve yavaşça kapıya doğru ilerledi bir yandan da önüne gelen saçlarını düzeltiyordu minik bedenin.
-Merak etme kimse bize bir şey diyemez. Hem de bakalım senin adın ne?
Küçük şaşkınca kadına bakıyordu o arada kadın ise kapıyı açtı ve koridorun o loş ışığında yürümeye başladı
" Ad mi? O ne ... Bana dedikleri su rakamlar mi? Hani ... kaçtı ya? 111056 böyle miydi unutum ki?
Kadın küçük çocuğun dediklerine burukça gülümsedi ve bir yandan da tedirgin halde çocuğun odağını kendisinde tutmaya çalışıyordu . Etrafa bu ceheneme bakmasını istemiyordu.
"Hayır ad değil bu... bu senin deney numaran tatlım... Sana güzel bir ad bulsak iyi olur hm?"
Küçük bunları duyunca aklında bir sürü soru dönmeye başaladı ad neydi ki? Deney numarısı derken? Deney neydi? Bu kadın da kimdi? Tam bunaları düşünürken küçük bir kilit sesi duyuldu ardından kapı gıcırdaması. Bir anda gelen parlak ışıkla minik elerini yüzüne götürdü. Kadın rahatsız olduğunu anlayacak ki boşta kalan elini çocuğun yüzüne kapattı. Belli bir süre sonra ise elini çekti . küçük gözlerini ovuşturarak hayranlıkla bakıyordu. İlk defa bu yeri görüyordu. Uzun süredir çıkmak istediği dışarısı demek ki böyleimiş mavi renk ... ona öğretilmişti bu yeşil yer... ve su pamuk şekere benzeyen şey evet biliyor onu onun adı bulut daha geçenlerde öğretildi şimdi ise onu canlı canlı görebiliyordu. O kadar heycanlıydı ki gözünü bile kırpmıyordu bişi kaçırmak istemiyordu. Kadın onun bu hsline güldü ve saçını sevdi. Biliyordu il defa dışarı çıkıyordu.. Buraya geldiğinden beri acı çektiğini her şeyi biliyordu... Minik bedeni yavaşça yere bıraktı . Minik heycanlı bir şekilde en yakındaki ağaca gitti ve şncelemeye başladı bir yandan da konuşuyordu.
"bunu biliyorum. Buna ağaç diyorlar dimi rengi de kahve rengi. Bak su da ç... çet yok şey işte çıt! Yukarıdakiler de bulut ve gökyüzü bu yeşil şey de çimen dimi doğru biliyorum!"
Kadın kafasını olumlu anlamda salladı ve küçüğün yanına yaklaşıp eğildi. Ardından minik bedeni kucağına aldı geri . Geldikleri yöne bir şey demeden gitmeye başladı. Küçük çocuk şaşırmış bir biçimde sordu.
-Hey daha yeni çıkmıştık niye hemen içeri geçiyoruz ki?
Kadın masumca sorduğu soruya yanıt veremdi miniğin. Binanın önüne gelip kapıyı açtı ve gene o uzun loş koridora girdi. Küçük çocuk yol boyunca konuşup sorular sorar iken kadın hiç bir şekilde yanıt vermiyordu. En sonunda kadın odaya gelip içeri geçtiklerinde konuştu.
-Bundan sonra dışarı çıkmak istiyor isek birilerinin emirlerine ne yazık ki uymamız gerek küçüğüm umarım beni anlarsın?
Çocuk kafasını olumlu bir şekilde salladı ardından kadın onu kucağından indirdiğinde yatağına doğru gitti . Çocuk yatağına uzanır iken kadının tam arkasında kalan kapı bir anda açıldı ve her zaman ki o kaba beyaz giyinen adamlar içeri daldı. Küçük çocuk bundan korkmuş olacak ki saklanmak için yer aramaya başladı. En sonunda kadının ayağının dibine gitti kadın ise onu hemen arkasına aldı . Kadın usulca göz ucu ile miniğe baktı elini o güzel mor saçlarına daldırdı ve kafasını okşadı.Minik çocuk yalvaran gözlerle bakmaya başladı . Kadın dayanamayıp onu kucağına aldı ve karşısındaki insanlara ben hallederim dercesine baktı.
-... .. .-.. .. -.-- --- .-. ..- -- / -.- --- .-. -.- ..- -.-- --- .-. ... ..- -.
-Ama hepsi geçip gidecek miniğim .
.... .- .--. .. ... / --- .-.. -- ..- .--.. / .-. ..- .... ..- -. / -... .. .-. / --. ..-- -. / ... .- .-.. .. -. .. -.-. .- -.-
-işte o zaman rahatlayacaksın
𝘿𝙀𝙑𝘼𝙈 𝙀𝘿𝙀𝘾𝙀𝙆....
𝒮𝑒𝓈𝒾𝓏𝓁𝒾𝑔̆𝒾𝓃 𝒽𝑒𝓇 𝓈̧𝑒𝓎𝒾 𝓀𝒶𝒷𝓊𝓁 𝑒𝓉𝒾𝑔̆𝒾𝓃𝒾 𝑔𝑜̈𝓈𝓉𝑒𝓇𝒾𝓇. 𝐼̇𝓏𝒾𝓃 𝓋𝑒𝓇𝓂𝑒 𝒷𝓊𝓃𝒶 𝓂𝒾𝓃𝒾𝑔̆𝒾𝓂.
YOU ARE READING
... --- -.
Paranormal-- . .-. .... .- -... .- Gördüğünüz gibi bu kitap belirli şifreler barındırmaktadır. Okuma zevkiniz için lütfen her bölümün içindeki olan şifreleri özel bölüme kadar saklayın çünkü ihtiyacınız olacak.