A-258

20 3 28
                                    


"S-sen neyden bahsettiğini sanıyorsun!" dedi Chuuya kızgın bir ifadeyle. Bu adı duymak onu germişti.

"Kabalık etme Chuuya. Bu kadar yolu seni geri alabilmek için geldim. Artık benden kaçmayı bırakmalısın. Evine dönme vakti geldi."

Bu sözler Chuuyayı daha da gerdi. Soluk alıp vermesi hızlandı. Dehşete düşmüş bir ifadeyle kadına bakıyordu.

"Sen de kimsin?" diye sordu Dazai. 

"Mariana. Mariana Nakahara. Ama bana kısaca profesör diyebilirsiniz."

Bu sefer herkes hayret dolu gözlerle Chuuyaya baktı. Bu elbette Chuuyayı daha çok gerdi.

"Yani mafya kardeşinizi mi kaçırdı?" diye soru Kunikika sorgulayıcı bir ses tonuyla. Mariana ise bu söylediğine karşılık bir kahkaha attı.

"Kardeşim mi? Hah! Size bunu düşündüren de nedir?" dedi gülerek.

"Soyadlarınız aynı." dedi Tanizaki biraz çekimser bir şekilde.

"Soyadlarımız mı?" Yüzü eski ciddi yüzüne geri döndü. Öfkeli görünüyordu. Hem de çok öfkeli.

"Sana babamın soyadını kullanabileceğini kim söyledi Chuuya! Ailen olduğumuzu falan mı sandın. Ne kadar yazık. Senin bir ailen yok. " dedi Chuuyaya doğru bakarken. Chuuya ise şu anda ona cevap verebilecek durumda değildi.

Ajans olayları anlamaya çalışıyordu. Tek bir kişi dışında: Dazai. O her şeyi biliyordu ve Mariananın ne istediğini anlamıştı.

"Onu sana öylece geri vereceğimizi mi sandın?" dedi Dazai karanlık bir ses tonuyla.

"İşçilerin iş vereni sorgulaması hiç de doğru değil Dazai-kun. Şimdi lütfen size verdiğim işi yap ve onu bana getir."

Dazai sert bakışlarla Marianaya baktı. Bunu yapmayı aklının ucundan bile geçirmiyordu. Maraina bunu anlamış olacak ki banktaki dosyalardan birkaç tanesini aldı ve Dazainin yanına geldi.

"O bir insan değil o yüzden benim dışımda kimsenin sözü onun üstünde işlemez. Onu babam üretti."

Elindeki dosyaları Dazaiye uzattı.

"Bunlar da gerekli dosyalar. Yasal olarak onu elinizde bulundurmanız devlet malını çalmak oluyor ve bu ciddi bir suç. Onu ait olduğu yere geri vermezseniz hepiniz tutuklanacaksınız." 

Bu sözleri arkasında bulunan polislerin hareketlenmesine neden olmuştu. Polisler onları tutuklamak için hazırlanıyordu.

"Chuuyayı hiçbir yere götüremezsin! O senin oyuncağın falan değil! Nerede isterse orada kalır!" dedi Kouyou oldukça sinirli bir şekilde.

"Kouyou haklı Mariana-san. Onu götürmenize maalesef ki izin veremem. O liman mafyası için önemli biri." dedi Mori duygusuz bir ifadeyle.

"Sadece iyi bir silah olduğu için mi kalmasını istiyorsunuz Mori-san?"  diye soru Mariana sinsi bir tavırla.

Mori ise cevap vermedi. Yüzünden bir şeyler anlamak olanaksızdı. 

Marina yanında kopyası olan dosyaları Dazainin elinde bırakarak banka doğru yürüdü. Oradan birkaç dosya daha aldı. Ve doğruca mafya patronuna doğru yürüdü. Dosyaları Moriye verdiğinde ise Mori dehşet ve endişe dolu bir ifade takındı.

"Verlainin hala hayatta olduğunu biliyorum. Onu saklamanız dünya çapında bir suç. Onu üretenler onu geri almak isteyecektir. Ne de olsa onun sizin elinizde olmasını kimse istemez."

Mori dosyaları okudu ve yutkundu. Dosyalarda sadece Verlain ve Chuuya değil mafyanın ortak olduğu bazı büyük suçlar da mevcuttu.

"Bir anlaşma yapmaya ne dersiniz." dedi Mariana Moriye.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 05 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

It Should've Been YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin