Dışardan yağmurun sesi beni dahada çok ağlatıyordu.Daha bir ay olmuştu.ANNEM ÖLELİ!
Bir gün babamla baba kız gezisine çıkmıştık.Mutlu bir şekilde eve döndük.O mutluluk bir kabusa dönüşmüştü.Annem üç yerinde bıçaklanmış şekilde yerde yatıyordu.O manzara gördükten sonra koşarak odama çıktım.Elimdeki çantamı hem sinirli hem de üzgün bir şekilde yere fırlattım. Sonra odamdan hiç çıkmadım. Başımı yatağa koymuş ağlıyordum.o ara uyuya kalmıştım.Birden zil çaldı ve yerimden zıpladım ama aldırmadım gine çaldı gine çaldı en sonunda aşağı indim postacıydı. Elime bir şey verdi tabi kimden geldiğine bile bakmadan kenara fırlattım. Sonra annemin ölü olduğu odaya gittim.Yerde bir mektup ve annemin yanında yatan babam vardı.Babamı uyandırmaya çalıştım ama uyanmadı. Birde baktımki gömleği kan içinde. Hemen yerdeki mektupu alıp okumaya başladım.
"Sevgili kızım senden çok özür dilerim.Annenin ölmesine dayanamadım ve aynı bıçakla kendimi öldürdüm.Biliyorum şimdi hayatında teksin.Sana güveniyorum.Sen benim aslan kızımsın.ELVEDA!"
Bu mektupu okuduktan sonra yerlere yığıldım.