• Başlangıç •

5 2 0
                                    

             Merhabalaaarr~

Yazmış olduğum ilk ficime hoşgeldinizz. Beğenmeniz dileğiyle sizi ficimizle baş başa bırakıyorumm.

iyi okumalarrrr~

* yıllar öncesinden *

Büyük bir şirketin başında olan Jack Jeon şirketinin batmak üzere olduğunun farkındaydı. bu şirket için yıllarını vermiş, canla başla çalışmıştı. O sıralarda kafasını dağıtmak için gittiği rastgele bir mekânda sarhoş hâlde bir kadınla beraber olmuştu. Sonrasında kadından kurtulacağını düşünmüştü lakin kadın onun kim olduğunu biliyordu, onunla beraber olmak istediği için ilişkiden sonra ilaç almamış hamile kalmıştı. Jack bunu öğrendiğinde çok sinirlenmiş kendisinden hamile olduğunu saklaması için kadına yüklü miktarda para vermişti.

Aradan aylar geçmişti kadın hamileliğinin 9. ayındaydı, gece aniden bir sancıyla uyanmış suyunun geldiğini ve doğumun başladığını fark etmişti. Jack'in numarasını aramış doğumun başladığını söylemişti, Jack hızlıca kadının evine ulaşmış onu hastaneye yetiştirerek doğumhaneye aldırmıştı. Doğum başarılı bir şekilde geçmişti lakin doktorlar çoktan Jack'i görmüş ve bu denli endişesinden çocuğun babası olduğunu anlamıştı. Jack doğumdan sonra doktorları çağırmış onlarada sus payı vermişti. Bir oğlu olmuştu, adını Jungkook koymuştu. Jeon Jungkook'tu Jack Jeon'un minik oğluydu. Hastaneden ayrılırdıklarında kadına tekrardan yüklü miktarda para vermişti, oğlunu evine almış herkesten gizlemişti.

Yıllar geçmiş Jungkook artık 7 yaşında gelmişti, okula başlaması gerekiyordu. Jack dışarıda eğitim almasını istemiyordu bu onun için büyük bir tehlikeydi, ilkokulda öğrenmesi gereken herşeyi evde öğrenecekti. Küçük Jeon 4 yıl boyunca evde eğitim görmüştü, çok zeki bir çocuktu. Okumayı yazmayı bile çok hızlı öğrenmişti.

Küçük Jeon babasını olduğu gibi asla tanımamıştı babası ona farklı bir imaj yaratmış, kendisini dünyanın en iyi babası gibi göstermişti. Küçük Jeon babasını çok seviyordu, babasına annesini hiç sormamıştı. Nedeni yoktu, babası bahsetmediği için oda sormak istememişti. akıllı bir çocuktu Jungkook. Hiç okula gitmemişti dışarı bile çok az çıkıyor etrafı inceleyemeden hemen eve dönmek zorunda kalıyordu.

Jungkook'un artık ortaokula gitmesi gerekiyordu bunun için çok heyecanlıydı evden çıkacağını düşünüyordu lakin yanılmıştı. Evde eğitim görmeye devam edecekti, ergenliğini evde geçirecekti. Çocukluk gençlik yıllarını evde geçirmek zorundaydı Jungkook. Ortaokul dönemi başladığında öğretmenler yine eve gelmeye başlamış Jungkook'a evde eğitim veriyordu.

* Lisenin 3. yılı, Günümüz *

Jungkook artık evden çıkalı 3 yıl olmuştu, babasına benzemediği için şanslı denmişti ona anlamamıştı Jungkook. Birkaç arkadaş edinmişti bunlardan en yakın arkadaşı Min Yoongi'ydi. Kendisine dediği şekilde Suga, pek arkadaşları yoktu ikisininde 9. sınıfta tanışmışlardı. Suga en başta soğuk davransada Jungkook'un iyi niyetini ve saflığını anlamış onunla arkadaş olmuştu, zamanla birbirleri hakkında her şeyi bilen en yakın arkadaşlara dönüşmüşlerdi. Kook'un hikâyesini en doğru şekilde bilen tek kişiydi Suga. Ayrıca babasının kim olduğunu bilen tek kişide oydu. Babasıyla hiç tanışmamıştı Suga, tanışmakta istemiyordu.

Her zamanki gibi klasik bir gün geçiriyorlardı, okul başlayalı 2 hafta olmuş tekrar oflaya puflaya gelmeye başlamışlardı. Okuldan çıktıklarında Suga'nın evine gideceklerdi, Jeongguk babasını aramış haber vermişti izni aldığı gibi zafer kazanmış bir edayla Yoongi'ye dönmüş üzerine atlamıştı resmen.

''İZİN ALDDIIIIM HADİ GİDELİM YOONNN':

''Allah belanı Kook ne diye üzerime atlıyorsun anlamıyorumki amk. Tamam izin vermiş, kalk üzerimden de gidelim''

Kook Yoon'un üstünde olduğunu farkettiğinde hızla kalkmış Yoon'un kalkmasını beklemişti. Beraber yürümeye başladıklarında Kook tekrar gevezeliğe başlamış hararetli bir hâlde Yoon'a yolda gördüğü kedileri anlatıyordu. Otobüs durağına geldiklerinde yaklaşık 5 dakika beklemiş sonrasında otobüs geldiğinde ilk binenler onlar olmuştu, yarım saatlik bir yoldan sonra Yoon'un evine gelmişlerdi. Yoongi yalnız yaşıyordu, ailesi Busan'da yaşıyordu. Üzerlerlerini değiştirmeden kolktuklara kurulmuşlardı, Jeongguk oyun konsolunu eline almış Yoongi'ye açması için işaret ediyordu. Oflayarak kalkmıştı Yoongi.

''Kalk kendin aç amk ben niye açıyorum, sanki misafirsin''

''Ağlama koca bebekkk, çok saygısızsın bak sen küfür edilir mi misafire?"

Yoon sinirle arkasına dönüp kötü kötü baktığında Jeongguk susmuş oyunun açılmasını beklemişti. Yoon tekrar yanına kurulduğunda oyun açılmıştı, ikisi hararetle oynamaya başlamış tamamen dalmışlardı.

Yoongi saliselik saatine baktığında Jeongguk hemen atak yapmış onu alt etmişti. Zafer çığlıkları atarak Yoongi'ye dil çıkartıyordu Jeongguk, Yoongi onun üzerine hareketlendiğinde bu sefer korkudan çığlık atmış kaçmaya başlamıştı. Telefonunu eline alıp saate baktığında 23.37 olduğunu görmüştü, hemen paniklemiş babasının mesaj atıp atmadığına bakmıştı. Gariptirki hiçbir mesaj veya arama yoktu Jeongguk şaşırmış bir hâlde Yoongi'ye bakmış sonrasında sırıtmıştı.

"Hayatım ben gidiyoruuumm öptüm seeniii"

"Tövbe tövbe seni bir elime geçirecem ama neyse yürü yürü hadi dikkatli git Allah'ın belası. Eve gidince ara beni"

"Ararım bebeğiiimm görüşürüzzz"

"Siktir git Gguk elimde kalıcan, görüşürüz"

Jeongguk evden dışarı çıkmıştı, hava hâlâ sıcaktı. Bu yüzden otobüs yerine yürümek istemişti, babasının hiçbir şey yazmaması ve aramaması gerçekten garipti. Babası normalde çok paranoyak davranır hemen eve gelmesini söylerdi bağırıp çağırırdı.

20 dakikadır yürüyordu Jeongguk başına ne geleceğini bilmeden...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 12 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

kidnapping ~ taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin