The Evil it spread like a fever ahead
It was night when you died, my firefly
What could I have said to raise you from the dead?
Oh could I be the sky on the Fourth of July?
----------------------------------------
Kulaklığındaki şarkıyı durdurup önündeki okula baktı Reo. Bazıları için eğitim yeri, bazıları için eğlence ortamı, bazıları içinse cehennemdi okul.
Reo için son kategoriydi, bir kaç kişi hariç gerçek arkadaşı yoktu, onu seven pek öğretmen yoktu. Varlığı bile var ve yok arasıydı. Yavaş ve uyuşuk adımlarla girdi okulun bahçesine. Kimsenin dikkatini çekmek istemiyordu, özellikle popüler grupların.
Bu gruplar genelde zorbalıklarıyla kendini havalı sanarlardı. Reo'ya göre sadece komikti bu yaptıkları. Bir insan neden eğlenmek için birisinin canını yakmak isterdi ki ? Sözde sadist olmadıklarını iddia ederlerdi.
Sınıfa girdiğinde her zamanki cam en arka tarafın boş olmadığını gördü. Sahi kimdi bu sırasında oturan kişi ? Yavaşça yanına yaklaştı.
"Pardon, kimsiniz acaba?"
Beyaz saçlı önündeki test kitabından kafasını kaldırıp baktı.
"Nagi. Futbol takımından Nagi."
Bu ismi duymuştu bir kaç kere. Adamın cidden güzel oynadığı söyleniyordu. Pek umrunda olmazdı gerçi bu Reo'nun. Okullar arası maçları bırakın sınıflar arasını bile izlemeye gitmemişti.
"Neden burada oturuyorsunuz ?"
Beyaz kafalı çocuk, sıkılmış gibi oflamıştı.
"Sorgulama da otur işte."
Mor saçlı gözlerini devirip cam tarafına geçti. Yanına lisenin başından beri kimse oturmamıştı, bu yüzden ilk defa biraz heyecanlı hissetti kendini, içinde bir şeylerin kıpırdadığını hissediyordu.
Sanki bu yabancının, onun yanına oturmasından memnundu.
Gerçi pekte umursamaz gözüküyordu yanındaki kişi. Neredeyse Reo ile ilgilenmiyordu bile.
''Futbolu seviyor musun?''
Dedi, Reo. Sohbet başlatmaya çalışıyordu.
''Oynamak epey zahmetli''
Diye cevapladı beyaz saçlı, kafasını sırasına koydu. Mor saçlının aksine, çok daha dağınıktı ve eşyaları kendi sırasından çıkmış, mor saçlı çocuğun sırasının üzerine kadar yayılmıştı.
''Her zaman bu kadar tembel ve dağınık mısın?''
''Bu seni ilgilendirmiyor''
''Sıramın üzerindeki eşyalarını alır mısın?''
''Zahmetli şeylerin çoğundan çekiniyorum, sen alıp benim sırama koysana.''
Mor saçlı çocuk, beyaz saçlı çocuğun suratına bakarken içinden bu üşengeçlikle nasıl futbol takımına girdiğini düşündü. İç çekip daha fazla düşünmemeye karar verdi ve yeni sıra arkadaşının eşyalarını toplamaya başladı.
-----------------------------------------
Umarım beğenmişsinizdir ilk bölümü!
Her zaman önerilere açığım, lütfen aklınıza ilerideki bölümlere eklememi istediğiniz bir fikir gelirse söylemekten çekinmeyin.
Katkıları için ustam @FoxyXKitten'a teşekkürlerimi ve saygılarımı sunuyorum🥰
💫
