Uçaktan daha yeni inmiştim. Ama indiğim gibi sıcak hava vurmuştu yüzüme. Tamam Fransa da sıcaktı ama bu kadar değildi. Bu ayrı bir sıcaktı. Arabamda klima çalışmasına rağmen kırmızı ışıkta kendimi yelpazeyle yeliyordum.
"Buket'im💐 kişisi arıyor ." Şarkının yanı sıra aracın otomatik komut sesiyle bölündü her şey. Onayladım direk çağrıyı.
"Aşkım." Diyerek açtım telefonu Buket'e. Buket'in yarın düğünü vardı o yüzden gelmiştim Fransa'dan bende. Sabah on birde inmişti uçağım, Bodrum'a.
"Naber aşkım? Arabada mısın?" Diye sordu Buket.
"Evet bebeğim arabadayım yirmi dakikaya gelirim otele." Dedim. Kısa bir yolum kalmıştı. Merih ve Buket'in beğendiği oteli ayarlamıştı Buket'in ailesi. Merih ve Buket ilk kendi kazandıklarıyla haletmek istemişleri. İkiside efsane paralar kazanıyorları. Buket'in ailesi masrafları kendilerin karşılayıcağına söylemişti. Onların o paraların hepsini balayı olarak harcamasını söylemişlerdi. Merih ve Buket'e en sonunda pes ederek düğünlerini gönülerince, istedikleri gibi planlamaya başlamışlardı. Bir eksik yoktu umarım.
"Aşkım ben senden bir şey rica edebilir miyim?" Diye sordu şüphe ile Buket. Düğünle ilgili bir sorun yoktu umarım.
"Tabi ki iste aşkım sormana bile gerek yok. Düğünle ilgili bir sorun değil diyil mi?"
"Yok yok düğünle ilgili bir durum değil.
Bana benzin istasyonlarından birinden sigara alabilir misin?" Demişti Buket. Sigara en son beklediğim şeydi."Tamam alırım her zamankinden mi?" Buket'in hatın ucundan kahkasını duydum sadece.
"Bir dal sigara verir misin?" Dedi Fransızca bir şekilde tekrardan. İşte o zaman anladım ne demek istediğini. Buket ilk tanışmamıza gönderme yapmıştı. Bende güldüm.
"Tamam bekle geliyor bir dal sigaran." Dedim bende. Amacı sigara değildi aslında zaten Buket çok fazla içmezdi bir dal günde bekli o da. Sigara diye benden bahsediyordu o zaman.
"Ne kadar bir yolun kaldı?"
"Beş dakikam anca kaldı. İn bahçeye güzelik." Dedim bende.
"Hemen iniyorum. Hadi öptüm."
"Bende öptüm bebeğim." Dedim tam kapatıyordum. Buket'in birilerine büyük ihtimale Merih'e "Mèlvin geliyormuş şimdi." Diye heycanla bağırışını duydum en son.
🎲
Arabamdan inmem ile birlikte Buket'in beni görüp yanıma doğru koşar adımlarla gelmesi bir oldu. Boynuma sıkıca sarıldı. Bende sadece beline doladım kollarımı.
"Uzun süre sonra." Dedi Buket benden ayrıllırken. O sırada Merih yanımıza gelmişti.
"Daha iki hafta önce birlikteydiniz ne uzun zamanı aşkım?" Diye dalga geçti Merih, Buket ile. Buket o süreden bahsetmiyordu halbu ki.
Merih milli takım arkadaşlarından gelenlerin yanına gitti. Bizde içeri doğru adımlamaya başladık. Bütün
en yakın arkadaşlarını bir gece önden çağırmışlardı fotoğraf çekimleri falan için. Sadıç ve nedimelerdi kısaca kalanlar. Tabi ki çiftlerin eşleride gelmişti.Buket ile vezneden benim oda kartımı aldık. Vale hem eşyalarımı almak hemde arabayı otoparka götürmek için anahtarı benden aldı.
"Açıkcası Türkiye'de evlensem bile gelmezsin sanıyordum Meli." Dedi Buket. Arada da ismimi Türk aksanıyla söylemeyi unutmamıştı. Buna karşılık yüzümü buruşturup baktım sadece ona.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
L'appel du vide~'Barış Alper Yılmaz
ChickLitBazı durumlar istenilen gibi gitmeye bilir. Her insan çok sempatik, enerjik, mutlu bir birey olamıya bilir. Kimisinin doğduğu ev buna izin vermez, kimisinin hayatları izin vermez. Belki de sadece yapılarında vardır soğuk olmak. Nedenler aramamıza ge...