BÖLÜM.1

24 6 70
                                    

Tam üç saatir gözümü kırpmadan televziyona bakıyordum bir seri kati istanbulda elini kolunu salaya salaya geziyordu ve bende istanbuldayım bu beni tedirgin etmişti kader elinde iki fincan kahveyle salondan içeriye girdi korkudan geri çekildiğimi görünce kaşlarını çatı böyle şeylerden nasıl korktuğumu çok iyi biliyordu kahve fincanlarını sehpaya bırakıp televizyonun yanına gidip fişi çekti bu sefer kaşlarını çatan ben oldum televizyon izliyordum fişi çekmemeliydi



"Neden fişi çektin"


"Nasıl korktuğunun farkında değilsin galiba"



Kollarımı rahatlıkla kaldırıp indirdim açıkçası umrumda değildi böyle şeylerle çok karşılaşacaktım ama bu gördüklerimin tarifi yoktu kafası kesilip suya atılanlar üzerine tuz dökülüp yakılanlar ve daha bir çok şey canımı sıkan canice öldürülmeleri üstelik hepsininde bir suçu olması bu katil kim bilmiyorum ama suçluları öldürdüğü kesin aralarından biri bile suçsuz değildi kader yanımdaki koltuğa kıvranırken ona bir soru yönelttim




"Sende korkuyormusun bu seri katilden"



"Tabiki korkuyorum petek hata korkudan altıma sıçıyorum ama senin gibi sürekli izlemiyorum"



Önümdeki sehpaya öylece baktım tüm ülkeyi kendinden korkutan bu katil kimdi daha fazla bunu düşünmek istemiyordum



"Geç oldu yatsak mı artık"



Gözlerimi sehpadan ayırıp kader baktım haklıydı saat nerdeyse gece yarısına geliyordu kahvenin yoğun kokusu buram buram burnuma gelirken uykumun gelmesi imkansız



"Sen yat istersen benim uykum yok"



"Tamam ozaman sana iyi geceler çünkü ben yatıyorum şu seri katili de izlemeyi bırak salak salak işlerede bulaşma şu okulun son senesi de sağ salim bitsin senide alıp memleketime götürücem"




Kader kumraldı  mas mavi gözleri tamam olarak memleketini anlatıyordu orduyu kendisiyle lisede tanıştık ozamandan beri hiç ayrılmadık ben yetimhanede büyüdüm bi annem babam yok ben küçüken ikisini de trafik kazasında kaybettim şimdi tam yirmi üç yaşındaydım




"Bin defa söyledin bunları kader"
Sesimdeki sitem onu bıktırmış gibi bana baktı elindeki kahveyi sehpanın üzerine bırakarak ayağa kalktı




"Gerekirse milyonlarca kez söylerim petek en sonunda piskolojini bozucaksın ben bunun okulunu okuyorum birazcık bilgim var lütfen izleme şu haberleri artık"




Beni düşünüyor olması gülümsememe sebep oldu sahi ondan başka kim beni bu kadar düşünürdü sahip çıkardı ki yıllar boyunca benden tiksinen teyzem mi yoksa beni yetimhaneye bırakan amcam mı hepsine olan nefretimi yatıştıra bilmek için izmirden istanbula gelmiştim




"Piskolok kader çetin yine konuştu"



"Senide görüceğiz savcı petek kılıç"
Birmirimize şakalar yaparken kader bana bişey söylemek ister gibi yerinde kıpırdan dı bu gözümden kaçmamıştı söylemekten vazgeçmiş gibi sehpanın üzerindeki kahveyi alıp salondan çıktı kahvemden yudumladıktan sonra telefonumu elime aldım şifreyi açar açmaz karşıma çıkan seri katil haberlerinden çıkıp bir kaç elbise baktım mevzuniyete çok az kalmıştı bir sürü sitede gezindim bir sürü yere girdim ama hiç bir şey bulamadım kahvemi tekrar yudumlamak için dudağıma götürdüm azıma gelmesi için havaya kaldırdım kahve bittmişti boş bardağı sehpaya bırakıp telefonu koltuğa fırlatım şafaklarımı okşayıp saçımı geriye atım saate baktığımda ikiyi gösteriyordu sehpanın üzerindeki bardağı alıp mutfağa girdim bardağı bulaşık makinesine yerleştirip buz dolabını açtım boş boş buz dolabına baktıktan sonra tekrar kapağını kapatım




Odama doğru ilerleyip kapımın önünde durdum telefonumu salonda unuttuğumu fark edince tekrar salona döndüm koltuğun üzerinde  duran telefonu mu alıp adama döndüm içeriye girip yatağıma yerleştim havanın hafif rüzgarlı olmasına rağmen hala sıcaktı öylece tavana bakıyordum sağıma soluma döndüm uyumak için ama faydasızdı uyuyamıyordum yataktan kalktım banyoya gidip elime yüzüme su döktüm siyah saçlı olmak zordu güneş kafana vurdumu derin yanıyordu yüzümde duran cileri herkez beğenirken ben beğenmiyordum yüzümün keskin ve yumuşak hatları beni kusursuz yapıyordu yeşil gözlerim yorgunca aynada bedenime bakıyordu havluyu alıp yüzümü kurutum banyodan çıkıp koridorda ilerledim çıkış kapısına yöneldim vestiyerde asılı olan anahtarı alıp siyah kumaş pijamam  cebine yerleştirdim dışarı çıkıp kapıyı kapatım adidas terliklerimi giyip merdivenlerden inmeye başladım sabahtan beri uyuyamamak canımı oldukça sıkmıştı merdivenleri bittirip çıkış kapısından çıktım karanlık sokak 'ta ilerlemeye başladım evin hemen iki sokak arasında duran bir park vardı orda biraz oturmak istiyordum rüzgar hafifçe saçlarımı savuruyordu tenime değen ılık rüzgar bana iyi geliyordu parka geldiğimde kimsecikler yoktu bunu fırsat bilerek kaydırağın  merdivenlerine koştum iki kere üst üste kaydım çocuk kalmış ruhumu durduramıyordum salancağa  oturup ayaklarımdan destek alarak sallanmaya başladım  ayaklarımı serbest bırakıp kendimi rüzgarın etkisine bıraktım yüzüme vuran rüzgar içime dolarken yaşadığım şu anın mutluluğu yüzüme yayılırken duyduğum silah sesiyle beraber kokudan yerimden sıçradım bir defa daha silah sesi duyunca sallanacağı durdurup oturduğum yerden kalktım silah sesinin geldiği yere doğru ilerledim içimdeki korku gittmemem gerektiğini söylesede oraya doğru gidiyordum




Issız sokaklarının birinin içine girdiğimde bir silah sesi daha geldi yerimden irkilip sağıma soluma baktığımda bi adam gördüm oldukça uzundu siyah şifon bişey giymişti karanlık olduğu için tam göremiyordum kafasında duran kapşon yüzünü görmemi engelliyordu yerde ortadan ikiye ayrılan bir ceset diğer taraftada silahla delik deşik olan iki ceset vardı dehşete kapılmış gibi hızlı hızlı nefesler alıp verdikten sonra arkamı dönüp ilerlemeye başlamıştım ki onun soğuk sesini duydum



"Olduğun yerde kal"



Olduğum yerde Korkudan kaskatı kesildim napıcağımı bilemiyordum soğuk terler dökmeye başlamıştım şu an burdan yok olmak istiyordum bu bi şaka olsun lütfen hayır ya bu o olamaz hayır hayır bu oydu herkezin aradığı seri katildi ellerim titremeye başlamıştı korkudan kafamı yere eğmiştim bildiğim bütün duaları okumaya başladım ağır adım sesleri kulağıma bana yakınlaştığını söylerken gözlerim kararmaya başlıyordu kahretsin sırası değildi şimdi olmaz soğuk nefesini saçlarımın arsında hissederken kafamın üzerinde de bir soğukluk hisetim 





Kahretsin silahtı bu.........







KALBİM SANA TUTSAK💘Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin