11

1.4K 99 23
                                    

merhaba sonunda vpn indirdim.



mantığım bir kaç haftadır beni terk etmişti. sürekli saçma sapan davranıyor bocalıyordum. dün derinle olan konuşmayı arkadaşlarıma anlattığımda açelya ve lara güzel bir ağzıma etmişti. ne kadar korksamda derinin yüzüne kapatmayıp o konuşmayı yapmam gerektiğini söylemişlerdi. bunun bende farkındaydım. ama işte...

ikisinede tripliydim. o yüzden bütün gün eve kapanmış ders çalışmaya çalışıyordum.

ne yazık ki odağımı veremiyor iki saattir abartmıyordum yaklaşık iki saattir aynı sayfayı okuyup not çıkarmaya çalışıyordum. pek başarılı değildim. yazdığım cümleyi iki kere yazdığımı geçte olsa farkına varıp hızla silmeye başladım.

derinle hiç konuşmamıştık. yazmak ve yazmamak arasında gidip geliyor yazmamayı tercih ediyordum. daha ne kadar ondan kaçardım bilmiyordum. fakat bu kaçışımın çok uzun sürmeyeceğini hissediyordum. bir hafta sonra finallerimiz başlıyordu. derinin almanyadan gelmesi yakındı.

finallerden sonra ise derinin doğum günü vardı. yirmi bir yaşına giriyordu. doğum gününde yanında olmak istiyordum. çoktan ona hediyesini almıştım. vintage bir saat. saatleri seviyordu. vintage saatlere ise bayılıyordu. aldığım saati beğeneceğini adım gibi biliyordum.

eva masaya çıktığında yanıma yaklaşmış kendini sevdirmişti. eva... küçük siyah kedim o benim şansımdı. böyle söylememin sebebi ise onun sayesinde derinle ev arkadaşı olmamdı.

evayı beş ay önce yaralı bir şekilde bulmuş gizlice kaldığım yurdun odasına sokmuş ona orada bakıp iyileştirmeye çalışmıştım. bu yurt müdürünün kulağına gittiğinde ise  yanına çağırmış eşyalarımı toplayıp yarın sabah yurttan çıkış yapmam gerektiğini söylemiş beni yurttan atmıştı.

yurtta uyarı almama rağmen odamda kedi beslemem, odamdaki buz dolabında alkol bulundurmam annemin kulağına gittiğinde güzelce azarlamıştı.

atıldığım gece öfkelenmiş biraz da annemle tartıştığım için moralim bozulmuştu. açelya ve lara ile rutine içmeye gitmiş ve derini orada çalışırken görmüştüm. onunla eve çıkmadan önce aynı yurttaydık pek bir muhabbetimiz olmamıştı. açıkçası soğuk biri gibi duruyordu. sadece birkaç kere selam vermiştim.

o gece derin instagramda bir hikaye paylaşmıştı. hikayesinde ev arkadaşı aradığı yazıyordu. hızla hikayesine yanıt verdim ve konuşma başlattım. ona yurttan atıldığımı anlattım. bu duruma üzülmüş ev arkadaşı olabileceğimizi söylemişti.

evayı tanıyordu. yurtta kaldığı zamanlar ona bakmış ve onu beslemişti. eva da zaten sürekli ona sırnaşıyor onun tarafından sevilmek istiyordu. eva pek kendini sevdiren bir kedi değildi derin onun için istisnaydı.

taşındığım gün gelip karşıma ona aşık olduğumu söyleselerdi sanırım güler kızlardan hoşlanmadığımı söyler pek takmazdım. gerçekten daha önce hiç bir kızdan hoşlanmamıştım. derin benim için çok farklıydı.

özlemle burnum sızladığında onu ne kadar çok özlediğimi fark etmiştim. kitabıma başımı yaslayıp gözlerimi kapattığımda uykuya dalmam kolay olmuştu.

kokusunu burnumda elini belimde hissediyorum. "derin?" dedim şaşkınlıkla.

"bebeğim, geldim."

bedenim havalandığında kollarımı sıkıca boynuna sardım. "seni çok özledim. sakın bir daha bu kadar uzun gitme. ya da hiç gitme olur mu?"

mırıldanmamla gülüşünü duyduğumda başımı boynundan kaldırıp gülüşünü izledim. "tamam," dedi. onunda benim gülüşümü izlediğini fark ettiğimde dudaklarımız aradındaki mesafeyi yavaşça sıfırlamış dudaklarımızı birleştirmiştik.

derin alt dudağımı emerken odasına girmiş bedenimi yatağına uzandırmıştı. ellerim kısa saçlarına giderken okşayıp çekiştirmiştim. dudaklarımızı ayırıp boynuna yöneldiğimde yerlerimizi değiştirmiş kucağına çıkmıştım.

üstündeki sweatshirt'ü çıkarıp bir kenara fırlattım. ellerimi sütyenin içinden geçirip dolgun büyük memelerini sıktığımda zaman kaybetmeden sol memesini ağzıma almış emmeye başlamıştım. "meriç!" inleyerek saçlarımı okşadığında kulaklarım uğuldadı. ağır bir darbe yemişcesine geriye yalpalamıştım.

"meriç mi?" fısıltımla derinin yüzünde oluşan pişmanlığı saniyelik olarak görmüştüm.

hayal kırıklığı ile geri çekildiğimde "unutamıyorum onu. çok seviyorum..." dediğini duydum.

"sus." dedim ve yatağından kalktım. bacaklarım titriyor yürümekte zorlanıyordum. apar topar odama gidip yatağıma uzanıp cenin pozisyonuda yattım. beni sevmeyeceğini biliyordum.

sabah uyandığımda gördüğüm rüya ile küfür savurdum ve yatağımdan kalktım. su içmek için mutfağa girdiğimde derini mutfakta görmemle afalladım. yoksa dün gece olanlar rüya değil miydi?

. . .

korkmayın hepsi rüyaydı.

DERİNE (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin