13 Haziran 2019
Bir haziran sabahıydı. Hava gayet güzeldi ve kuşlar gökyüzünde neşe ile uçuyorlardı. Evimizin yanında,ağacın üzerine bir martı ailesi yuva yapmışlardı. Ailem o ağacın kesileceğini söylüyordu. Yani direkt kendileri kestirecekti aslında. Ben ise düşünmeden edemiyordum,"Eğer o ağaç yıkılırsa yavru kuşlara ne olacaktı?" Cidden ne olacaktı? Aileleri o anın geleceğini bile bilmeden yuvalarına yemek getirip yavrularını besleyeceklerdi, hayvanlar hisseder derler ama ya hissetmezse? Hissedipte orada yapvruarı bırakıp çaresizce kaçmak zorunda olursa? Tabii hayvanlar insanlar gibi çaresiz bir durumda(ölüm riski gibi) bir durumda kaldığı zaman sadece kendilerini kurtarıp kaçmıyorlardır ha. Bu konuyu tekrar konuşmak için salona ailemin yanına gittim. Herkes sakin bir şekilde kendi işlerine odaklanmıştı. Bu iş kimden çıktı ise ona gitmeliydim,babama.Yanına yaklaştım genelde stresli bir adamdım mizacı da serttir. Annemin nasıl bunca yıl bu dağ ayısına katlandığını düşünüyorum. Evin kazandığı yüm parayı heba edip kumara harcıyor. Sonrasında hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ediyor ve ev halkından kimse buna tepki göstermeye cesaret edemiyor! Herneyse yanına yaklaştım ve,"Baba..." dedim.
Kalın kaşları çatıldı ve göz yuvarları bana döndü devam etmemi bekliyordu devam ettim.
" Baba, bence bahçedeki ağacı kesmemeliyiz. Yani güneş eve bir süre girmesede olur öğlen vakti giriyor zaten? Bir sürelik vakit için hayvanlarda hayatlarından olmasınlar değil mi? Ya da kuşları güvenli bir şekilde de alabiliriz."
Saçmalık, dediklerim saçmaydı sanırım çoğul kullanmayı unutmuşum ağaçta birden çok kuş yuva yaptı yani tek sorun kuş da değil tabii...yanıtladı;
"Saçma sapan konuşma ağaçta bir sürü kuş var küçücük şeyler zaten bir ağaç devrilmesinden ölmezler. Sana kalsa böcekleri de koruyacaksın amına koyayım!"
Anlaşılan sinirlenmişti ne boş yapıyor bu adam be.
Herneyse akşam olduğunda yemek yedik ve ben odama çıktım. Ben kalkmadan önce bir konu hakkında konuşuyorlardı. Tatil için Okinawa'ya gitmek. Ben hep gezilerden nefret etmişimdir,saçma ve boş geliyorlar ve vakit kaybı. Abim de benimle aynı düşüncede olsa gerek kafasını aşağıya eğmiş soluk alarak onları dinliyordu. Sanırım tek ortak noktamız bu. Aniden odama girdi," Hey Miyaura, yürüyüşe ne dersin? Annemler valizleri hazırlayacaklarını söyliyorlardı. Sen o sıra gittiğin için sanırım huzursuz olduğunu düşündü ve dışarı çıkıp gezmemizi söyledi, ne dersin?"
Oflayıp yüzüne tuhaf bir yüz ifadesi ile baktım mırıldanarak:
" Ben gelmesem olmaz mı yaaa...."
Kıkırdadı ve yanıma oturup kolunu omzuma attı.
" Sanırım ikimizinde bu konuda ortak düşüncesi bu dostum, ne yaparsın annem ile o 'dağ ayısı'nı yalnız bırakamayız. Ailecek vakit geçiririz hem he."
Oh... o haklı annemi o dayı herifle bırakamayız. Orospunun teki cidden. Üzerimi değiştim ve aşağıya indim. Abim kapıda bekliyordu. Yanına yaklaştım ve elindeki sigarayı aşşağıya doğru tutarak
" Eee ne yapıyoruz?"
Düşündüm.
" Cips alıp parkta yiyebiliriz?"
Yüz hatları gevşedi:
"OOOOOO TABİİ HADİ LA YAPAK!"
Niye bu kadar heyecanlanmıştı ki? 21 yaşındaki bir adama göre fazla enerjikti. Cipsleri de alıp parka geldik. Cips paketini açarken çıkan ses çok hoşuma gidiyordu. Cidden ben mi psikopattım yoksa cips fazla mı çekiciydi?
" Hey şu kolayı uzatsana la dolduralım azıcık."
Uzattım neden benim tarafım dakii off- ben niye her şeye üflüyorum amk-
Cipsleri ve kolaları hüplettik mis gibiydi."Eee hayat nasıl?"
" Orta şekerli ama fazla demli."
Yüzüme baktı, yüzünü ekşitti:
" AHHHH, adamım daha gençsin neyi derdin lan hayatı yaşa, yaşayabiliyorken. Anladın sen."
Göz kırptı, güldüm bazen cidden eğlenceli birisi olabiliyormuş demekki. Fazlavakit geçiremediğimiz için olsa gerek, o üniversite; ben lise. Üniversitesi de buradan az çok uzak. Gerçi uzak olmasa bile gelmezdi zaten arkadaşlarının hepsi o tarafta... Peki ben? Asosyal salağın tekiyim bütün gün bilgisayar başındayım, ne yaptığımda belli değil.
"Hadi evlat eve gitme vakti geldi, şuraları toplayalımda bari çevreye faydamız dokunsun." Topladık. Eve doğru yürüdük...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Açı
Teen Fiction17 yaşındaki Miyaura Kei,ailesini kaza sonucu kaybetmiştir. Onunla yaşayan abisi ile yeni bir yere taşınmıştır,fakat yaşadığı şeylerden dolayı insanlara yaklaşamamaktadır. Abisi voleybol klubüne kayıt olmasını söyler,ordaki Lui İse ile yakın arkadaş...