Jujutsu Kaisen Reader

Sukuna

özet:sana aşık oluyor

Sukuna'ya bir canavar ya da cehennemden gelen bir iblis olarak anılmaya yabancı değil ki bu tamamen doğrudur. Kararmış tırnaklarından damlayan kandan, yırtık pırtık bir oyuncak bebek gibi vücudu tutan dört kolundan ve yüzündeki sinsi gülümsemeden onun merhametten aciz olduğu anlaşılıyor. Kaderinin bir tanrı olacağını biliyor. Tanrılar kan dökülmesini umursamaz.

Ancak. Sonra seni görüyor ve merak etmeye başlıyor.

Saçınıza çiçekler sıkıştırılmış el dokuması cüppelerle dışarı çıktığınızı gördüğünde çok güzel görünüyorsunuz ve pembe saçlı kral gözlerini ayırmaya dayanamıyor gibi görünüyor.

Gülüşünü ilk kez duyduğunda mutfak kapısında duruyordunuz ve dışarıda küçük bir kedi yavrusu belirmişti, bu yüzden ona biraz kırıntı verdiniz ve onu okşadınız, Sukuna'nın kapı çerçevesine yaslandığının farkında olmadan, gözleri formunuzu takip ederek onun sevimli maskaralıklarına gülüyordunuz. Bunu hissediyor, biliyor, o kahkahayı tekrar duymak istiyor.

Yüksek sesle şiir okuduğunuzu duyduğunda tek istediği sesinizi tekrar tekrar duymaktır. Onu sakinleştirmeni, ona şarkılar söylemeni, ona gününü anlatmanı istiyor. Onun isteyerek dinleyeceği ilk ve tek kişi sensin. Sen onun olabileceğinden çok daha hassassın.

Ziyafette onun yanına oturup, onun oldukça berbat sofra adabına kıyasla yavaş yavaş küçük lokmalar aldığınızda, bunu sevimli buluyor. İnsanlığınızı kolayca terk edebilirsiniz ve siz de yapmamayı seçersiniz.

Sizin küçük çerçevenizin korkuyla büyük çerçeveye tutunduğunu görünce kahkahalarla başını geriye atıyor. Ne kadar tatlısın?

O arkanızdan gizlice yaklaşıp yuha diye fısıldarken korkuyla kalbinizi tuttuğunuzda! ve sen atlıyorsun, o gülüyor. Özellikle de onu şakacı bir şekilde dürttüğünüzde. Çok sevimli çünkü onu bir santim bile hareket ettiremiyorsun.

Eve kanlar içinde döndüğünde sen sessizce durup bir bez alıp her şeyi siliyorsun. Kafası karışık mı? Neden bunu yaptın? onunla ilgilenmek berbat bir iş değil mi?

Bu yüzden kendine bir tanrı olduğunu hatırlatıyor, bir mantra gibi - bir ilahi gibi - sanki bu, sanki onun sana bu kadar fena aşık olmasını engellemek için bir tür kurtuluşmuş gibi.

Onun yanında yatıyorsun, yüz hatlarını takip ederken kolları sana sarılıyor. "Kan dökmek kaderimde yazılıydı" diye mırıldanıyor, dişlerini gıcırdatarak gözleri kapalı. asla itiraf etmek istemediği bir şeyin itirafı gibi geliyor.

"Öyle olduğunu sanmıyorum" diye cevap veriyorsun. "Sanırım kaderinde sadece benim olacaksın."

Ve şimdi bunu kendi kendine tekrarlıyor. Onun kaderi yalnızca senin olmaktı.