22 Ağustos 2010"Semih gelsene buraya oğlum. Gidiyoruz işte artık"
"Ben gitmek istemiyorum anne ya, biz küstük onunla ya"
"oğlum olur mu öyle şey ne kadar ayıp. Doğum günü kızın bugün"
"banane ya"
"niye küstünüz siz yine" diyerek içeriye giren babası kravatını düzeltiyordu hemen ardından da annesinin zorla semihe giydirdiği gömleğin yakalarını düzeltti
"onunla oymamadım diye sinirlendi, topumu suya attı. Ben de onun bebeğini attım suya"
"oğlum niye kızın bebeğini atıyorsun sen"
bir şeyleri halletmek için oradan oraya koşuşturan annesi odaya girip bir hırka alırken konuşmaya kulak misafiri olmuş odadan çıkmadan önce de semihe sormuştu"o da benim topumu attı anne ya" diyerek sinirle çıkıştı semih. Ama sapsarı saçları, masmavi gözleri, bej gömleği ve beyaz pantalonu ile o kadar tatlı görünüyordu ki yüz ifadesi onun sinirinden başka her şeyi yansıtıyordu
onun bu haline tebessüm eden babası saçlarını okşayarak konuştu
"niye oynamadın oğlum kızla, senle oynamak istiyor işte"
"hayır istemiyordu. gel oynayalım dedim senle oynamam ben dedi. sonra nurla oynamaya başlayınca da niye benle oynamıyorsun diye ağlamaya başladı"
babası bu sefer cevap vermek yerine sadece saçlarını karıştırdığında onun elinden kurtulmaya çalışıp kaşlarını çattı semih
"ya baba ya, bozmasana saçımı. Ne kadar uğraştım"
"Hani gelmeyecektin oğlum"
"Vazgeçtim geleceğim"
"e hani küstük diyordun"
"barıştırırım ben onu, kolay iş. Patlayan şekere bile barışıyor. Tabi çilekli olması lazım. Kolalı sevmiyor"
18 Nisan 2013
"ben öne binebilir miyim şenol amca"
"olmaz ben bineceğim"
"ya ilk ben sordum ama"
"bizim arabamız kızım"
"iyi, ben gelmiyorum o zaman"
"çocuklar ikiniz de arkaya oturup kemerlerinizi bağlıyorsunuz, geç kalacağız bakın"
"of ya al işte duru, yine senin yüzünden öne binemiyorum"
diyerek küçük kıza sitem ettiğinde kız ona dilini çıkartıp siyah arabaya doğru koşmaya başlamıştı
o çoktan yerini alıp açık olan kapıdan semihin gelişini izlerken hâlâ kendince ona sataşıyordu
tabi semihin yalnızca birkaç saniye sonra mahalledeki onlardan bir yaş büyük arkadaşları Efenin dikkatsizce sürdüğü bisikleti yüzünden yere yapışması duru ufak bir çığlık atıp elleriyle ağzını kapatmasına sebep olmuştuşoför koltuğuna oturmuş bir şekilde çocukları bekleyen Şenol Duru'nun çığlığını duyunca sağına dönmüş ve yerde otururken kanayan dizine üfleyen oğlunu görünce hemen yanına gitmişti
birkaç bez yardımıyla hızlıca oğlunun dizini temizleyince kucağına alıp arabaya götürecekti ki oğlunun yumruğunh sıkmaktan beyazlamış eklemlerini ve kasılan çenesini görünce kaşları çatıldı