More Than Friends » Taejin

17↬ Neden?

Biricik kurgum ve ben geldik 🧚🏻‍♀️💜

...

Taehyung

"Olmayacak gibi" Goeun gitarı kucağından indirdiğinde ona doğru yaklaştım "Hayır, pes etmek yok Goeun, odaklanman gerek sadece, güven kendine, yarın yine devam ederiz tamam mı? Bugün yeterince çalıştın"

Gülümsediğimde o da gülümsemişti "Teşekkür ederim hocam"

Juyeon da bu ânı bekliyormuş gibi gitarı çantasına koymaya hazırlandı "Hocam yarın re minör akorundan başlayacağız değil mi?"

"Evet, öyle yaparız büyük ihtimalle" arkamdaki masaya yaslanıp ceketimi koydum kucağıma "Bugün ikiniz de yeterince iyiydiniz, hadi gelin size kahve ısmarlayayım"

İlk başta itiraz ediyor gibi oldular ama onları dinlemedim "İtiraz istemiyorum, düşün peşime"

Ceketimi hızlıca kollarımdan geçirip önden ilerledim, arkadaki ikili konuşarak daha doğrusu atışarak peşimden geldiler, Minji ve Yeonjun gibilerdi, hâllerine hafifçe gülümseyip çıktım kapıdan "Neden mont almazsın ki, havalar buz gibi şu aralar" Juyeon kendi montunu çıkarıp Goeun'a giydirirken ona şakayla kızmıştı "Kombinime hiçbir şeyi uyduramadım ne yapayım?" dedi Goeun da kendini savunarak, güzel sebepti.

Elimle ilerdeki cafeyi gösterdim "Bu cafenin tatlıları çok güzel, isterseniz oraya geçelim"

Onların da onayını alınca ellerimi cebime atıp oraya doğru yürüdüm, içeri girmeyip dışarıdaki masalardan birine geçtim, burası daha rahattı, sigara içmek serbestti hem. Yine de oturmadan önce sordum onlara "Sigara içsem sorun olur mu sizin için?"

"Ha yok sorun değil" Goeun uzun saçlarını toplayarak oturdu karşıma, Juyeon da hemen onun yanına oturdu, siparişleri verdikten sonra sordum "Ee anlatın bakalım nasıl gidiyor?"

Juyeon konuşacakken Goeun araya girdi "Biraz da siz anlatın hocam, hep biz anlatıyoruz, eski sevgilimi bile öğrendiniz" dedi gülerek, ben de güldüm, evet onlarla bu derece samimi olmuştuk, eskiden cidden öyle herkesle arkadaşlık kuramayan bana bir şeyler olmuştu, şimdi öğrencilerimle bile arkadaş gibiydim.

Dudaklarımın arasına aldığım sigaramı yakarken sordum "Ne anlatayım?"

"Hocam sizin yirmi üç yaşında olduğunuza inanamıyorum, hâlâ garip geliyor, resmen bizimle yaşıtsınız-" Juyeon susturdu konuşan Goeun'u "Goeun ağzını tutamadı yine hocam onun kusuruna bakmayın"

Sigaranın dumanını içime çekerken hafifçe gülmüştüm "Daha büyük gösteriyorum değil mi?"

Goeun pot kırdığını sanıp düzeltmeye çalıştı "Yani...daha büyük gösteriyorsunuz diyemem aslında...ama şimdi bizden sadece iki yaş büyük olmanız çok garip oysa çok fazla görmüş geçirmiş bi havanız var, olgunsunuz yani, sanki böyle daha uzun zamandır yaşıyormuş gibisiniz, en basitinden bir arabanız var, benim sahip olduğum tek pahalı şey ise orijinal olan bu çantam onu da zar zor aldım" gülerek çantasını gösterdiğinde Juyeon araya girdi yine "Sussana konuştukça batıyorsun"

Bunun üzerine Goeun çekinerek gözlerini büyüttüğünde elimi salladım iki yana "Hayır, sorun değil, ben Goeun'u anladım" sigaranın külünü tablaya çırparken onlara bunun sebebini söyledim "On sekiz yaşımdan sonra kendimi tamamen işime ve derslerime vermiştim, kendimi övmek için söylemiyorum ama gerçekten çok çalıştım, derslerden sonra akşamları barlara cafelere çıkıp şarkı söylerdim, pazar günlerimi bile bir şeylerle doldurmaya çalışırdım, garsonluk yaptığım da oldu, düğün salonlarında çalıştım, bir gün sadece üç saat uyuyup geri kalan zamanda full çalıştığımı hatırlıyorum, işte o zamandan birikim yapmaya başladım"