2

30 0 0
                                    

Sinirle Haru'ya bakarken Bay Ren'in sesini duymam ile bakışlarımı önümde diz çökmüş Haru'ya bakan adama çevirdim.

- Sorun ne Haru?

-Cizim esnasında kahvem çalışmama döküldü.

Haru küçük bir çocuk gibi başını hüzünle eğmiş ve dudaklarını büzmüştü. Bu durum Ren'in gelmesine sebep olurken sinirle ellerimi yumruk yaptım.

- Sorun yok Haru,senin ne kadar çalışkan olduğunu biliyorum. Hem çalışmanı gördüm. Dert etme.

Şefkatle Haru'ya bakması o kadar çok sinirimi bozmuştu ki gözlerimin dolduğunu hissediyordum. Yıllardır bana böyle baktığı bir an olmuş muydu? Gerçi adamı sürekli çileden çıkartıyordum,niye baksın?

Bay Ren önümden kalktı ve elini omzuma koydu. Başımı kaldırıp o derin gözlere baktım. Çok güzel gülümsüyordu şerefsiz. Kuru dudaklarımı dilim ile ıslattım ve yutkundum.

- Canın acıyor mu? İyiysen sınıfa geçelim ne dersin?

- Olur, ayrıca... teşekkür ederim.

Başımı öne eğip elime baktım. Ardından ayağa kalktım ve 3 ümüz sınıfa geçtik. Ders boyunca çizim taslağı ile bakışmış ara sıra Ren'in sandalyesine yayılmış kitap okuyan halini izlemiştim. Bu halleri beni deli ediyordu. En edepsiz hislerim Ren'in odaklanmış bir şekilde işleriyle meşgul olduğu hali ile ilgiliydi. Odaklanması, dalması,mimikleri, dünyadan uzaklaşması... Kendime anca itiraf etmiştim ama o zamanlar yaramazlık yapmak istiyordum.
Yine böyle düşündüğüm bir zaman diliminde yüzümde yanma hissettim. Elim yavaşça bacağımda dolanırken daldığımın farkında değildim. Gözlerim saçları karıştırmaktan dağılmış,uzun bacaklarını uzatıp sandalyeye kurulan ve elindeki kitapla aşk yaşar gibi yüz ifadesine sahip kitap okuyan Ren'deydi. Çok geçmemişti,Ren'in gözleri aniden benimkileri buldu.
Neye uğradığımı şaşırdım ve sertçe yutkunum oturusumu düzelttim. Ren bir şey demeden elini kaldırdı ve gel dercesine hareket ettirdi.

Hızla kalkıp dediğini yaptım ve önünde dikildim. Gözlüklerini çıkartıp kucağında duran kitaba bıraktı.

- Canın mı yanıyor? Yüzün kızarmış.

Ben ona tepeden bakarken elimi kibarca tuttu ve baktı.
Bunu bana yapma Ren.. İçimden çığlık atma isteği gelirken titrek bir nefes aldım.

- H-hayır.. iyiyim.

Başını kaldırıp elimi bırakmadan bana baktı. Tatlı bir tebessüm ile bakarken boğazımın kuruduğunu fark ettim.

- Bir şeye ihtiyacın olursa bana gel,bu arada çizim yapacak halin yok gibi istersen çıkabilir-

- Hayır!

Aniden çıkan sesimle utanmış ve başımı yere eğmiştim. Gitmek istemiyordum. Onu izlemek,duymak,hissetmek istiyordum.

- Yani şey...iyi hissetmiyorum. Yürüyecek halim yok burada kalıp dinlenmem gerekir.

Dediğim şeyle Bay Ren kucağındaki kitapla gözlüğü alarak kalktı ve masaya bıraktı. Ardından bana dönerek yaklaştı. Sınıftakiler şu an ne yapıyor bilmiyordum ama artık umrumda değildi. Dibimde duran adama bakmaya başladım. İçten yaniyordum. Sorduğu kırmızı yanaklara o sebep olmuştu.
Ben onu incelerken büyük ve soğuk elleri yanaklarıma, alnıma ve boynuma değdirdi. Hafifçe irkilerek dudaklarımı yaladım.
Uzak dur be adam ilerisi olmayacaksa yapma bunu.

- Ateşin var.

Endişe ile gözleri açılan adama gülümseyerek baktım.

- Sorun değil, baş edebilirim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 09 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SEREİN'||B×B|| +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin