Karanlıkta parlayan bir duman vardı, duman ormandan geliyordu. (''Orman mı yanıyordu? Yanıyor olamazdı''). Bu duman bir bacadan gelmekteydi. Uzun ağaçların içinde küçük bir kulübedendi. İçeride yaşlı bir kadın vardı. Çirkin mi çirkin. (''Hiç hoşuna gitmemişti''). Yaşlı kadının kulakları çok uzundu. Bir şeyle uğraşıyormuş gibi bir havası vardı. Şöminenin önünde oturuyor sanki bir şeyi bekliyordu, dışarıdan gelen sesi önemsemedi, şu anda daha önemliydi ateş. İçinden alev renginde bir ışık bulutu çıkmıştı. Bu onu mutlu etmiş gibi gözüküyordu çünkü alevden çıkan buluttan korkmak yerine elleriyle onu tutuyordu. (''Acı vermiyor muydu acaba?'') Ve kadın nihayet ayağa kalktı ve konuşmaya başladı.
''421 kış.''
(sessizlik)
''Kanı elf ama tamamı değil.''
(Bu sefer dışarıdan gelen ses bir daha gelmişti)
''Doğduğu gün kaybedeceği şey çok olacak.''
(Ses artık uğultuya dönmüş kapı ve pencereye baskı uyguluyordu)
''Savaş ve kao''
(Ve sonunda kapı ve pencere uğultuya dayanamadı)
''Başlangıcı ve sonu olacak.''
Dedi ve kadın normale dönmüş gibiydi.
Tamda o anda uyanmıştı Vandeyr. Gördüğü rüyayı hatırlamaya çalışıyordu ama orman, kulübe ve bir kadın dışında hatırladığı bir şey yoktu. Belli bir süre içerisinde etkisinde kaldığı rüyadan sonra aklına daha önemli bir şey gelmişti. Bugün şehre gideceklerdi. Annesiyle beraber yaşayan Vandeyr, gözleri dışında normal bir çocuktu. Maviye yakın gri tonunda bir göz rengi vardı. Saçları siyah ve dalgalıydı. Şehre yakın bir kasabada yaşıyorlardı. Annesi Andriel sarı saçlara ve aynı Vandeyr gibi maviye yakın gri gözlüydü. Giyim kuşamla uğraşır ve diktiklerini şehir merkezinde pazarda satmaya çalışırlardı. Vandeyr ile annesi şehir yoluna koyulmuştu.
Kasabadan çıkarken oyun oynayan çocuklara rastladı ve konuşmalarına kulak asmıştı. Çocuklar kendisinden 2-3 yaş küçüktü ve her zamanki gibi aynı şeyi konuşuyorlardı. Ormanda gördükleri varlık hakkında konuşuyorlardı. Her birisi farklı şeyler söylediğinden inanması güçtü. Kimisi varlığın kuşa benzediği ve kadın yüzlü olduğunu kimisi ise geyiğe andırdığını söylüyordu. Ormandaki canavarlar Fiohearea kıtasının ortak kanunları tarafından tanınıyordu. Fakat insan yaşamından uzaklardı. Vandeyr yoluna devam etmeye karar kıldı.
Yol sessiz ve sakindi. Kuş sesleri duyuluyor, ilkbahar ile gelen bitkiler yolu süslüyordu. elleriyle vagon el arabasını çekiyordu. Tek başlarına gitmiyorlardı. Kasabadan arkadaşı Lina ve annesi de yanlarındaydı. Lina, sarışın kısa ve tatlı bir kızdı. Mizahi yönden zengin birisiydi Lina, yol boyunca konuşmuşlar ve yolun sıkıcılığını eğlenceli bir hale getirmişti Lina.
Onlar konuşurken şehrin surları gözükmüştü. Supolis Şehri görünmüştü. Supolis, Avhumbya Krallığının en büyük 2 şehrinden birisiydi. Büyük surlara sahipti. Şehrin 4 girişi vardı ve onlar batı girişini kullanacaklardı. Girmek için üst düzey birisi olmanıza gerek yoktu. Şehre girmiştiler ve anneleri pazar yerine gitmişti. Lina ve Vandeyr ise şehri gezeceklerdi. Şehirde büyük tavernalar, Arenalar ve ibadet yerleri vardı. Krallığın resmi dini Nadis Tanrısı olsa da halkın belli bir kısmı da bu tanrıya inanmazdı. Lina ile tartışmaları sonucunda yine ufak bir hırsızlık yapmayı planladılar. Bu iş Lina'nın çok hoşuna giderdi çünkü bu işte çok başarılıydı. Daha önce defalarca beraber hırsızlık yapmışlardı. Lina defalarca kolye, bileklik, bir köpek tasması(Evet bir köpekten bunu almışlardı ama uzun bir hikayeydi) çalmış ve bunlarla kendisine harçlık çıkarmıştı. Bu sefer ordudan çalmayı düşünmüşlerdi çünkü ordu krallık tarafından dini bir öğe olarak görülmüş ve kutsanmıştı. Halk tarafından sevilmediği gibi ne Vandeyr Ne Lina kutsal orduyu mantıklı görmezlerdi. Şehrin aydınlık, işlek yerlerinden daha karanlık dar sokaklara girdiler ve sessiz sakin yürümeye başladılar. Vandeyr'in istediği şey bu değildi. Ordu tarafından yakalandıkları taktirde cezaları inanılmaz olacaktı. Ama Lina gözüktüğü üzere bunu düşünmüyordu. Ordunun deposuna girip basit 3 hançer alıp çıkacaklardı. 3. hançerin sebebi arkadaşları Finn'e de alacaklardı. Ama iş göründüğünden daha zor gözükmüştü gözlerine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez Taht
FantasyMelez Taht Kitabı, kahramanımız Vandeyr'in macerasını ve içinde bulunduğu diyarın hiç bilmediği bir medeniyetle olan savaşını ele almaktadır. Savaş süresi boyunca yolda tanıştığı insanlar, deneyimlediği tecrübeler ve geçmişiyle ilgili bilmediği bilg...